Malazgirt 1071
Mustafa Alican
26 Ağustos 1071… Malazgirt’te Selçuklu Sultanı Alparslan’ın tüm ordusuna “Burada yasaklar koyan bir sultan ya da emirlere icabet eden asker yoktur. Ben de sizlerden biriyim ve bugün sizinle birlikte savaşacağım” dediği gün…
Bir döneme damgasını vurmuş ve etkileri günümüze kadar ulaşmış Malazgirt Zaferi üzerine akıllarda hâlâ birçok soru işareti bulunuyor: Malazgirt Savaşı’nın nedeni neydi? Savaşı hangi taraf başlatmıştı? Malazgirt Savaşı’nda Kürtler var mıydı? Bizans İmparatoru nasıl esir alındı ve esareti esnasında neler yaşandı? Romanos katledilmeden önce hangi işkencelere maruz kaldı? Selçuklu Sultanı Alparslan savaştan kısa bir süre sonra neden öldürüldü?
Doç. Dr. Mustafa Alican’ın akademik bir titizlikle ve sürükleyici üslupla hazırladığı Malazgirt 1071 – Kıyametin İlk Günü kitabında hem bu sorular en kesin cevaplarına ulaşıyor hem de Selçuklu çağının ve Türk tarihinin dönüm noktası olan Malazgirt Zaferi, çağdaş kaynaklarda yer alan bilgilerden hareketle incelenmiş oluyor.
Sultan Alp Arslan
Fethin Babası
Cihan Piyadeoğlu
Cend’den Mâverâünnehir’e, Hârizm’den Horasan’a, İran’dan Anadolu’ya hâkimiyetlerini doğu ile batı arasında birleştirmiş ilk devlet… Bu coğrafyada bizleri kalıcı kılan fikirlerin kaynağı, Anadolu’nun Türkleşmesinden cumhuriyetimizin kuruluşuna kadar gelen yolun başı: Selçuklular…
Sadece 9 yıl tahtta kalmasına rağmen Türk tarihinde adı en fazla geçen hükümdarlardan biri olan Alp Arslan, babası Çağrı, amcası Tuğrul Bey ve ardıllarıyla Anadolu’nun Müslümanlaşmasını sağladı. Özgür bir hükümdar olarak Fırat’ın batısına ilk defa geçmeyi başaran, 1071’de Malazgirt’te destan yazan, Türk tarihinin efsanesi Sultan Alp Arslan…
Sultan Alp Arslan üzerine hem akademik ihtiyaçları karşılayacak hem de akıcı üslubuyla tarih severlerin merakını giderecek bu çalışmayla, geri planda kalmış Selçuklu tarihi ile Sultan Alp Arslan yeniden gün yüzüne çıkıyor.
Türklerin Serüveni
Metehan’dan Attila’ya, Fatih’ten Atatürk’e
Ahmet Taşağıl, Haşim Şahin, İlber Ortaylı, Feridun Emecen, Emrah Safa Gürkan, Abdülkadir Özcan, Ekrem Buğra Ekinci, Ali Güler
Tarihin en kadim milletleri sıralansa hiç şüphe yok ki Türkler en ön safta yer alacaklardır. İzledikleri yollar, vardıkları coğrafyalar, söyledikleri şiirler, savaş stratejileri ve daha nice konularıyla Türk tarihinin kendine has birçok bilinmeyeni vardır. Tarihi ekranlar vasıtasıyla her yaşa yeniden sevdiren Cansu Canan Özgen, Türklerin izini alanında uzman tarihçilerle sürüyor.
Kür Şad gerçekten yaşamış mıydı? Orhun Kitabeleri nasıl çözüldü? Attila’nın Avrupa tarihindeki yeri neydi? Cengiz Han Türk müydü?
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl anlatıyor.
Hasan Sabbah kimdi? Nizamülmülk ve Ömer Hayyam’la sınıf arkadaşı mıydı? Fedailer suikastları neden hançerle yapıyordu?
Doç. Dr. Haşim Şahin anlatıyor.
