Bir resim bin kelimeye bedeldir. Binlerce kelime kullanarak anlatacağımız bir kavramı, duyguyu, fikri bazen bir tek resim ifade eder. Peki, 24 kare fotoğraf/resimden oluşan bir saniyelik görüntü kaç kelimeye bedeldir? Ya da insanın yüreğine dokunan birkaç saniyelik bir sahneyi kelimelerle anlatmak mümkün müdür? Mümkün ise o birkaç saniyeyi hissettirmek için kaç dakika, kaç saat, kaç gün harcamak gerekir?
Filmler gönlümüze seslenen öğretmenlerdir. Bazen aklımıza bazen kalbimize hitap ederler ama hiç uzun uzun nasihatler etmezler. Hatta bazen hiç konuşmazlar. Bir bakış, bir tavır, bir tebessüm dokunur yüreğimize. Bu dokunaklı mesaj davranışlarımızı, duygularımızı, tutumlarımızı değiştirir. Bizi değiştiren kendisini unutup bize nasihat edenin nasihati değil, bizi unutup erdemi yaşayan kahramanın davranışıdır. Kahraman bize yol gösterir, model olur, onun gibi yer, onun gibi içer, onun gibi gezer, onun gibi yaparız her şeyi. Sevmeyi, affetmeyi, tövbeyi, sadakati ondan öğreniriz; öldürmeyi, nefret etmeyi, intikam almayı öğrendiğimiz gibi.
O zaman doğru kahramanı kahraman edinmeli, sevdiklerimize doğru kişiyi örnek göstermeli. Peki, bu kadar iyi kahraman var mı sinemada?
Hollywood'un, Bollywood'un, İran sineması'nın, Türk sineması'nın ve diğer ülke sinemalarının bize örnek olacak kahramanları, değerlerimizi aktaran filmleri var mı? Bu soruya maalesef gönül rahatlığıyla evet demek mümkün değil. Baştan sona kusursuz, zararsız film bulmak gerçekten çok zor. Ama bu durum sinemanın gücünden faydalanmayı imkansız hale getirmiyor. Çünkü zaten bir filmi baştan sona izletmek gibi bir zorunluluğumuz yok. Önemli olan değerleri etkili bir şekilde aktarmak ise birkaç dakikalık sahneler bizim için daha anlamlı malzemeler durumundadır. Çoğu kez bir filmin tamamını izlemek ya da hitap ettiğimiz kitleye izletmektense yüreğimizi titreten birkaç dakikalık sahneyi izlemek ve onun üzerinde tefekkür etmek daha anlamlıdır.
Bir resim bin kelimeye bedeldir. Binlerce kelime kullanarak anlatacağımız bir kavramı, duyguyu, fikri bazen bir tek resim ifade eder. Peki, 24 kare fotoğraf/resimden oluşan bir saniyelik görüntü kaç kelimeye bedeldir? Ya da insanın yüreğine dokunan birkaç saniyelik bir sahneyi kelimelerle anlatmak mümkün müdür? Mümkün ise o birkaç saniyeyi hissettirmek için kaç dakika, kaç saat, kaç gün harcamak gerekir?
Filmler gönlümüze seslenen öğretmenlerdir. Bazen aklımıza bazen kalbimize hitap ederler ama hiç uzun uzun nasihatler etmezler. Hatta bazen hiç konuşmazlar. Bir bakış, bir tavır, bir tebessüm dokunur yüreğimize. Bu dokunaklı mesaj davranışlarımızı, duygularımızı, tutumlarımızı değiştirir. Bizi değiştiren kendisini unutup bize nasihat edenin nasihati değil, bizi unutup erdemi yaşayan kahramanın davranışıdır. Kahraman bize yol gösterir, model olur, onun gibi yer, onun gibi içer, onun gibi gezer, onun gibi yaparız her şeyi. Sevmeyi, affetmeyi, tövbeyi, sadakati ondan öğreniriz; öldürmeyi, nefret etmeyi, intikam almayı öğrendiğimiz gibi.
O zaman doğru kahramanı kahraman edinmeli, sevdiklerimize doğru kişiyi örnek göstermeli. Peki, bu kadar iyi kahraman var mı sinemada?
Hollywood'un, Bollywood'un, İran sineması'nın, Türk sineması'nın ve diğer ülke sinemalarının bize örnek olacak kahramanları, değerlerimizi aktaran filmleri var mı? Bu soruya maalesef gönül rahatlığıyla evet demek mümkün değil. Baştan sona kusursuz, zararsız film bulmak gerçekten çok zor. Ama bu durum sinemanın gücünden faydalanmayı imkansız hale getirmiyor. Çünkü zaten bir filmi baştan sona izletmek gibi bir zorunluluğumuz yok. Önemli olan değerleri etkili bir şekilde aktarmak ise birkaç dakikalık sahneler bizim için daha anlamlı malzemeler durumundadır. Çoğu kez bir filmin tamamını izlemek ya da hitap ettiğimiz kitleye izletmektense yüreğimizi titreten birkaç dakikalık sahneyi izlemek ve onun üzerinde tefekkür etmek daha anlamlıdır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 91,00 | 91,00 |