Aşkın Sezgisel Çarpanları
Zamanın birinde, birbirini çok seven bir adam ve bir kadın varmış. Kadın özgür olmak istiyormuş! Adam ise, kadını büyütmek…
Adam, kadına yazmayı öğretmiş, büyüsün diye…
Ona kanatlarını vermiş, uçmayı öğrenip, özgür olabilsin diye…
Ondan söz istemiş, uçmayı öğrendiğinde, gökyüzünü bizim için keşfedeceksin…
Ve bir gün yazmayı öğrendiğinde, bizi yazacaksın. Birbirini çok seven bir adam ve bir kadının öyküsünü yazacaksın…
Kadın söz vermiş…
Adam gitmiş, kadın kalmış…
Kadın sözünü tutmuş…
Kanatlarını kalbine takmış ve uçmayı öğrenmiş.
Giden adam için, iki kişilik yaşamayı öğrenmiş. Gördüğü bütün güzelliklere iki kişinin gözüyle bakmayı öğrenmiş. Gökyüzünü keşfederken, kalbi hep iki kişilik atmış…
Adam gitmiş, kadın büyümüş ve sözünü tutmuş…
Bu kitap, birbirini gerçekten bütün imkânsızlıklara rağmen çok seven bir adam ve bir kadının gerçek hikâyesinden esinlenilmiştir. İki kadın bir adamdan, iki adam bir kadın öyküsüne evrilen bu hikâye de Serra ve Sezgin’in aşklarına şahitlik ederken, Aşk’ı ve Aşk’la beraber gelen bütün duyguları yeniden tanımlayacaksınız.
Serra, Sezgin, Efsun ve Toprak’ın birbirinin içine geçmiş hikâyelerini okurken sizde kalbinizin yerinden söküldüğünü hissedecek. Ve kendinize şu soruyu soracaksınız;
“Aşk gerçekten kaç bilinmeyenli bir denklem?”
Adrese Teslim
Bir insan kendi ruhunda kaç karakter yaratabilir, tek bir insan içerisinde onca ruh nasıl yaşar? Tek bedende yaşayan, üç farklı insan dünya yaşamının düzensiz düzenine nasıl uyum sağlayabilir? Kesilen şah damarından yayılan kan kokusu, ölümden önceki bakışlardaki anlamsız anlam, canın bedenden ayrılış seremonisi hangi tesadüflere gebe olabilir? Yaşanmış ve yaşanamamış tüm yaşanmışlıklar, şimdi hangi mucizeleri getirecektir, kim bilebilir? Tek bedende üç farklı karakter ile yaşayan bir Emniyet Müdürü, geçmişinden kurtulmak için mucize bekleyen bir komiser, intikam duygularıyla yoğrulmuş bir adli psikiyatrist ve imkânsız aşkının imkânsız geleceğini, geçmişiyle yoğuran bir doktor. Ve tüm bu insanları birbirine bağlayan seri cinayetler, kurbanlarının şah damarını kesip yüzlerine “Gülen Adam” makyajı yaparak evlerine teslim eden bir seri katil… Tüm bunların ortasında bir yanda mucize gibi başlayan bir aşk öyküsü, bir yanda tarifi olmayan, vuslatı olmayan aşk örgüleri… Geçmişle hesaplaşmadan, geleceğe adım atmanın imkânsızlığını görecek, aynı bedende hem kadın hem erkek olarak yaşamanın, uçurumun kıyısında ince bir ip üzerinde yürümek olduğuna tanıklık edeceksiniz. İmkânsız aşkların imkânsızlığını görecek, kendiniz gibi olmayan herkesin aslında kendiniz gibi olabileceğini ama asla kendiniz gibi olmadığının farkına varacaksınız. Heyecan dolu, son sayfasına kadar sizi merakta bırakacak, sonunda hem kendinizi hem de etrafınızdaki herkesi sorgulayacağınız bir roman…
Aşkın Sezgisel Çarpanları
Zamanın birinde, birbirini çok seven bir adam ve bir kadın varmış. Kadın özgür olmak istiyormuş! Adam ise, kadını büyütmek…
Adam, kadına yazmayı öğretmiş, büyüsün diye…
Ona kanatlarını vermiş, uçmayı öğrenip, özgür olabilsin diye…
Ondan söz istemiş, uçmayı öğrendiğinde, gökyüzünü bizim için keşfedeceksin…
Ve bir gün yazmayı öğrendiğinde, bizi yazacaksın. Birbirini çok seven bir adam ve bir kadının öyküsünü yazacaksın…
Kadın söz vermiş…
Adam gitmiş, kadın kalmış…
Kadın sözünü tutmuş…
Kanatlarını kalbine takmış ve uçmayı öğrenmiş.
