Bilgi Çağı olarak adlandırılmasına karşın, 21. yüzyıla Petrol Çağı demek yanlış olmayacaktır. Nasıl ki Tunç Çağı, Bakır gibi insanların doğadan elde ettikleri madenlere göre çağları adlandırılmaları söz konusuysa, geçen yüzyıla da damgasını vuran ve önemi giderek artan petrolün bu yüzyılı adlandırması yanlış olmaz. Gerek strajistler, gerek askerler, gerek ekonomistler ve gerekse siyasetçiler petrol üzerinden politika yapmaktadırlar.
Petrol olgusu farklı düzlemlerde jeolojik olarak, coğrafi olarak, derinlik olarak, petrolün ve kökeninin kalitesi olarak birçok boyutta tanımlanmalıdır. Bunu takip eden aşamada ise petrolün yaşamımızda kullanılması ve bu kullanımın dünya ticareti olarak belirlediğimiz üretim ve ticaret arasındaki ilişkilerinin gün ve gün, yıl ve yıl takip edilerek, ortaya çıkan resmin açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bunun dışında petrol alanlarının coğrafi ve jeolojik dağılımını belirleyen doğal sınırların ötesinde politik sınırları ile bu sınırlar üzerindeki egemenlikleri çözümlemek gerekir. Bir başka ifadeyle, petrole sahip ülkelerin hükümranlıkları ve bu ülkelerin petrol bölgeleri üzerinde yaşayan toplulukların, grupların etnik ve cemaatsel özelliklerinin, merkezi hükümetle olan ilişkilerinin tanımlanması gerekir. Bu anlamda da etnolojik ve antropolojik çalışmalar, en az jeolojik çalışmalar kadar petrol bölgelerinde kullanılmaktadır.
Bilgi Çağı olarak adlandırılmasına karşın, 21. yüzyıla Petrol Çağı demek yanlış olmayacaktır. Nasıl ki Tunç Çağı, Bakır gibi insanların doğadan elde ettikleri madenlere göre çağları adlandırılmaları söz konusuysa, geçen yüzyıla da damgasını vuran ve önemi giderek artan petrolün bu yüzyılı adlandırması yanlış olmaz. Gerek strajistler, gerek askerler, gerek ekonomistler ve gerekse siyasetçiler petrol üzerinden politika yapmaktadırlar.
Petrol olgusu farklı düzlemlerde jeolojik olarak, coğrafi olarak, derinlik olarak, petrolün ve kökeninin kalitesi olarak birçok boyutta tanımlanmalıdır. Bunu takip eden aşamada ise petrolün yaşamımızda kullanılması ve bu kullanımın dünya ticareti olarak belirlediğimiz üretim ve ticaret arasındaki ilişkilerinin gün ve gün, yıl ve yıl takip edilerek, ortaya çıkan resmin açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bunun dışında petrol alanlarının coğrafi ve jeolojik dağılımını belirleyen doğal sınırların ötesinde politik sınırları ile bu sınırlar üzerindeki egemenlikleri çözümlemek gerekir. Bir başka ifadeyle, petrole sahip ülkelerin hükümranlıkları ve bu ülkelerin petrol bölgeleri üzerinde yaşayan toplulukların, grupların etnik ve cemaatsel özelliklerinin, merkezi hükümetle olan ilişkilerinin tanımlanması gerekir. Bu anlamda da etnolojik ve antropolojik çalışmalar, en az jeolojik çalışmalar kadar petrol bölgelerinde kullanılmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 8,75 | 8,75 |