Hayata dair ve özellikle çalışma hayatı birikimlerimi, tecrübelerimi, öğrendiklerimi, araştırdıklarımı ve hatta bazen gezip- gördüklerimi çeşitli başlıklar altında yazarak ülkeme ve insanlığa faydalı olmaya gayret ediyorum. Çünkü insan, tanrılaşma iddiasındaki kimi zavallılara rağmen en kutsal varlıktır. Ruhen ve bedenen incitilmemeli, bilakis hayatı kaliteli yaşayabilmesi için çaba sarf edilmelidir. Hayatı yoğun geçen insan, 24 saatlik zaman diliminin işe gidiş ve dönüşlerle birlikte, ortalama 10 saati çalışma hayatında geçmektedir. Özellikle bu alanı insana yaraşır bir iş ortamı haline getirmek gerekiyor. İşte bu nedenle durmaksızın yazarak kimi zaman sesli ve daha da acısı kimi zaman da “sessizce çığlık” atan insanlara tercüman olmaya gayret ediyorum. Ayrıca, sorunlarına çözüm üretilmesi için gündem oluşturmaya, teknik destek vererek haklarını aramaya ve her platformda lobicilik faaliyeti yürüterek elimden gelen desteği vermeye çalışıyorum. Şunu çok iyi biliyorum ki mutlu insan, sağlıklı insandır. Ancak sağlıklı bir insan kaliteli ve özgün üretim yapabilir. Ülkemizin de kaliteli ve daha fazla üretime ihtiyacı bulunmaktadır. Çalışma hayatı ve özellikle mobbing, liderlik, yönetim ve yöneticilik, portre, gezi-gözlem ve inceleme ana başlıklarından oluşan onlarca yazımı derleyerek siz saygıdeğer okuyucuların hayatına pozitif bir katkı sunmayı amaçladım. Bu yazılarda kâh kendinizi bulacak, kâh çevrenizdeki birilerinin gözlerinizin önünde canlanan acılarını ya da mutluluklarını bulacaksınız. Yazılarda bazen kısa ve öz bilgi verirken, bazen de özlü söz ve şiirlerden beyitlerle ahenk katmaya çalıştım. Aynı zamanda mesajlarımın akılda kalmasını da hedefledim. Mobbing, şiddet gibi can yakıcı ve sıkıcı konuları anlatırken, didaktik (öğretici) olmaya ve okuyucunun da çözüm için empati yapmasını arzuladım. İşin özü, az söz içeren yazılarla çok sayıda mesaj vermek istedim. Kitapta yer alan gezi-gözlem ve inceleme yazılarımla yaşanan onca olumsuzluklara rağmen güzelliklerin de olduğunu ve bu güzelliklerin uzaklarda olabileceği gibi yanı başımızda da yer alabileceğini vurgulamaya çalıştım. Oysa çoğumuz, bu güzelliklerin yıllarca farkına bile varamıyoruz. Bu gerçekten hareketle yoğun iş temposuna ara duraklar vermek sağlıklı yaşam için çok önemlidir. Gezmek ve gezdikçe de ruhumuzu ve bedenimizi dinlendirerek mutluluğu yakalamanın mümkün olabileceğini anlatmaya çalıştım. Kısaca, her insan bir dünya ve her dünyanın hayatını yaşanır kılmak gerekiyor.
Hayata dair ve özellikle çalışma hayatı birikimlerimi, tecrübelerimi, öğrendiklerimi, araştırdıklarımı ve hatta bazen gezip- gördüklerimi çeşitli başlıklar altında yazarak ülkeme ve insanlığa faydalı olmaya gayret ediyorum. Çünkü insan, tanrılaşma iddiasındaki kimi zavallılara rağmen en kutsal varlıktır. Ruhen ve bedenen incitilmemeli, bilakis hayatı kaliteli yaşayabilmesi için çaba sarf edilmelidir. Hayatı yoğun geçen insan, 24 saatlik zaman diliminin işe gidiş ve dönüşlerle birlikte, ortalama 10 saati çalışma hayatında geçmektedir. Özellikle bu alanı insana yaraşır bir iş ortamı haline getirmek gerekiyor. İşte bu nedenle durmaksızın yazarak kimi zaman sesli ve daha da acısı kimi zaman da “sessizce çığlık” atan insanlara tercüman olmaya gayret ediyorum. Ayrıca, sorunlarına çözüm üretilmesi için gündem oluşturmaya, teknik destek vererek haklarını aramaya ve her platformda lobicilik faaliyeti yürüterek elimden gelen desteği vermeye çalışıyorum. Şunu çok iyi biliyorum ki mutlu insan, sağlıklı insandır. Ancak sağlıklı bir insan kaliteli ve özgün üretim yapabilir. Ülkemizin de kaliteli ve daha fazla üretime ihtiyacı bulunmaktadır. Çalışma hayatı ve özellikle mobbing, liderlik, yönetim ve yöneticilik, portre, gezi-gözlem ve inceleme ana başlıklarından oluşan onlarca yazımı derleyerek siz saygıdeğer okuyucuların hayatına pozitif bir katkı sunmayı amaçladım. Bu yazılarda kâh kendinizi bulacak, kâh çevrenizdeki birilerinin gözlerinizin önünde canlanan acılarını ya da mutluluklarını bulacaksınız. Yazılarda bazen kısa ve öz bilgi verirken, bazen de özlü söz ve şiirlerden beyitlerle ahenk katmaya çalıştım. Aynı zamanda mesajlarımın akılda kalmasını da hedefledim. Mobbing, şiddet gibi can yakıcı ve sıkıcı konuları anlatırken, didaktik (öğretici) olmaya ve okuyucunun da çözüm için empati yapmasını arzuladım. İşin özü, az söz içeren yazılarla çok sayıda mesaj vermek istedim. Kitapta yer alan gezi-gözlem ve inceleme yazılarımla yaşanan onca olumsuzluklara rağmen güzelliklerin de olduğunu ve bu güzelliklerin uzaklarda olabileceği gibi yanı başımızda da yer alabileceğini vurgulamaya çalıştım. Oysa çoğumuz, bu güzelliklerin yıllarca farkına bile varamıyoruz. Bu gerçekten hareketle yoğun iş temposuna ara duraklar vermek sağlıklı yaşam için çok önemlidir. Gezmek ve gezdikçe de ruhumuzu ve bedenimizi dinlendirerek mutluluğu yakalamanın mümkün olabileceğini anlatmaya çalıştım. Kısaca, her insan bir dünya ve her dünyanın hayatını yaşanır kılmak gerekiyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 97,50 | 97,50 |