Kültürel değerlerin en güçlü ve sağlıklı paylaşımı, kuşkusuz dil aracılığıyla gerçekleşmektedir. Dil olgusu, diğer olgular gibi dinamik bir yapıya sahip olarak her zaman başka diller ve siyasal-toplumsal değişimlerden etkilenmiştir. Siyasi literatürde Ortadoğu olarak bilinen yaşadığımız coğrafyada bölgenin en güçlü kültürel, dinsel ve bilimsel gelişmeleri ifade eden diller Türkçe, Arapça ve Farsça olmuştur. Bu üç dil çeşitli tarihsel evrelerde birbirinden etkilenmiştir.
Özellikle Arapça İslam dininin dili olarak hem Türkçeyi hem de Farsçayı daha çok etkilemiştir. Her ne kadar 20. yüzyılın başında ulus devletlerin kurulmasıyla birlikte söz konusu diller üzerinde bir arındırma politikası yürütülmüş olsa da fakat etkileşimlerin boyutunun derinliği nedeniyle bu politikaların çok da başarılı olduğu söylenemez. Çünkü günümüzde zikredilen her üç dilde birbirlerinden alınan unsurlar varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmada Osmanlı Türkçesinde yoğunlukla ve devamında günümüz Türkçesinde kullanılan Farsça unsurlar üzerinde durulmuştur. Bu çalışmanın temel dürtüsü Türk dili ve edebiyatı, tarih, sanat tarihi gibi sosyal bilimlerde Osmanlı Türkçesi dersi alan öğrencilere bir katkı sunmaktır. Osmanlı Türkçesi her ne kadar gramer ve söz dizimi olarak Türkçe olsa da kelime, sıfat, zarf, tamlama gibi unsurlar konusunda Arapça ve Farsçadan çok etkilendiği de bilindik bir gerçektir. Bu çalışma olabildiğince Farsça unsurları hem Farsça örnekler hem de Osmanlı Türkçesi örnekleriyle tanıtmak ve açıklamak üzerinde durmuştur. Gerek araştırmacılar gerekse öğrenciler dikkatlerini çalışmamızın eksik ya da gözden kaçan noktalarına yöneltmeleri yapıcı eleştirilerini tarafımıza ulaştırma zahmetine katlanmaları ileriki baskılarda daha olgun bir çalışmanın ortaya çıkmasına katkıda bulunacaktır.
Kültürel değerlerin en güçlü ve sağlıklı paylaşımı, kuşkusuz dil aracılığıyla gerçekleşmektedir. Dil olgusu, diğer olgular gibi dinamik bir yapıya sahip olarak her zaman başka diller ve siyasal-toplumsal değişimlerden etkilenmiştir. Siyasi literatürde Ortadoğu olarak bilinen yaşadığımız coğrafyada bölgenin en güçlü kültürel, dinsel ve bilimsel gelişmeleri ifade eden diller Türkçe, Arapça ve Farsça olmuştur. Bu üç dil çeşitli tarihsel evrelerde birbirinden etkilenmiştir.
Özellikle Arapça İslam dininin dili olarak hem Türkçeyi hem de Farsçayı daha çok etkilemiştir. Her ne kadar 20. yüzyılın başında ulus devletlerin kurulmasıyla birlikte söz konusu diller üzerinde bir arındırma politikası yürütülmüş olsa da fakat etkileşimlerin boyutunun derinliği nedeniyle bu politikaların çok da başarılı olduğu söylenemez. Çünkü günümüzde zikredilen her üç dilde birbirlerinden alınan unsurlar varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmada Osmanlı Türkçesinde yoğunlukla ve devamında günümüz Türkçesinde kullanılan Farsça unsurlar üzerinde durulmuştur. Bu çalışmanın temel dürtüsü Türk dili ve edebiyatı, tarih, sanat tarihi gibi sosyal bilimlerde Osmanlı Türkçesi dersi alan öğrencilere bir katkı sunmaktır. Osmanlı Türkçesi her ne kadar gramer ve söz dizimi olarak Türkçe olsa da kelime, sıfat, zarf, tamlama gibi unsurlar konusunda Arapça ve Farsçadan çok etkilendiği de bilindik bir gerçektir. Bu çalışma olabildiğince Farsça unsurları hem Farsça örnekler hem de Osmanlı Türkçesi örnekleriyle tanıtmak ve açıklamak üzerinde durmuştur. Gerek araştırmacılar gerekse öğrenciler dikkatlerini çalışmamızın eksik ya da gözden kaçan noktalarına yöneltmeleri yapıcı eleştirilerini tarafımıza ulaştırma zahmetine katlanmaları ileriki baskılarda daha olgun bir çalışmanın ortaya çıkmasına katkıda bulunacaktır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 25,50 | 25,50 |