Timur, Türk müdür? Türklerde tarih anlayışı nasıldır? Türkçenin Türk devletlerindeki yeri neydi? Safeviler Türk Devleti miydi?
Prof. Dr. İlber Ortaylı anlatıyor.
İstanbul’un fethinde gemiler gerçekten karadan yürütüldü mü? Ulubatlı Hasan diye birisi var mıydı? Akşemseddin, Fatih’e neden bir mektup yazmıştır?
Prof. Dr. Feridun M. Emecen anlatıyor.
Casuslar maaşlı elemanlar mıydı? Bugünkü manada casusluk teşkilatları var mıydı? Casuslar birbirlerini nasıl tanırlardı? Özel işaretleri ya da sembolleri var mıydı?
Doç. Dr. Emrah Safa Gürkan anlatıyor.
Devşirme sisteminin özellikleri neydi? Padişah eşleri yönetimde etkili oldular mı? IV. Murad’ın yasaklarının sebebi neydi? Neden IV. Murad’a Şark’ın Sultanı denildi?
Prof. Dr. Abdülkadir Özcan anlatıyor.
Osmanlı’da ilk isyanı kim çıkarmıştır? Kardeş katlinin hükümleri nelerdi? Hanedan mensupları nasıl öldürülüyorlardı? Osmanlı’daki darbelerin genel özellikleri nelerdi?
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci anlatıyor.
Atatürk’ün soyağacı biliniyor mu? Yaşayan akrabaları var mı? Asker olmaya nasıl karar verdi? Askerlik başarılarında tarih bilgisinin payı nedir? Atatürk’ün Çanakkale’deki rolü neydi?
Doç. Dr. Ali Güler anlatıyor.
Orta Asya’nın bozkırlarından Avrupa’nın kapılarına, Hunlar’dan Osmanlı’ya, Fatih’ten Atatürk’e Türk tarihinin önemli çağları, imparatorlukları ve komutanları Türklerin Serüveni’nde anlatılıyor.
Selçuklu’nun Mirası
Gulâm Ve Iktâ
Erkan Göksu
Her kabile, boy, imparatorluk, devlet, kısacası topluluk, mutlaka ardından takip edilebilecek bir yol bırakmıştır. Ancak bazı topluluklar, onlardan sonra gelenler için en doğru yolu, istikameti çizmişlerdir. Selçuklular işte bu istikametin sahibi, “rehber devlet”lerden biridir…
Selçuklu çağının bütün siyasî, askerî ve ekonomik başarılarının arka planında gulâm sistemi ve ıktâ uygulamaları vardır. Osmanlı tarihinin en önemli ama aynı zamanda da en tartışılan kurumlarından biri olan yeniçerilik (kapıkulu ya da kul sistemi), Selçukluların kullandığı gulâm sisteminin devamından ibarettir. Yine Osmanlı tarihini anlama noktasında en önemli konularından biri olan timar sistemi de Selçuklular çağında en işlevsel hâline kavuşmuş olan ıktânın devamından başka bir şey değildir.
Bu bakımdan gerek gulâm sistemi, gerekse ıktâ, sadece Selçukluları değil, başta Osmanlılar olmak üzere Selçuklu mirasını devralan bütün Türk-İslâm devletlerini anlama konusunda son derece önemlidir.
Başta Selçuklu tarihi olmak üzere Ortaçağ Türk tarihinin muhtelif konuları hakkında yazılmış birçok kitabı, tercümesi ve makalesi olan Erkan Göksu; Selçuklu’nun Mirası: Gulâm ve Iktâ kitabıyla bir devrin “rehber devleti” olan Selçukluların en önemli uygulamalarını derinlemesine analiz ediyor.
Bu kitapta bir yandan devlet geleneği bakımından Selçuklularla Osmanlılar arasındaki bağa ilişkin örnekler bulurken, bir yandan da “Gulâmlar/yeniçeriler köle mi?”, “Iktâ/timar sahipleri feodal bey ya da efendi mi?” gibi sorulara cevap bulacaksınız.
