Öncelikle bu çalışma 9 yıllık akademik araştırmanın bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Ak Parti özelinde güncel siyasal konuları sosyolojik bir perspektifle ele alan bu çalışmada yazar, diğer eserlerden farklı olarak psikoloji formasyonunu da öne çıkarmaya çalışmış, böylece eser sosyo-psikolojik bir boyut kazanmıştır. Zaten tek başına netameli bir konu olan "kimlik" konusunun siyasetle ilişkiye girdiği ölçüde daha da çetrefilli bir hâle dönüştüğü ileri sürülebilir. Dolayısıyla bu eser, Türkiye bağlamında kimlik-siyaset ilişkisine bir açıklık getirmek, en azından bu yöndeki çabalara bir katkı sağlamak amacıyla tarihsel bir bakış açısıyla, multi-disipliner bir yaklaşımla, zengin kuramsal bir çerçeve kurgulamaya çalışmış bir başlangıç eseri niteliğindedir. Nihayetinde bu eser siyaset bilimiyle uğraşanlardan sosyal psikologlara, sosyologlardan eğitim bilimcilerine kadar geniş bir çalışanlar kümesinin ilgisini çekebilecek konular ihtiva etmektedir.
"Kimlik" kavramının, çağımızın en popüler kavramlarından biri olduğu söylenebilir. Günümüz insanını adeta büyüleyen bu kavramı ele alan yayımlanmış eser sayısı çok fazla olsa da çoğu kez birbirinin kopyası olan geniş bir külliyatla karşılaşırız. Alana ilişkin bu büyük handikapın farkında olan yazar, daha çalışmasının başından itibaren akademik bir titizlikle kavramları yeniden işlemeye koyuluyor. Böylece muğlaklığı giderilerek yerli yerine oturtulmaya çalışılan kavramlar, salt akademik çevre ile sınırlı kalmayıp, sade ve anlaşılır bir ifade tarzıyla, alana ilgi duyan geniş bir kesimin istifadesine de sunulmaya çalışılıyor. Kuramsal çerçevenin ele alındığı ilk iki bölüm haricindeki diğer iki bölüm, konuya ilgili daha geniş bir kesim dikkate alınarak kaleme alınmıştır. Eser giriş kısmından itibaren okuyucuya konuyla ilgili popüler yazında sıklıkla görülen tekrar konular olmayacağı vaadini dile getiriyor ve eserin okunmasının tamamlanmasıyla birlikte birçok ezberin bozulacağını iddia ediyor.
Öncelikle bu çalışma 9 yıllık akademik araştırmanın bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Ak Parti özelinde güncel siyasal konuları sosyolojik bir perspektifle ele alan bu çalışmada yazar, diğer eserlerden farklı olarak psikoloji formasyonunu da öne çıkarmaya çalışmış, böylece eser sosyo-psikolojik bir boyut kazanmıştır. Zaten tek başına netameli bir konu olan "kimlik" konusunun siyasetle ilişkiye girdiği ölçüde daha da çetrefilli bir hâle dönüştüğü ileri sürülebilir. Dolayısıyla bu eser, Türkiye bağlamında kimlik-siyaset ilişkisine bir açıklık getirmek, en azından bu yöndeki çabalara bir katkı sağlamak amacıyla tarihsel bir bakış açısıyla, multi-disipliner bir yaklaşımla, zengin kuramsal bir çerçeve kurgulamaya çalışmış bir başlangıç eseri niteliğindedir. Nihayetinde bu eser siyaset bilimiyle uğraşanlardan sosyal psikologlara, sosyologlardan eğitim bilimcilerine kadar geniş bir çalışanlar kümesinin ilgisini çekebilecek konular ihtiva etmektedir.
"Kimlik" kavramının, çağımızın en popüler kavramlarından biri olduğu söylenebilir. Günümüz insanını adeta büyüleyen bu kavramı ele alan yayımlanmış eser sayısı çok fazla olsa da çoğu kez birbirinin kopyası olan geniş bir külliyatla karşılaşırız. Alana ilişkin bu büyük handikapın farkında olan yazar, daha çalışmasının başından itibaren akademik bir titizlikle kavramları yeniden işlemeye koyuluyor. Böylece muğlaklığı giderilerek yerli yerine oturtulmaya çalışılan kavramlar, salt akademik çevre ile sınırlı kalmayıp, sade ve anlaşılır bir ifade tarzıyla, alana ilgi duyan geniş bir kesimin istifadesine de sunulmaya çalışılıyor. Kuramsal çerçevenin ele alındığı ilk iki bölüm haricindeki diğer iki bölüm, konuya ilgili daha geniş bir kesim dikkate alınarak kaleme alınmıştır. Eser giriş kısmından itibaren okuyucuya konuyla ilgili popüler yazında sıklıkla görülen tekrar konular olmayacağı vaadini dile getiriyor ve eserin okunmasının tamamlanmasıyla birlikte birçok ezberin bozulacağını iddia ediyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 197,40 | 197,40 |