“KAPİTALİST YIKIM: KENT-MEKÂN”
“Kapitalist Yıkım: Kent-Mekân” dosya konulu 26. sayımızla sizlerleyiz.
İnsanın biyolojik tarihi göz önüne alındığında görece geç bir tarihte MÖ 6000 ile 4000 yılları arasında ilk kentler oluşturulmuştur. Maden Çağı’nda metal silah kullanabilen insanlar, taştan yapılmış silahları olanlar karşısında üstünlük sağlamıştır. Silah yapımındaki bu gelişme, taş silah kullananları demir, bakır, tunç gibi madenlerden yapılan silahları kullananlar karşısında savunmasız bırakmış hatta onların köleleşmelerini kolaylaştırmıştır. Toprakları silah zoruyla ele geçirenler hem o toprakları ekip biçenler üzerinde denetim sağlamış hem de topraklarını gelebilecek saldırılara karşı koruyabilecekleri stratejik yerlere yerleşmişlerdir. Gücü elinde bulunduranlar bu sayede kendilerini ilahi güçlere denk göstererek kurdukları korku düzeninin devamlılığını sağlamışlardır.
Kapitalist üretim ilişkilerine geçildiğinde ise gücü elinde tutan iktidarlar çıkarları ve çıkarlarını yürüten ideolojileri doğrultusunda kent mekânı ve kentte yaşayan halk üzerinde söz sahibi olma konumlarını sürdürmeye devam etmişlerdir. Sanayi Devrimi ile birlikte değişen kentlerin çehresine proleterlerin ve kadınların hak arama mücadelesi de yerini almıştır. Gerçekleştirilen politik gösteriler kentlerin şekillenmesi sürecinde önemli rol oynamıştır. Ancak kapitalizm, ekolojiyi ve kent yaşamını kendi çıkarı doğrultusunda şekillendirerek, halkın toplanma ve isyan alanları olan kent meydanlarının ve parkların yerine beton dökerek, kentlerin yönetiminde çocukların, kadınların, gençlerin, yaşlıların, hayvanların, LGBTİ+ ların ve emekçilerin katılımını göz ardı ederek halkın kent hakkını gasp etmektedir. Bu konuları ele aldığımız 26. sayımızı siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz…
“KAPİTALİST YIKIM: KENT-MEKÂN”
“Kapitalist Yıkım: Kent-Mekân” dosya konulu 26. sayımızla sizlerleyiz.
İnsanın biyolojik tarihi göz önüne alındığında görece geç bir tarihte MÖ 6000 ile 4000 yılları arasında ilk kentler oluşturulmuştur. Maden Çağı’nda metal silah kullanabilen insanlar, taştan yapılmış silahları olanlar karşısında üstünlük sağlamıştır. Silah yapımındaki bu gelişme, taş silah kullananları demir, bakır, tunç gibi madenlerden yapılan silahları kullananlar karşısında savunmasız bırakmış hatta onların köleleşmelerini kolaylaştırmıştır. Toprakları silah zoruyla ele geçirenler hem o toprakları ekip biçenler üzerinde denetim sağlamış hem de topraklarını gelebilecek saldırılara karşı koruyabilecekleri stratejik yerlere yerleşmişlerdir. Gücü elinde bulunduranlar bu sayede kendilerini ilahi güçlere denk göstererek kurdukları korku düzeninin devamlılığını sağlamışlardır.
Kapitalist üretim ilişkilerine geçildiğinde ise gücü elinde tutan iktidarlar çıkarları ve çıkarlarını yürüten ideolojileri doğrultusunda kent mekânı ve kentte yaşayan halk üzerinde söz sahibi olma konumlarını sürdürmeye devam etmişlerdir. Sanayi Devrimi ile birlikte değişen kentlerin çehresine proleterlerin ve kadınların hak arama mücadelesi de yerini almıştır. Gerçekleştirilen politik gösteriler kentlerin şekillenmesi sürecinde önemli rol oynamıştır. Ancak kapitalizm, ekolojiyi ve kent yaşamını kendi çıkarı doğrultusunda şekillendirerek, halkın toplanma ve isyan alanları olan kent meydanlarının ve parkların yerine beton dökerek, kentlerin yönetiminde çocukların, kadınların, gençlerin, yaşlıların, hayvanların, LGBTİ+ ların ve emekçilerin katılımını göz ardı ederek halkın kent hakkını gasp etmektedir. Bu konuları ele aldığımız 26. sayımızı siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 45,50 | 45,50 |