Osmanlı-Safevi münasebetlerinin XVII. yüzyıldaki seyri az sayıda araştırmaya konu olmuştur. Oysa bu dönemde iki devletin ilişkileri oldukça yoğundu. Nitekim taraflar arasında 1603-12, 1615-18, 1623-38 yılları arasında uzun ve şiddetli savaşlar cereyan etmiş, 1612'de Nasuh Paşa, 1618'de Serav ve 1639'da Kasr-ı Şirin barışları akdedilmişti. Buradan hareketle XVII. yüzyılın ilk yarısında iki devlet arasındaki münasebetlerin siyasî-askerî seyrini ayrıntılı, çok boyutlu ve daha sağlam bir tarihsel zeminde ele almak gayesiyle bu kitap kaleme alındı.
Osmanlıların İslam dünyasını bölmekle suçladıkları Şiî Safevilere savaş açarken en önemli gerekçeleri karşı tarafın rafızi olduğunu iddia etmeleriydi. Bundan dolayı iki devletin mücadelesi daha ziyade Sünnîlik-Şiîlik rekabeti olarak algılanmıştır. Belki ilk dönemler için mücadelenin mezhep ayrılığından kaynaklandığını ileri sürmek makul olabilir. Lakin yüz elli yıllık bir savaş sürecinin bütününü izah etmek için bu açıklama yeterli değildir. Tarafların mücadelesi daha en baştan itibaren dinî olduğu kadar siyasal, jeopolitik ve ekonomik konularla da alakalıydı.
İslâm dünyasının iki büyük gücünün birbirini siyasî, askerî, iktisadî ve demografik açıdan yıpratmasına yol açan, yaklaşık yüz elli yıllık bu savaşlar 1639 barışı ile son buldu.
Osmanlı-Safevi münasebetlerinin XVII. yüzyıldaki seyri az sayıda araştırmaya konu olmuştur. Oysa bu dönemde iki devletin ilişkileri oldukça yoğundu. Nitekim taraflar arasında 1603-12, 1615-18, 1623-38 yılları arasında uzun ve şiddetli savaşlar cereyan etmiş, 1612'de Nasuh Paşa, 1618'de Serav ve 1639'da Kasr-ı Şirin barışları akdedilmişti. Buradan hareketle XVII. yüzyılın ilk yarısında iki devlet arasındaki münasebetlerin siyasî-askerî seyrini ayrıntılı, çok boyutlu ve daha sağlam bir tarihsel zeminde ele almak gayesiyle bu kitap kaleme alındı.
Osmanlıların İslam dünyasını bölmekle suçladıkları Şiî Safevilere savaş açarken en önemli gerekçeleri karşı tarafın rafızi olduğunu iddia etmeleriydi. Bundan dolayı iki devletin mücadelesi daha ziyade Sünnîlik-Şiîlik rekabeti olarak algılanmıştır. Belki ilk dönemler için mücadelenin mezhep ayrılığından kaynaklandığını ileri sürmek makul olabilir. Lakin yüz elli yıllık bir savaş sürecinin bütününü izah etmek için bu açıklama yeterli değildir. Tarafların mücadelesi daha en baştan itibaren dinî olduğu kadar siyasal, jeopolitik ve ekonomik konularla da alakalıydı.
İslâm dünyasının iki büyük gücünün birbirini siyasî, askerî, iktisadî ve demografik açıdan yıpratmasına yol açan, yaklaşık yüz elli yıllık bu savaşlar 1639 barışı ile son buldu.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 170,00 | 170,00 |