Malazgirt 1071
Mustafa Alican
26 Ağustos 1071… Malazgirt’te Selçuklu Sultanı Alparslan’ın tüm ordusuna “Burada yasaklar koyan bir sultan ya da emirlere icabet eden asker yoktur. Ben de sizlerden biriyim ve bugün sizinle birlikte savaşacağım” dediği gün…
Bir döneme damgasını vurmuş ve etkileri günümüze kadar ulaşmış Malazgirt Zaferi üzerine akıllarda hâlâ birçok soru işareti bulunuyor: Malazgirt Savaşı’nın nedeni neydi? Savaşı hangi taraf başlatmıştı? Malazgirt Savaşı’nda Kürtler var mıydı? Bizans İmparatoru nasıl esir alındı ve esareti esnasında neler yaşandı? Romanos katledilmeden önce hangi işkencelere maruz kaldı? Selçuklu Sultanı Alparslan savaştan kısa bir süre sonra neden öldürüldü?
Doç. Dr. Mustafa Alican’ın akademik bir titizlikle ve sürükleyici üslupla hazırladığı Malazgirt 1071 – Kıyametin İlk Günü kitabında hem bu sorular en kesin cevaplarına ulaşıyor hem de Selçuklu çağının ve Türk tarihinin dönüm noktası olan Malazgirt Zaferi, çağdaş kaynaklarda yer alan bilgilerden hareketle incelenmiş oluyor.
Sultan Alp Arslan
Fethin Babası
Cihan Piyadeoğlu
Cend’den Mâverâünnehir’e, Hârizm’den Horasan’a, İran’dan Anadolu’ya hâkimiyetlerini doğu ile batı arasında birleştirmiş ilk devlet… Bu coğrafyada bizleri kalıcı kılan fikirlerin kaynağı, Anadolu’nun Türkleşmesinden cumhuriyetimizin kuruluşuna kadar gelen yolun başı: Selçuklular…
Sadece 9 yıl tahtta kalmasına rağmen Türk tarihinde adı en fazla geçen hükümdarlardan biri olan Alp Arslan, babası Çağrı, amcası Tuğrul Bey ve ardıllarıyla Anadolu’nun Müslümanlaşmasını sağladı. Özgür bir hükümdar olarak Fırat’ın batısına ilk defa geçmeyi başaran, 1071’de Malazgirt’te destan yazan, Türk tarihinin efsanesi Sultan Alp Arslan…
Sultan Alp Arslan üzerine hem akademik ihtiyaçları karşılayacak hem de akıcı üslubuyla tarih severlerin merakını giderecek bu çalışmayla, geri planda kalmış Selçuklu tarihi ile Sultan Alp Arslan yeniden gün yüzüne çıkıyor.
Türklerin Serüveni
Metehan’dan Attila’ya, Fatih’ten Atatürk’e
Ahmet Taşağıl, Haşim Şahin, İlber Ortaylı, Feridun Emecen, Emrah Safa Gürkan, Abdülkadir Özcan, Ekrem Buğra Ekinci, Ali Güler
Tarihin en kadim milletleri sıralansa hiç şüphe yok ki Türkler en ön safta yer alacaklardır. İzledikleri yollar, vardıkları coğrafyalar, söyledikleri şiirler, savaş stratejileri ve daha nice konularıyla Türk tarihinin kendine has birçok bilinmeyeni vardır. Tarihi ekranlar vasıtasıyla her yaşa yeniden sevdiren Cansu Canan Özgen, Türklerin izini alanında uzman tarihçilerle sürüyor.
Kür Şad gerçekten yaşamış mıydı? Orhun Kitabeleri nasıl çözüldü? Attila’nın Avrupa tarihindeki yeri neydi? Cengiz Han Türk müydü?
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl anlatıyor.
Hasan Sabbah kimdi? Nizamülmülk ve Ömer Hayyam’la sınıf arkadaşı mıydı? Fedailer suikastları neden hançerle yapıyordu?
Doç. Dr. Haşim Şahin anlatıyor.
