Osmanlı’dan Günümüze Mezhep ve Tarikatlar

Stok Kodu:
9786257444972
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
376
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
280,00TL
196,00TL
9786257444972
788761
Osmanlı’dan Günümüze Mezhep ve Tarikatlar
Osmanlı’dan Günümüze Mezhep ve Tarikatlar
196.00

Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye’de (Osmanlı Devleti) Nizâm-ı Âlem ve Din ü Devlet’in Bekâsı ile i’lâ-yi kelimetullâh (İslâm’ın muhafazası ve yayılması suretiyle yüceltilmesi) devletin önemli varlık sebebi ve gayesi olarak görülmüş ve bunun Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebine riayetle gerçekleşeceği kabul edilmiştir. Osmanlı’nın Şah İsmail ile birlikte İran’a karşı verdiği büyük mücadelede ve Nadir Şah’ın Caferîliğin beşinci mezhep olarak tanınma isteğinin reddedilmesinde bu mezhep anlayışını büyük payı olmuştur. 
Osmanlı’nın itikadî mezhep temelindeki Ehl-i sünnet (Mâtürîdî) hassasiyeti, fıkhî mezheplerde de geçerli olmuş ve devlet, Ehl-i sünnet tarafından tabi olunması meşru kabul edilen Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerini geçerli kabul etmiştir. Bu çerçevede söz konusu mezhep mensuplarının ibadetlerini rahat bir şekilde yapacakları ortam ve imkânları sağlamaya çalışmıştır. Bununla birlikte ülke genelinde hukuk ve hüküm birliğinin sağlanması için muâmelât, aile, idare ve ceza hukuku gibi alanlarda tatbik edilen hükümler, genel manada Hanefî mezhebi ekseninde olmuştur.
Osmanlı’da Sünnî (Mâtürîdî)/Hanefî anlayışıyla beraber tarikat merkezli İslâmî bir hayat hâkim olduğundan tarikat ve şeyhler önemli vazifeler icra etmişlerdir. Osmanlı Devleti’nin son devrinde ülkede en çok tekkeye sahip Nakşibendiyye ve sonra da Kâdiriyye tarikatı olduğundan bu kitapta onlarla ilgili daha geniş bilgiler yer almıştır.

Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye’de (Osmanlı Devleti) Nizâm-ı Âlem ve Din ü Devlet’in Bekâsı ile i’lâ-yi kelimetullâh (İslâm’ın muhafazası ve yayılması suretiyle yüceltilmesi) devletin önemli varlık sebebi ve gayesi olarak görülmüş ve bunun Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebine riayetle gerçekleşeceği kabul edilmiştir. Osmanlı’nın Şah İsmail ile birlikte İran’a karşı verdiği büyük mücadelede ve Nadir Şah’ın Caferîliğin beşinci mezhep olarak tanınma isteğinin reddedilmesinde bu mezhep anlayışını büyük payı olmuştur. 
Osmanlı’nın itikadî mezhep temelindeki Ehl-i sünnet (Mâtürîdî) hassasiyeti, fıkhî mezheplerde de geçerli olmuş ve devlet, Ehl-i sünnet tarafından tabi olunması meşru kabul edilen Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerini geçerli kabul etmiştir. Bu çerçevede söz konusu mezhep mensuplarının ibadetlerini rahat bir şekilde yapacakları ortam ve imkânları sağlamaya çalışmıştır. Bununla birlikte ülke genelinde hukuk ve hüküm birliğinin sağlanması için muâmelât, aile, idare ve ceza hukuku gibi alanlarda tatbik edilen hükümler, genel manada Hanefî mezhebi ekseninde olmuştur.
Osmanlı’da Sünnî (Mâtürîdî)/Hanefî anlayışıyla beraber tarikat merkezli İslâmî bir hayat hâkim olduğundan tarikat ve şeyhler önemli vazifeler icra etmişlerdir. Osmanlı Devleti’nin son devrinde ülkede en çok tekkeye sahip Nakşibendiyye ve sonra da Kâdiriyye tarikatı olduğundan bu kitapta onlarla ilgili daha geniş bilgiler yer almıştır.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 196,00    196,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat