Sanayileşme, ülkelerin sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşmada lokomotif görevini üstlenen en önemli aktörlerdendir. Sanayileşme sürecinin doğru ve etkin ilerleyebilmesi; sürecin yeniliklerle desteklenmesi, oluşan ya da oluşabilecek aksaklıkların önlenip, giderilmesi noktasında ise sistemin işleyişi tek başına yeterli olamamaktadır. Bu noktada devlet ve özel sektörün birlikte ve koordineli etkinlikleri hem ülke ekonomisi açısından hem de sanayi sektörünün işleyişi açısından oldukça önemlidir. Söz konusu birlikte ve koordineli etkinlikler ancak ekonomi politikaları ve bu politikalar doğrultusunda belirlenip uygulanacak sanayi politikaları ile mümkün olacaktır. Doğru ve etkin politikalar belirlenmesi, politikalar için etkili araçların seçilmesi ve uygulanması sadece sanayi sektörü için değil, domino etkisi yaratarak diğer sektörler ve dolayısı ile de makroekonomik yapının bütünü için önemlidir. Özellikle 2000'li yıllarda bilgiye odaklı ekonominin gündemin ana konusu olmasıyla birlikte, dijitalleşmenin başrolde olduğu bir sistem yapılanması meydana gelmiştir. Dördüncü Sanayi Devrimi olarak ifade edilen süreçte robotlar, akıllı makineler, dijitalleşme ve daha birçok unsur sanayi sektörüne entegre edilmiştir ve yüksek kaliteli üretimin çok daha hızlı ve maliyeti çok daha düşük olacak şekilde gerçekleştirilmesi mümkün kılınmıştır. Türkiye'nin bu dönüşüm süreci içerisinde doğru politika tercihleri ve uygulamaları ile yer alabilmesi ise ülke ekonomisinin geleceği açısından çok büyük öneme sahiptir. AR-GE teşvikleri, çeşitli finansman destekleri, altyapı yatırımları, yerli savunma sanayii sistemleri, özellikle de yerli otomobil ve uçak projeleri bu yöndeki doğru ve çok mühim adımlardır. Türkiye ve tüm diğer ülkeler açısından dijitalleşme ve sektörlere entegrasyonu süreklilik arz eden ve uzun soluklu bir süreçtir. Bu süreçte ülke bazında doğru adım atılırken, dünya genelinde izlenen politikaların da takibi yapılarak, tam anlamıyla ekonomik yapıya entegrasyonu için de sistemli ve doğru hareket edilmesi gerekmektedir. Bu kitap, güncel eğilimler bağlamında uygun sanayi politikalarının seçimi, adaptasyonu, diğer sektör ve sistemlerle etkileşimi ve makroekonomik yapının geneline olumlu yönde etki edebilmesi ile küresel düzeyde entegrasyonu konu alan çalışmalardan oluşmaktadır. Yapılan çalışmalar sürecin durmaksızın yenilenerek ve yeni unsurlar eklenerek devam edeceğini, ayrıca uygulanacak sanayi politikaları ile tüm sektör ve sistemlerin sadece birbirleri üzerinde değil, genel olarak makroekonomik yapı üzerinde etkin olduğunu da göstermiştir.
Sanayileşme, ülkelerin sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşmada lokomotif görevini üstlenen en önemli aktörlerdendir. Sanayileşme sürecinin doğru ve etkin ilerleyebilmesi; sürecin yeniliklerle desteklenmesi, oluşan ya da oluşabilecek aksaklıkların önlenip, giderilmesi noktasında ise sistemin işleyişi tek başına yeterli olamamaktadır. Bu noktada devlet ve özel sektörün birlikte ve koordineli etkinlikleri hem ülke ekonomisi açısından hem de sanayi sektörünün işleyişi açısından oldukça önemlidir. Söz konusu birlikte ve koordineli etkinlikler ancak ekonomi politikaları ve bu politikalar doğrultusunda belirlenip uygulanacak sanayi politikaları ile mümkün olacaktır. Doğru ve etkin politikalar belirlenmesi, politikalar için etkili araçların seçilmesi ve uygulanması sadece sanayi sektörü için değil, domino etkisi yaratarak diğer sektörler ve dolayısı ile de makroekonomik yapının bütünü için önemlidir. Özellikle 2000'li yıllarda bilgiye odaklı ekonominin gündemin ana konusu olmasıyla birlikte, dijitalleşmenin başrolde olduğu bir sistem yapılanması meydana gelmiştir. Dördüncü Sanayi Devrimi olarak ifade edilen süreçte robotlar, akıllı makineler, dijitalleşme ve daha birçok unsur sanayi sektörüne entegre edilmiştir ve yüksek kaliteli üretimin çok daha hızlı ve maliyeti çok daha düşük olacak şekilde gerçekleştirilmesi mümkün kılınmıştır. Türkiye'nin bu dönüşüm süreci içerisinde doğru politika tercihleri ve uygulamaları ile yer alabilmesi ise ülke ekonomisinin geleceği açısından çok büyük öneme sahiptir. AR-GE teşvikleri, çeşitli finansman destekleri, altyapı yatırımları, yerli savunma sanayii sistemleri, özellikle de yerli otomobil ve uçak projeleri bu yöndeki doğru ve çok mühim adımlardır. Türkiye ve tüm diğer ülkeler açısından dijitalleşme ve sektörlere entegrasyonu süreklilik arz eden ve uzun soluklu bir süreçtir. Bu süreçte ülke bazında doğru adım atılırken, dünya genelinde izlenen politikaların da takibi yapılarak, tam anlamıyla ekonomik yapıya entegrasyonu için de sistemli ve doğru hareket edilmesi gerekmektedir. Bu kitap, güncel eğilimler bağlamında uygun sanayi politikalarının seçimi, adaptasyonu, diğer sektör ve sistemlerle etkileşimi ve makroekonomik yapının geneline olumlu yönde etki edebilmesi ile küresel düzeyde entegrasyonu konu alan çalışmalardan oluşmaktadır. Yapılan çalışmalar sürecin durmaksızın yenilenerek ve yeni unsurlar eklenerek devam edeceğini, ayrıca uygulanacak sanayi politikaları ile tüm sektör ve sistemlerin sadece birbirleri üzerinde değil, genel olarak makroekonomik yapı üzerinde etkin olduğunu da göstermiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 301,00 | 301,00 |