Timur, Türk müdür? Türklerde tarih anlayışı nasıldır? Türkçenin Türk devletlerindeki yeri neydi? Safeviler Türk Devleti miydi?
Prof. Dr. İlber Ortaylı anlatıyor.
İstanbul’un fethinde gemiler gerçekten karadan yürütüldü mü? Ulubatlı Hasan diye birisi var mıydı? Akşemseddin, Fatih’e neden bir mektup yazmıştır?
Prof. Dr. Feridun M. Emecen anlatıyor.
Casuslar maaşlı elemanlar mıydı? Bugünkü manada casusluk teşkilatları var mıydı? Casuslar birbirlerini nasıl tanırlardı? Özel işaretleri ya da sembolleri var mıydı?
Doç. Dr. Emrah Safa Gürkan anlatıyor.
Devşirme sisteminin özellikleri neydi? Padişah eşleri yönetimde etkili oldular mı? IV. Murad’ın yasaklarının sebebi neydi? Neden IV. Murad’a Şark’ın Sultanı denildi?
Prof. Dr. Abdülkadir Özcan anlatıyor.
Osmanlı’da ilk isyanı kim çıkarmıştır? Kardeş katlinin hükümleri nelerdi? Hanedan mensupları nasıl öldürülüyorlardı? Osmanlı’daki darbelerin genel özellikleri nelerdi?
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci anlatıyor.
Atatürk’ün soyağacı biliniyor mu? Yaşayan akrabaları var mı? Asker olmaya nasıl karar verdi? Askerlik başarılarında tarih bilgisinin payı nedir? Atatürk’ün Çanakkale’deki rolü neydi?
Doç. Dr. Ali Güler anlatıyor.
Orta Asya’nın bozkırlarından Avrupa’nın kapılarına, Hunlar’dan Osmanlı’ya, Fatih’ten Atatürk’e Türk tarihinin önemli çağları, imparatorlukları ve komutanları Türklerin Serüveni’nde anlatılıyor.
Selçuklu’nun Mirası
Gulâm Ve Iktâ
Erkan Göksu
Her kabile, boy, imparatorluk, devlet, kısacası topluluk, mutlaka ardından takip edilebilecek bir yol bırakmıştır. Ancak bazı topluluklar, onlardan sonra gelenler için en doğru yolu, istikameti çizmişlerdir. Selçuklular işte bu istikametin sahibi, “rehber devlet”lerden biridir…
Selçuklu çağının bütün siyasî, askerî ve ekonomik başarılarının arka planında gulâm sistemi ve ıktâ uygulamaları vardır. Osmanlı tarihinin en önemli ama aynı zamanda da en tartışılan kurumlarından biri olan yeniçerilik (kapıkulu ya da kul sistemi), Selçukluların kullandığı gulâm sisteminin devamından ibarettir. Yine Osmanlı tarihini anlama noktasında en önemli konularından biri olan timar sistemi de Selçuklular çağında en işlevsel hâline kavuşmuş olan ıktânın devamından başka bir şey değildir.
Bu bakımdan gerek gulâm sistemi, gerekse ıktâ, sadece Selçukluları değil, başta Osmanlılar olmak üzere Selçuklu mirasını devralan bütün Türk-İslâm devletlerini anlama konusunda son derece önemlidir.
Başta Selçuklu tarihi olmak üzere Ortaçağ Türk tarihinin muhtelif konuları hakkında yazılmış birçok kitabı, tercümesi ve makalesi olan Erkan Göksu; Selçuklu’nun Mirası: Gulâm ve Iktâ kitabıyla bir devrin “rehber devleti” olan Selçukluların en önemli uygulamalarını derinlemesine analiz ediyor.
Bu kitapta bir yandan devlet geleneği bakımından Selçuklularla Osmanlılar arasındaki bağa ilişkin örnekler bulurken, bir yandan da “Gulâmlar/yeniçeriler köle mi?”, “Iktâ/timar sahipleri feodal bey ya da efendi mi?” gibi sorulara cevap bulacaksınız.