Hikayeciliği ve edebiyat kuramına verdiği emekle tanıdığımız Gökdemir İhsan’ın yeni kitabı Platon’un İmkânsız Estetiği ve Sanat, ilk elde Platon felsefesi ile sanat arasındaki çetrefil, hatta düşmanca olduğu kabul edilen ilişkiyi ele alıyor. Burayı çıkış noktası alarak hakkında artık yeni bir şey söylenemeyeceği düşünülen, fakat çoğunlukla yanlış anlaşılmış bir filozofun sanat konusundaki görüşlerine dair yerleşik bütün varsayımları tartışmaya açıyor, bu görüşlerin radikal bir eleştirisine girişiyor. Bugüne kadar göz ardı edilmiş, anakronik yaklaşımların yükü altında anlaşılmaz olmuş başka türden bir Platoncu sanat anlayışının mevcut olduğunu, bunun da ancak Platon felsefesinin daha kapsamlı, bütüncül bir değerlendirmesiyle ortaya çıkarılabileceğini iddia ediyor. Platon’un sanat hakkındaki görüşlerini mimêsis kavramı etrafında hem onun epistemolojisiyle hem de ontolojisiyle irtibatlandırıyor ve dolayısıyla yalnızca kısmî bir okuma teklifiyle yetinmeyerek, genişleyen ve giderek bütün Platon düşüncesini içine alan radikal bir yeniden okuma girişimine varıyor. Bu varış noktasından tekrar geri dönerek Platon’un “imkânsız” estetiğini, bütün bir Platon felsefesi çerçevesinde yeniden tanımlamaya girişiyor ve böylece çemberi tamamlamış oluyor.
Bu yeniden okuma hem varılan bulgular hem de yerleşik kabullere karşı kavramlara verilen yeni anlamlar bakımından şaşırtıcı, iddialı ve dikkatle okunmayı hak eden bir felsefî girişimi teşkil ediyor.
Hikayeciliği ve edebiyat kuramına verdiği emekle tanıdığımız Gökdemir İhsan’ın yeni kitabı Platon’un İmkânsız Estetiği ve Sanat, ilk elde Platon felsefesi ile sanat arasındaki çetrefil, hatta düşmanca olduğu kabul edilen ilişkiyi ele alıyor. Burayı çıkış noktası alarak hakkında artık yeni bir şey söylenemeyeceği düşünülen, fakat çoğunlukla yanlış anlaşılmış bir filozofun sanat konusundaki görüşlerine dair yerleşik bütün varsayımları tartışmaya açıyor, bu görüşlerin radikal bir eleştirisine girişiyor. Bugüne kadar göz ardı edilmiş, anakronik yaklaşımların yükü altında anlaşılmaz olmuş başka türden bir Platoncu sanat anlayışının mevcut olduğunu, bunun da ancak Platon felsefesinin daha kapsamlı, bütüncül bir değerlendirmesiyle ortaya çıkarılabileceğini iddia ediyor. Platon’un sanat hakkındaki görüşlerini mimêsis kavramı etrafında hem onun epistemolojisiyle hem de ontolojisiyle irtibatlandırıyor ve dolayısıyla yalnızca kısmî bir okuma teklifiyle yetinmeyerek, genişleyen ve giderek bütün Platon düşüncesini içine alan radikal bir yeniden okuma girişimine varıyor. Bu varış noktasından tekrar geri dönerek Platon’un “imkânsız” estetiğini, bütün bir Platon felsefesi çerçevesinde yeniden tanımlamaya girişiyor ve böylece çemberi tamamlamış oluyor.
Bu yeniden okuma hem varılan bulgular hem de yerleşik kabullere karşı kavramlara verilen yeni anlamlar bakımından şaşırtıcı, iddialı ve dikkatle okunmayı hak eden bir felsefî girişimi teşkil ediyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 158,40 | 158,40 |