Sanatın İktidarı 1917 Devrimi, Avangard Sanat ve Müzecilik

Stok Kodu:
9789750518669
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
194
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2021-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%27 indirimli
185,00TL
135,05TL
Taksitli fiyat: 1 x 135,05TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9789750518669
501354
Sanatın İktidarı
Sanatın İktidarı 1917 Devrimi, Avangard Sanat ve Müzecilik
135.05

Tarihte sanatın sanatı yönettiği yegâne dönem, 1917 Devrimi'nden sonraki birkaç yıl. Bu birkaç yılda Rus İmparatorluğu'nun bütün sanat mirası, Avrupa'nın en zengin müzeleri ve koleksiyonları, akademiler, tiyatrolar, kurumlar avangard sanatçıların eline geçti. Ama onlar sanata karşıydılar; sanatı parçalamak, müzeleri yakıp yıkmak, akademileri kapatmak istiyorlardı. Peki, sanatın iktidarını ele alınca ne yaptılar? Sanatı nasıl yönettiler? Devrimle ve komünizmle nasıl bağlandılar?

En önce, sanatı, sanatın varlığıyla ilgili bir sorgulamaya dönüştürdüler. Bir bilgi ve iktidar siyasetine çevirdiler. Hayatla bütünleştirerek, sanat icrasını devrimci bir eylem gibi yaşadılar. Formun ve nesnenin "sıfır noktası"nı keşfederek sanatı tamamıyla kavramsallaştırdılar; soyutu icat ettiler. Müzeleri herkese açık atölyeler, forumlar, laboratuvarlar olarak örgütlediler. Bütün kenti bir enstalasyona, tiyatro sahnesine çevirerek, sanatın hayatını karnavallaştırdılar. Sanat enternasyonallerini başlattılar...

Sanatın kısacık iktidar dönemindeki deneyimleri, avangardın bir kehaneti sayılmalıdır. 20. yüzyıl sanatında eleştirel, çatışmacı ne varsa, işaretleri Rus avangardına çıkar. Bu sadece sanat için değil, mimarlık, tasarım, tiyatro, sinema için de doğrudur. Estetik için de geçerlidir. "Devrim sanatı", yalnızca sanatın ontolojisi ve praksisiyle ilgili değil, sanatın yönetimiyle, eğitimiyle, müzecilikle, küratörlükle ilgili olarak da hâlâ sonsuz bir ufuk serer önümüze.

Tarihte sanatın sanatı yönettiği yegâne dönem, 1917 Devrimi'nden sonraki birkaç yıl. Bu birkaç yılda Rus İmparatorluğu'nun bütün sanat mirası, Avrupa'nın en zengin müzeleri ve koleksiyonları, akademiler, tiyatrolar, kurumlar avangard sanatçıların eline geçti. Ama onlar sanata karşıydılar; sanatı parçalamak, müzeleri yakıp yıkmak, akademileri kapatmak istiyorlardı. Peki, sanatın iktidarını ele alınca ne yaptılar? Sanatı nasıl yönettiler? Devrimle ve komünizmle nasıl bağlandılar?

En önce, sanatı, sanatın varlığıyla ilgili bir sorgulamaya dönüştürdüler. Bir bilgi ve iktidar siyasetine çevirdiler. Hayatla bütünleştirerek, sanat icrasını devrimci bir eylem gibi yaşadılar. Formun ve nesnenin "sıfır noktası"nı keşfederek sanatı tamamıyla kavramsallaştırdılar; soyutu icat ettiler. Müzeleri herkese açık atölyeler, forumlar, laboratuvarlar olarak örgütlediler. Bütün kenti bir enstalasyona, tiyatro sahnesine çevirerek, sanatın hayatını karnavallaştırdılar. Sanat enternasyonallerini başlattılar...

Sanatın kısacık iktidar dönemindeki deneyimleri, avangardın bir kehaneti sayılmalıdır. 20. yüzyıl sanatında eleştirel, çatışmacı ne varsa, işaretleri Rus avangardına çıkar. Bu sadece sanat için değil, mimarlık, tasarım, tiyatro, sinema için de doğrudur. Estetik için de geçerlidir. "Devrim sanatı", yalnızca sanatın ontolojisi ve praksisiyle ilgili değil, sanatın yönetimiyle, eğitimiyle, müzecilikle, küratörlükle ilgili olarak da hâlâ sonsuz bir ufuk serer önümüze.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 135,05    135,05   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat