Bu çalışmada bir 19. yüzyıl filozofu olan Nietzsche'nin ahlaka, dine ve felsefeye yönelttiği eleştiriler ele alınmaya çalışılmıştır.
Nietzsche, çağına karşı yapmış olduğu toptan bir karşı çıkış ile tanınmıştır. O; çağındaki akılcılığa, felsefe tarihinin geleneksel metafizik anlayışlarına, modern dünyanın yerleşik ahlakî değerlerine ve Hristiyanlığa yönelttiği eleştiriler ile adından söz ettirmiştir. Nietzsche'ye göre Platon'dan beri entelektüalist bir çizgide ilerleyen insanlık, salt akılcı bilgiye önem vererek yaşama sırtını çevirmiştir. Her alana yayılan ve bütün felsefe tarihinde kendini hissettiren akılcılık, insanlığın tek yönlü beslenmesine, tek taraflı ilerlemesine sebep olduğu için Nietzsche'ye göre insanlık, yakalandığı bu amansız entelektüalizm hastalığından kurtulmalıdır. Çünkü insanlık, salt doğruluk peşinde koşarken göçüp gitmektedir. Onun için durmadan değişen bir evrende salt doğruluk diye bir şey olamaz. Bu çerçevede Nietzsche'ye düşen, aşkın bir dünyaya ait hakikatler ile uğraşmaktan ziyade yaşanan dünyanın gerçeklerini ön plana çıkarmaktır. “Yaşam nedir, yaşamın anlamı nedir?” diye sorulduğunda ise Nietzsche, yaşamı güç istenci olarak tanımlamaktadır. Nietzsche için canlı olanın, yaşayanın bulunduğu her yerde güçlü olmaya yönelmiş bir istek vardır. İnsanın asıl istediği de daha güçlü olma arzusudur. İnsanı insan yapan da bu güç istencidir.
Bu çalışmada bir 19. yüzyıl filozofu olan Nietzsche'nin ahlaka, dine ve felsefeye yönelttiği eleştiriler ele alınmaya çalışılmıştır.
Nietzsche, çağına karşı yapmış olduğu toptan bir karşı çıkış ile tanınmıştır. O; çağındaki akılcılığa, felsefe tarihinin geleneksel metafizik anlayışlarına, modern dünyanın yerleşik ahlakî değerlerine ve Hristiyanlığa yönelttiği eleştiriler ile adından söz ettirmiştir. Nietzsche'ye göre Platon'dan beri entelektüalist bir çizgide ilerleyen insanlık, salt akılcı bilgiye önem vererek yaşama sırtını çevirmiştir. Her alana yayılan ve bütün felsefe tarihinde kendini hissettiren akılcılık, insanlığın tek yönlü beslenmesine, tek taraflı ilerlemesine sebep olduğu için Nietzsche'ye göre insanlık, yakalandığı bu amansız entelektüalizm hastalığından kurtulmalıdır. Çünkü insanlık, salt doğruluk peşinde koşarken göçüp gitmektedir. Onun için durmadan değişen bir evrende salt doğruluk diye bir şey olamaz. Bu çerçevede Nietzsche'ye düşen, aşkın bir dünyaya ait hakikatler ile uğraşmaktan ziyade yaşanan dünyanın gerçeklerini ön plana çıkarmaktır. “Yaşam nedir, yaşamın anlamı nedir?” diye sorulduğunda ise Nietzsche, yaşamı güç istenci olarak tanımlamaktadır. Nietzsche için canlı olanın, yaşayanın bulunduğu her yerde güçlü olmaya yönelmiş bir istek vardır. İnsanın asıl istediği de daha güçlü olma arzusudur. İnsanı insan yapan da bu güç istencidir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 37,05 | 37,05 |