Günden güne artan yasam ihtiyaçlarını karşılamak için enerjiyi üretmek zorunlu hâle gelmiştir. Enerjiyi üretmek açısından güvenlik ve düşük maliyet büyük önem arz etmektedir. Alternatif enerji kaynağı olan nükleer enerji arz güvenliği, enerji ithal bağımsızlığının sağlanması ve cari açıklarının azaltılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca az miktarda hammadde ile yüksek miktarda enerji üretimi sağlanır. Bu nedenle temiz, ucuz ve güvenli enerji kaynağı olan nükleer enerji, enerji kaynakları içinde mühim bir yere sahiptir.
Nükleer enerjide güvenlik olgusu çok yüksek olmakla birlikte günümüzde oldukça eleştirilen ve endişeye yol açan bir enerji kaynağıdır. Zira güvenlik tedbirlerinin çok yüksek olması, hiçbir güvenlik sorununun olmadığı anlamına gelmez. Nükleer kaza riski diğer kaza türlerine kıyasla oldukça düşüktür. Ancak nükleer kazanın gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkan zarar, diğer kaza türleri ile karşılaştırılmayacak kadar yüksektir. Bu nedenle nükleer kazadan doğan zararları karşılamak, zarar görenleri koruma altına almak ve sorumluluğu belirlemek büyük önem arz etmektedir.
Bu çalışma, nükleer enerji sektöründe kaza olduğu takdirde mağdurların zararının, hangi usul ve esaslar dâhilinde karşılanacağını ve dolayısıyla nükleer enerji hukukunda sorumluluğun tespit edilmesini ele almaktadır. İki bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde nükleer enerjinin tanımı, gelişimi, enerji kaynaklarında yeri ve önemi, avantaj ve dezavantajları, nükleer enerji hukuku tanımı, temel ilkeleri, nükleer enerji hukukunda kaza ve zarar kavramları hakkında genel bilgiler verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise nükleer enerji hukukunu düzenleyen kaynaklar, bu konu ile ilgili uluslararası sözleşmeler, bu sözleşmeler çerçevesinde devletlerin hukuki sorumluluğu incelenmistir.
Günden güne artan yasam ihtiyaçlarını karşılamak için enerjiyi üretmek zorunlu hâle gelmiştir. Enerjiyi üretmek açısından güvenlik ve düşük maliyet büyük önem arz etmektedir. Alternatif enerji kaynağı olan nükleer enerji arz güvenliği, enerji ithal bağımsızlığının sağlanması ve cari açıklarının azaltılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca az miktarda hammadde ile yüksek miktarda enerji üretimi sağlanır. Bu nedenle temiz, ucuz ve güvenli enerji kaynağı olan nükleer enerji, enerji kaynakları içinde mühim bir yere sahiptir.
Nükleer enerjide güvenlik olgusu çok yüksek olmakla birlikte günümüzde oldukça eleştirilen ve endişeye yol açan bir enerji kaynağıdır. Zira güvenlik tedbirlerinin çok yüksek olması, hiçbir güvenlik sorununun olmadığı anlamına gelmez. Nükleer kaza riski diğer kaza türlerine kıyasla oldukça düşüktür. Ancak nükleer kazanın gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkan zarar, diğer kaza türleri ile karşılaştırılmayacak kadar yüksektir. Bu nedenle nükleer kazadan doğan zararları karşılamak, zarar görenleri koruma altına almak ve sorumluluğu belirlemek büyük önem arz etmektedir.
Bu çalışma, nükleer enerji sektöründe kaza olduğu takdirde mağdurların zararının, hangi usul ve esaslar dâhilinde karşılanacağını ve dolayısıyla nükleer enerji hukukunda sorumluluğun tespit edilmesini ele almaktadır. İki bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde nükleer enerjinin tanımı, gelişimi, enerji kaynaklarında yeri ve önemi, avantaj ve dezavantajları, nükleer enerji hukuku tanımı, temel ilkeleri, nükleer enerji hukukunda kaza ve zarar kavramları hakkında genel bilgiler verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise nükleer enerji hukukunu düzenleyen kaynaklar, bu konu ile ilgili uluslararası sözleşmeler, bu sözleşmeler çerçevesinde devletlerin hukuki sorumluluğu incelenmistir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 127,50 | 127,50 |