Giden adam için, iki kişilik yaşamayı öğrenmiş. Gördüğü bütün güzelliklere iki kişinin gözüyle bakmayı öğrenmiş. Gökyüzünü keşfederken, kalbi hep iki kişilik atmış…
Adam gitmiş, kadın büyümüş ve sözünü tutmuş…
Bu kitap, birbirini gerçekten bütün imkânsızlıklara rağmen çok seven bir adam ve bir kadının gerçek hikâyesinden esinlenilmiştir. İki kadın bir adamdan, iki adam bir kadın öyküsüne evrilen bu hikâye de Serra ve Sezgin’in aşklarına şahitlik ederken, Aşk’ı ve Aşk’la beraber gelen bütün duyguları yeniden tanımlayacaksınız.
Serra, Sezgin, Efsun ve Toprak’ın birbirinin içine geçmiş hikâyelerini okurken sizde kalbinizin yerinden söküldüğünü hissedecek. Ve kendinize şu soruyu soracaksınız;
“Aşk gerçekten kaç bilinmeyenli bir denklem?”
Adrese Teslim
Bir insan kendi ruhunda kaç karakter yaratabilir, tek bir insan içerisinde onca ruh nasıl yaşar? Tek bedende yaşayan, üç farklı insan dünya yaşamının düzensiz düzenine nasıl uyum sağlayabilir? Kesilen şah damarından yayılan kan kokusu, ölümden önceki bakışlardaki anlamsız anlam, canın bedenden ayrılış seremonisi hangi tesadüflere gebe olabilir? Yaşanmış ve yaşanamamış tüm yaşanmışlıklar, şimdi hangi mucizeleri getirecektir, kim bilebilir? Tek bedende üç farklı karakter ile yaşayan bir Emniyet Müdürü, geçmişinden kurtulmak için mucize bekleyen bir komiser, intikam duygularıyla yoğrulmuş bir adli psikiyatrist ve imkânsız aşkının imkânsız geleceğini, geçmişiyle yoğuran bir doktor. Ve tüm bu insanları birbirine bağlayan seri cinayetler, kurbanlarının şah damarını kesip yüzlerine “Gülen Adam” makyajı yaparak evlerine teslim eden bir seri katil… Tüm bunların ortasında bir yanda mucize gibi başlayan bir aşk öyküsü, bir yanda tarifi olmayan, vuslatı olmayan aşk örgüleri… Geçmişle hesaplaşmadan, geleceğe adım atmanın imkânsızlığını görecek, aynı bedende hem kadın hem erkek olarak yaşamanın, uçurumun kıyısında ince bir ip üzerinde yürümek olduğuna tanıklık edeceksiniz. İmkânsız aşkların imkânsızlığını görecek, kendiniz gibi olmayan herkesin aslında kendiniz gibi olabileceğini ama asla kendiniz gibi olmadığının farkına varacaksınız. Heyecan dolu, son sayfasına kadar sizi merakta bırakacak, sonunda hem kendinizi hem de etrafınızdaki herkesi sorgulayacağınız bir roman…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 294,92 | 294,92 |