Sanatın Kuralları - Yazınsal Alanın Oluşumu ve Yapısı Yazınsal Alanın Oluşumu ve Yapısı
SANATIN KURALLARI, konusunu Flaubert ve modern yazından alan, dünyanın önde gelen sosyal teorisyenlerinden Pierre Bourdieu tarafından kaleme alınmış sanat sosyolojisi alanında önemli eserlerden biri. On dokuzuncu yüzyılın ortalarından günümüze yazın ve sanat tarihine bir pencere açan yazar, özgün bir sanat teorisi geliştirir ve sanat ile toplumsal ilişkinin yapıları arasındaki bağlantıyı görmeyi reddedenlere karşı güçlü argümanlarla karşılık verir. Bourdieu’nün ortaya koyduğu gibi, sanatın yeni özerkliği bu yapılardan birini oluşturur, toplumsal yapıyla olan bağlantıyı karmaşıklaştırır, ama onu asla saf dışı bırakmaz.
Bugün bildiğimiz yazınsal alan, on dokuzuncu yüzyılda akademilerden koparak kendisini şekillendirdi. O zamandan itibaren kimse ne yazılması gerektiğini söyleyemez ya da beğeninin kriterlerini ne olduğu iddiasında bulunamaz. Yazarların, eleştirmenlerin ve yayıncıların birbirleriyle yüzleştikleri mücadele içinde yazın ve yazar adına Bourdieu farklı bir bakış açısı sunuyor.
“Sanatın Kuralları büyük ve çığır açan bir çalışma, önümüzdeki yıllarda teorik tartışmaların tetikleyicisi olacaktır.”
—Le Nouvel Observateur
“Sanatın Kuralları ilgiyi sürekli ayakta tutuyor ve bunu büyüleyici bir şekilde yapıyor. Eser açık bir dille kaleme alınmış, sanat üzerine yazan diğer Fransız yazarlarının eserlerine benzemiyor. Bourdieu’nün zekâsının ve bilgisinin hissedildiği fevri bir yetkinliği var.”
—Arthur C. Danto, Emeritus Profesör, Columbia Üniversitesi
SANATIN KURALLARI, konusunu Flaubert ve modern yazından alan, dünyanın önde gelen sosyal teorisyenlerinden Pierre Bourdieu tarafından kaleme alınmış sanat sosyolojisi alanında önemli eserlerden biri. On dokuzuncu yüzyılın ortalarından günümüze yazın ve sanat tarihine bir pencere açan yazar, özgün bir sanat teorisi geliştirir ve sanat ile toplumsal ilişkinin yapıları arasındaki bağlantıyı görmeyi reddedenlere karşı güçlü argümanlarla karşılık verir. Bourdieu’nün ortaya koyduğu gibi, sanatın yeni özerkliği bu yapılardan birini oluşturur, toplumsal yapıyla olan bağlantıyı karmaşıklaştırır, ama onu asla saf dışı bırakmaz.
Bugün bildiğimiz yazınsal alan, on dokuzuncu yüzyılda akademilerden koparak kendisini şekillendirdi. O zamandan itibaren kimse ne yazılması gerektiğini söyleyemez ya da beğeninin kriterlerini ne olduğu iddiasında bulunamaz. Yazarların, eleştirmenlerin ve yayıncıların birbirleriyle yüzleştikleri mücadele içinde yazın ve yazar adına Bourdieu farklı bir bakış açısı sunuyor.
“Sanatın Kuralları büyük ve çığır açan bir çalışma, önümüzdeki yıllarda teorik tartışmaların tetikleyicisi olacaktır.”
—Le Nouvel Observateur
“Sanatın Kuralları ilgiyi sürekli ayakta tutuyor ve bunu büyüleyici bir şekilde yapıyor. Eser açık bir dille kaleme alınmış, sanat üzerine yazan diğer Fransız yazarlarının eserlerine benzemiyor. Bourdieu’nün zekâsının ve bilgisinin hissedildiği fevri bir yetkinliği var.”
—Arthur C. Danto, Emeritus Profesör, Columbia Üniversitesi
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 186,15 | 186,15 |