Osmanlı Melekleri Futbol Tarihimizin Kadim Devreleri / Türkiye Futbol Tarihi - 1. Cilt Futbol Tarihimizin Kadim Devreleri

Stok Kodu:
9789750515804
Boyut:
15x22
Sayfa Sayısı:
397
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%27 indirimli
275,00TL
200,75TL
Taksitli fiyat: 1 x 200,75TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9789750515804
614895
Osmanlı Melekleri  Futbol Tarihimizin Kadim Devreleri / Türkiye Futbol Tarihi - 1. Cilt
Osmanlı Melekleri Futbol Tarihimizin Kadim Devreleri / Türkiye Futbol Tarihi - 1. Cilt Futbol Tarihimizin Kadim Devreleri
200.75

“İzmir ve İstanbul arasındaki futbol maçıyla gayrete gelen Reşad Bey isimli bir Türk genci, kendi arkadaşlarının yanı sıra bazı Rum ve Ermenilerin de katılmasıyla bir kulüp kurmuş ve idmanlara başlamıştı. Birkaç gün önce, gece yarısı evine gelen polis onu Üsküdar'a götürüp kulüp ve futbol oyunu hakkında uzun bir süre sorguya çekti. Türkçe'de top kelimesi aynı zamanda bir silah anlamına geldiğinden işler büsbütün karıştı. Yetkililer büyük bir komployla karşı karşıya bulunduklarına ve kulübün aslında gizli bir örgüt olduğuna inanmıştı. Topun gerektiği gibi incelenmesi için gönderilen özel memur, bunun bir şeytan icadı olduğuna karar verdi…”

1902'de İskoçya'da yayımlanan bir gazetenin haberi bu. Mehmet Yüce, dönemin Osmanlı ve Avrupa basınını tarayarak, 1875'teki başlangıcından 1923'e kadar, Türkiye'de futbolun kadim zamanlarını bir masal heyecanı ve güzelliğiyle anlatıyor. Maçların “Alâaddin Bey bir burun vuruşuyla bir sayı yaptı”, “Galatasaraylılar rüzgârın aleyhlerine olmasına karşın fedakârane çalıştılarsa da Nihad Bey'in yaptığı şiddetli hareketleri hakem cezâ vuruşu ile tevkif etti” gibi cümlelerle hikâye edildiği, şampiyon takıma mükâfat olarak “vazo” verildiği zamanlar… Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ama onların yanı sıra daha önce kurulan Ermeni, Rum, Yahudi, Levanten, İngiliz, Türk ve “karışık” kulüpleri… İzmir'in futboldaki öncülüğü… Sadece iki şehir de değil: Ankara, Trabzon, Zonguldak, Eskişehir, Bursa, Diyarbakır… Sadece futbol da değil: Kriket, tenis ve ragbi… Osmanlı Melekleri, futbolun ve sporun doğuşu etrafında, geç Osmanlı dönemi toplumsal hayatından sahneler gösteriyor bize.





“İzmir ve İstanbul arasındaki futbol maçıyla gayrete gelen Reşad Bey isimli bir Türk genci, kendi arkadaşlarının yanı sıra bazı Rum ve Ermenilerin de katılmasıyla bir kulüp kurmuş ve idmanlara başlamıştı. Birkaç gün önce, gece yarısı evine gelen polis onu Üsküdar'a götürüp kulüp ve futbol oyunu hakkında uzun bir süre sorguya çekti. Türkçe'de top kelimesi aynı zamanda bir silah anlamına geldiğinden işler büsbütün karıştı. Yetkililer büyük bir komployla karşı karşıya bulunduklarına ve kulübün aslında gizli bir örgüt olduğuna inanmıştı. Topun gerektiği gibi incelenmesi için gönderilen özel memur, bunun bir şeytan icadı olduğuna karar verdi…”

1902'de İskoçya'da yayımlanan bir gazetenin haberi bu. Mehmet Yüce, dönemin Osmanlı ve Avrupa basınını tarayarak, 1875'teki başlangıcından 1923'e kadar, Türkiye'de futbolun kadim zamanlarını bir masal heyecanı ve güzelliğiyle anlatıyor. Maçların “Alâaddin Bey bir burun vuruşuyla bir sayı yaptı”, “Galatasaraylılar rüzgârın aleyhlerine olmasına karşın fedakârane çalıştılarsa da Nihad Bey'in yaptığı şiddetli hareketleri hakem cezâ vuruşu ile tevkif etti” gibi cümlelerle hikâye edildiği, şampiyon takıma mükâfat olarak “vazo” verildiği zamanlar… Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ama onların yanı sıra daha önce kurulan Ermeni, Rum, Yahudi, Levanten, İngiliz, Türk ve “karışık” kulüpleri… İzmir'in futboldaki öncülüğü… Sadece iki şehir de değil: Ankara, Trabzon, Zonguldak, Eskişehir, Bursa, Diyarbakır… Sadece futbol da değil: Kriket, tenis ve ragbi… Osmanlı Melekleri, futbolun ve sporun doğuşu etrafında, geç Osmanlı dönemi toplumsal hayatından sahneler gösteriyor bize.





Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 200,75    200,75   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat