Sabahattin Ali'nin Raif Efendi'siyle tanışan okurlar, onun edebi eserlere düşkünlüğünü çok iyi bilir. Çünkü bu metinler Raif Efendi'nin iç dünyasının şekillenmesinde, dünyaya bakışının biçimlenmesinde önemli bir rol oynar. Hangi metinleri hangi duygularla okuduğu, bu okumaların hangi deneyimlere eşlik ettiği ya da yol açtığı, zamanla okumalarının nasıl geliştiği gibi konular âdeta Kürk Mantolu Madonna'nın alt akıntılarından birini oluşturur.
Raif Efendi Hikâyeler Arasında'da Raif Efendi'nin okuma deneyimini, kitaptaki sırasıyla, İvan Turgenyev'in Klara Miliç'ini, Theodor Storm'un Aquis Submersus ile Üniversitede isimli novellalarını ve Jakob Wassermann'ın Hiç Öpülmemiş Ağız'ını bir araya getirdik.
“Ah Tanrım ve kurtarıcım, sen ki merhametin kendisisin, şu saat neredesin, ruhum bu merhameti nerede aramalı?”
“Ruhum yanmış bir ev gibi bomboş.”
“Geçmiş, ölü bir şey diye düşündü, onun cesedini öpen ölümün yüzünü iki kat korkutucu hale getirir. Onun dokunduğu şey hayata yabancılaşmış olur.”
“Korkutucu şekilde kendimi açmak, içimde ne olduğunu görebilmek için kendimi parçalamak istiyordum.”
“Tamamen güvenebileceği bir erkeğin kendisine tapınmasına yuvalanmak istiyordu, bu ona bir dayanak oluşturuyordu, bir erdem ve belki de duyarsızlaşmış kalbinde bir merhamet kıpırtısı uyandırıyordu. Buydu işte, meselenin tamamı bundan ibaretti ve ben aptal, üzeri örtülmüş tuzağa adım atıp öylesine derine düştüm ki, zarar görmeyen tek bir zerrem bile kalmadı.”
Sabahattin Ali'nin Raif Efendi'siyle tanışan okurlar, onun edebi eserlere düşkünlüğünü çok iyi bilir. Çünkü bu metinler Raif Efendi'nin iç dünyasının şekillenmesinde, dünyaya bakışının biçimlenmesinde önemli bir rol oynar. Hangi metinleri hangi duygularla okuduğu, bu okumaların hangi deneyimlere eşlik ettiği ya da yol açtığı, zamanla okumalarının nasıl geliştiği gibi konular âdeta Kürk Mantolu Madonna'nın alt akıntılarından birini oluşturur.
Raif Efendi Hikâyeler Arasında'da Raif Efendi'nin okuma deneyimini, kitaptaki sırasıyla, İvan Turgenyev'in Klara Miliç'ini, Theodor Storm'un Aquis Submersus ile Üniversitede isimli novellalarını ve Jakob Wassermann'ın Hiç Öpülmemiş Ağız'ını bir araya getirdik.
“Ah Tanrım ve kurtarıcım, sen ki merhametin kendisisin, şu saat neredesin, ruhum bu merhameti nerede aramalı?”
“Ruhum yanmış bir ev gibi bomboş.”
“Geçmiş, ölü bir şey diye düşündü, onun cesedini öpen ölümün yüzünü iki kat korkutucu hale getirir. Onun dokunduğu şey hayata yabancılaşmış olur.”
“Korkutucu şekilde kendimi açmak, içimde ne olduğunu görebilmek için kendimi parçalamak istiyordum.”
“Tamamen güvenebileceği bir erkeğin kendisine tapınmasına yuvalanmak istiyordu, bu ona bir dayanak oluşturuyordu, bir erdem ve belki de duyarsızlaşmış kalbinde bir merhamet kıpırtısı uyandırıyordu. Buydu işte, meselenin tamamı bundan ibaretti ve ben aptal, üzeri örtülmüş tuzağa adım atıp öylesine derine düştüm ki, zarar görmeyen tek bir zerrem bile kalmadı.”
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 149,60 | 149,60 |