Türküm, Doğruyum, Çalışkanım; Ama N’ooluuur Türkçe Konuşmayayım! Son zamanlarda daha da çok kullanır olduk yabancı sözcükleri... Ancak bunun sonucunda, sadece Türkçe kirlenmekle kalmıyor, düşünmeyen, üretmeyen, yapay, taklitçi, boş ve "kullanılan" bir toplum oluyoruz, olduk... "Küreselleşiyoruz, Türkçedeki kirlilik bunun sonucu" diye avunanlarımız da oluyor. Ancak bu "küreselleşme" maskesi altında, "kimliksizleştirilme"miz fark edilmiyor mu? Çünkü Amerikalılar, İngilizler, Almanlar, Fransızlar, küreselleşirken hiç de "Doğululaşmıyor", oysa biz "küreselleşme" diye habire Batı’ya özeniyoruz, üretmiyor taklit ediyoruz; ancak bir türlü kendimiz olamıyoruz! Ah biz Türkler! Kültürünün yok oluşuna bu kadar sessiz ve Duyarsız kalan, ancak kültürüne "söz söylenince" mangalda kül bırakmayan biz... Bu tarzda bir başka ulus var mı acaba yeryüzünde? Dilimiz ve düşüncemiz, tam anlamıyla Batı’nın "mobbing"i altında... 6 bin civarında dilin konuşulduğu Dünyamızda her iki haftada bir dil yok oluyorken bu durum, ciddi anlamda varlığımızı tehdit ediyor... Hal böyleyken bizler ne yapıyoruz? Rezidanslarda oturuyor, outlet mağazaların happy hourlarında ya da shopping festlerde alışveriş yapıyor, anchormanlerden haberleri dinliyor, cumhurbaşkanının eşine, hiç tereddüt etmeden "first lady" diye hitap ediyor, sürekli inovasyon (!) peşinde koşuyoruz... Bahanemiz ise hep aynı: Türkçe bu sözcükleri karşılamıyor! Biz çok aradık, ama yok! Çok kafa patlatıyoruuuuuz, ama Türkçe karşılık vermiyor işte! Yaaaa Türkçe yaaaa, üzme bizi! Karşılık ver haydi! Tamam, nazlanma, seny sevyyoruz işte! "Alo Türkçe Neredesin?"in devamı niteliğindeki "Seny Sevyyorum Türkçe," bu umursamaz tavrımızın, sadece dilimize değil, dibimize de kibrit suyu döktüğünü gösteren, bu gerçeği somut örneklerle, gözümüze gözümüze sokan bir çalışma...
Türküm, Doğruyum, Çalışkanım; Ama N’ooluuur Türkçe Konuşmayayım! Son zamanlarda daha da çok kullanır olduk yabancı sözcükleri... Ancak bunun sonucunda, sadece Türkçe kirlenmekle kalmıyor, düşünmeyen, üretmeyen, yapay, taklitçi, boş ve "kullanılan" bir toplum oluyoruz, olduk... "Küreselleşiyoruz, Türkçedeki kirlilik bunun sonucu" diye avunanlarımız da oluyor. Ancak bu "küreselleşme" maskesi altında, "kimliksizleştirilme"miz fark edilmiyor mu? Çünkü Amerikalılar, İngilizler, Almanlar, Fransızlar, küreselleşirken hiç de "Doğululaşmıyor", oysa biz "küreselleşme" diye habire Batı’ya özeniyoruz, üretmiyor taklit ediyoruz; ancak bir türlü kendimiz olamıyoruz! Ah biz Türkler! Kültürünün yok oluşuna bu kadar sessiz ve Duyarsız kalan, ancak kültürüne "söz söylenince" mangalda kül bırakmayan biz... Bu tarzda bir başka ulus var mı acaba yeryüzünde? Dilimiz ve düşüncemiz, tam anlamıyla Batı’nın "mobbing"i altında... 6 bin civarında dilin konuşulduğu Dünyamızda her iki haftada bir dil yok oluyorken bu durum, ciddi anlamda varlığımızı tehdit ediyor... Hal böyleyken bizler ne yapıyoruz? Rezidanslarda oturuyor, outlet mağazaların happy hourlarında ya da shopping festlerde alışveriş yapıyor, anchormanlerden haberleri dinliyor, cumhurbaşkanının eşine, hiç tereddüt etmeden "first lady" diye hitap ediyor, sürekli inovasyon (!) peşinde koşuyoruz... Bahanemiz ise hep aynı: Türkçe bu sözcükleri karşılamıyor! Biz çok aradık, ama yok! Çok kafa patlatıyoruuuuuz, ama Türkçe karşılık vermiyor işte! Yaaaa Türkçe yaaaa, üzme bizi! Karşılık ver haydi! Tamam, nazlanma, seny sevyyoruz işte! "Alo Türkçe Neredesin?"in devamı niteliğindeki "Seny Sevyyorum Türkçe," bu umursamaz tavrımızın, sadece dilimize değil, dibimize de kibrit suyu döktüğünü gösteren, bu gerçeği somut örneklerle, gözümüze gözümüze sokan bir çalışma...
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 113,75 | 113,75 |