Kızılbaşlar Aleviler Bektaşiler yüzlerce yıldır Şah-ı Merdan’ı, Kerbela Şehidi İmam Hüseyin’i, Hünkar Hacı Bektaş Veli’yi, Şah Hatayi’yi, Pir Sultan Abdal’ı, Şeyh Bedreddin’i ve daha nice Yol Ulularını adeta bayraklaştırarak Hakk Muhammed Ali Yolu’ndan, Kırkların deminden ve ceminden vaz geçmediler. Ehl-i beyte muhabbeti esas alan samimi inançları, sade yaşantıları, ocak ve dergah temelli Pirlerine olan bağlılıkları, dini bir araç olarak gören siyaset ve din sınıfını hep rahatsız etti. Yollarını herşeyden üstün gören, eline diline beline bağlılığı, incinseler de incitmemeyi, insana, kadına, doğaya saygıyı yaşam felsefeleri yaptıkları için ötekileştirildiler ve haksızlığa uğratıldılar.
İktidarlar değişse de ötekileştirme sürdü, Kerbela’yı da, Ortaca’yı, Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı da aynı zincirin halkaları olarak hissettiler. Yüzyıllar öncesinden evrensel değerleri yaratabilmiş böyle bir hazineden nasıl yararlanılabilir diye düşünmek şöyle dursun, siyasi iktidarlar ve siyasi ideolojiler Aleviliği ve Alevileri dini-etnik-siyasi hedefleri için araç olarak kullanmaya çalıştılar. Bunlara kentlerde yeni bir yaşam kurmanın, geleneksel kurumların parçalanmasının getirdiği sorunlar da eklenince, Alevilik büyük bir hafıza kaybına uğradı ve uğratıldı.
Bu kitap işte bu hafıza kaybını onarmaya, son olarak Anadolu ve Balkanlar’da şekillenen bu eşsiz hazineyi keşfetmeye yönelik temel bilgileri titiz bir şekilde ve öz olarak her kesimden okuyucuya, anlaşılır bir dille ulaştırmayı amaçlamaktadır. İnanıyorum ki Şah-ı Merdan’a Talip Olanların acısıyla ve tatlısıyla yaşadıkları ve yarattıkları değerler bir yönüyle hepimize ışık tutacaktır. Bir zamanlar Pir Sultanların, Aşık Veysellerin ve daha nice Canların yürüttüğü Şaha Doğru Giden Kervan elbet Yol’undan kalmayacaktır. (Prof. Dr. Ali Yaman)
Kızılbaşlar Aleviler Bektaşiler yüzlerce yıldır Şah-ı Merdan’ı, Kerbela Şehidi İmam Hüseyin’i, Hünkar Hacı Bektaş Veli’yi, Şah Hatayi’yi, Pir Sultan Abdal’ı, Şeyh Bedreddin’i ve daha nice Yol Ulularını adeta bayraklaştırarak Hakk Muhammed Ali Yolu’ndan, Kırkların deminden ve ceminden vaz geçmediler. Ehl-i beyte muhabbeti esas alan samimi inançları, sade yaşantıları, ocak ve dergah temelli Pirlerine olan bağlılıkları, dini bir araç olarak gören siyaset ve din sınıfını hep rahatsız etti. Yollarını herşeyden üstün gören, eline diline beline bağlılığı, incinseler de incitmemeyi, insana, kadına, doğaya saygıyı yaşam felsefeleri yaptıkları için ötekileştirildiler ve haksızlığa uğratıldılar.
İktidarlar değişse de ötekileştirme sürdü, Kerbela’yı da, Ortaca’yı, Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı da aynı zincirin halkaları olarak hissettiler. Yüzyıllar öncesinden evrensel değerleri yaratabilmiş böyle bir hazineden nasıl yararlanılabilir diye düşünmek şöyle dursun, siyasi iktidarlar ve siyasi ideolojiler Aleviliği ve Alevileri dini-etnik-siyasi hedefleri için araç olarak kullanmaya çalıştılar. Bunlara kentlerde yeni bir yaşam kurmanın, geleneksel kurumların parçalanmasının getirdiği sorunlar da eklenince, Alevilik büyük bir hafıza kaybına uğradı ve uğratıldı.
Bu kitap işte bu hafıza kaybını onarmaya, son olarak Anadolu ve Balkanlar’da şekillenen bu eşsiz hazineyi keşfetmeye yönelik temel bilgileri titiz bir şekilde ve öz olarak her kesimden okuyucuya, anlaşılır bir dille ulaştırmayı amaçlamaktadır. İnanıyorum ki Şah-ı Merdan’a Talip Olanların acısıyla ve tatlısıyla yaşadıkları ve yarattıkları değerler bir yönüyle hepimize ışık tutacaktır. Bir zamanlar Pir Sultanların, Aşık Veysellerin ve daha nice Canların yürüttüğü Şaha Doğru Giden Kervan elbet Yol’undan kalmayacaktır. (Prof. Dr. Ali Yaman)
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 68,60 | 68,60 |