Türkiye, derin bir çözülmenin yaşandığı, toplumsal bağların aşındığı dönemlerden geçiyor. Bu kitapta, Murat Paker’in daha önce Birikim dergisinde bu dönemlerdeki kimi gelişmelere dair yazılmış makaleleri biraraya getiriliyor. Paker, bu makalelerde Türkiye’nin ve ABD/İsrail’in her biri travmatik ve de oldukça netameli kimi meselelerini anlamak ve anlatmak için politik ve psikolojik analiz düzeylerini birbirlerini zenginleştirecek ve bütünleyecek tarzda birarada kullanıyor. Paker, politik analizlerini özgürlükçü sosyalist bir çerçeve üzerinden kurarken, psikolojik analizlerini de psikanaliz ve sosyal psikolojiyle beslenen bir çerçeveye ve de psikoterapist ve araştırmacı olarak elde ettiği mesleki/akademik tecrübelerine dayandırıyor. Kitabın Türkiye bölümünde 1996’daki açlık grevleri, Körfez depremi, ‘Hayata Dönüş’ operasyonu ve 2000’deki açlık grevleri, AB sürecinde gerçekleştirilmeye çalışılan kimi reform çabalarıyla ilgili trajikomik gerilimler, Türkiye solunun halet-i ruhiyesi ve AB süreciyle gerilimli ilişkisi, işkence, egemen politik kültür, Türk-Ermeni meselesi ve 2005-2006 yıllarında yoğunlaşan linç girişimleri konu ediliyor. ABD/İsrail bölümünde ise ABD’deki 11 Eylül 2001 saldırıları, ABD-İsrail’in işgalci/yayılmacı politikaları, Irak’taki işkence vahşeti ve siyonizm/anti-semitizm yer alıyor. Kitap, son on yılın kimi önemli olayları üzerinden psiko-politik bir panorama sunuyor; bu panorama boyunca Türkiye’de ve dünyada içinde bulunduğumuz çukurun ve çukurda var olma hallerimizin kimi boyutlarını irdeliyor. Çukuru tanımadan çukurdan çıkamayacağımız düşüncesiyle...
Türkiye, derin bir çözülmenin yaşandığı, toplumsal bağların aşındığı dönemlerden geçiyor. Bu kitapta, Murat Paker’in daha önce Birikim dergisinde bu dönemlerdeki kimi gelişmelere dair yazılmış makaleleri biraraya getiriliyor. Paker, bu makalelerde Türkiye’nin ve ABD/İsrail’in her biri travmatik ve de oldukça netameli kimi meselelerini anlamak ve anlatmak için politik ve psikolojik analiz düzeylerini birbirlerini zenginleştirecek ve bütünleyecek tarzda birarada kullanıyor. Paker, politik analizlerini özgürlükçü sosyalist bir çerçeve üzerinden kurarken, psikolojik analizlerini de psikanaliz ve sosyal psikolojiyle beslenen bir çerçeveye ve de psikoterapist ve araştırmacı olarak elde ettiği mesleki/akademik tecrübelerine dayandırıyor. Kitabın Türkiye bölümünde 1996’daki açlık grevleri, Körfez depremi, ‘Hayata Dönüş’ operasyonu ve 2000’deki açlık grevleri, AB sürecinde gerçekleştirilmeye çalışılan kimi reform çabalarıyla ilgili trajikomik gerilimler, Türkiye solunun halet-i ruhiyesi ve AB süreciyle gerilimli ilişkisi, işkence, egemen politik kültür, Türk-Ermeni meselesi ve 2005-2006 yıllarında yoğunlaşan linç girişimleri konu ediliyor. ABD/İsrail bölümünde ise ABD’deki 11 Eylül 2001 saldırıları, ABD-İsrail’in işgalci/yayılmacı politikaları, Irak’taki işkence vahşeti ve siyonizm/anti-semitizm yer alıyor. Kitap, son on yılın kimi önemli olayları üzerinden psiko-politik bir panorama sunuyor; bu panorama boyunca Türkiye’de ve dünyada içinde bulunduğumuz çukurun ve çukurda var olma hallerimizin kimi boyutlarını irdeliyor. Çukuru tanımadan çukurdan çıkamayacağımız düşüncesiyle...
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 32,00 | 32,00 |