Neşter ve Madalya, spor tarihimizde bugüne kadar aşılamamış iki büyük başarının, 1948 Londra ve 1960 Roma Olimpiyatları'nın romanıdır. Celal Atikler, Yaşar Doğular, Nasuh Akarlar, Mersinli Ahmetler bir zamanlar birer kahraman gibiydiler ülkemizde. Hala yaşayan bir kuşak; büyük kentlerin işlek sokaklarını, caddelerini; gazinoların, panayır yerlerinin, fuarların, köy kahvelerinin, köy odalarının duvarlarını süsleyen şampiyonların ay yıldızlı mayoyla çekilmiş fotoğraflarını iyi anımsayacaklardır; parça parça, çizgi çizgi, nakış gibi işlenmiş düzgün vücutlarında bir ulusun gücünü görürdük. Biz bugün kendi efsanelerimizi unutsak da, onların güçleri Batı'da da “Türk gibi kuvvetli”, “Kara saçlı kuvvet ilahları” gibi sözlerle yankı buldu; Hollywood yıldızlarının, kralların, prenslerin, prenseslerin hayranlığını kazandılar.
Londra 1948 acaba tesadüf müydü tartışmalarının sürüp gittiği yıllarda, onların öğrencileri Ahmet Bilek, Hasan Güngör, Mithat Bayrak, İsmet Atlı, Mustafa Dağıstanlı, Müzahir Sille ve Tevfik Kış, 1960 Roma Olimpiyatları'nda daha büyük bir zaferin kahramanları oldular. Roma şampiyonları sevinçlerini, zaferlerini Londra kahramanlarının omuzlarında kutladılar. Bundan 54 yıl önce yaşanan, hâlâ aşılamamış olan bu ikinci başarı müthiş bir gurur tablosuydu, ulusal marşımız tarihi Basilica'anın taş duvarlarında yedi kez çınladı.
Kemal Ateş, dört yılı bulan titiz bir çalışmayla bu iki büyük zaferi yaratanların yaşamlarını araştırdı, yüzlerce kişiyle konuştu; Denizli, Adana, Yozgat, Samsun, Eskişehir, Antalya bölgelerini dolaşarak onların hikâyelerini dinledi, yaşayan şampiyonlarla uzun görüşmeleri oldu. Araştırmayla geçen bu dört yıla, yazarın gençliğinde adı geçen şampiyonlarla aynı mindere ter döktüğü yılların birikimi de eklenirse, kitabın nasıl bir emek ürünü olduğunu daha doğru anlamış oluruz...
Neşter ve Madalya, spor tarihimizde bugüne kadar aşılamamış iki büyük başarının, 1948 Londra ve 1960 Roma Olimpiyatları'nın romanıdır. Celal Atikler, Yaşar Doğular, Nasuh Akarlar, Mersinli Ahmetler bir zamanlar birer kahraman gibiydiler ülkemizde. Hala yaşayan bir kuşak; büyük kentlerin işlek sokaklarını, caddelerini; gazinoların, panayır yerlerinin, fuarların, köy kahvelerinin, köy odalarının duvarlarını süsleyen şampiyonların ay yıldızlı mayoyla çekilmiş fotoğraflarını iyi anımsayacaklardır; parça parça, çizgi çizgi, nakış gibi işlenmiş düzgün vücutlarında bir ulusun gücünü görürdük. Biz bugün kendi efsanelerimizi unutsak da, onların güçleri Batı'da da “Türk gibi kuvvetli”, “Kara saçlı kuvvet ilahları” gibi sözlerle yankı buldu; Hollywood yıldızlarının, kralların, prenslerin, prenseslerin hayranlığını kazandılar.
Londra 1948 acaba tesadüf müydü tartışmalarının sürüp gittiği yıllarda, onların öğrencileri Ahmet Bilek, Hasan Güngör, Mithat Bayrak, İsmet Atlı, Mustafa Dağıstanlı, Müzahir Sille ve Tevfik Kış, 1960 Roma Olimpiyatları'nda daha büyük bir zaferin kahramanları oldular. Roma şampiyonları sevinçlerini, zaferlerini Londra kahramanlarının omuzlarında kutladılar. Bundan 54 yıl önce yaşanan, hâlâ aşılamamış olan bu ikinci başarı müthiş bir gurur tablosuydu, ulusal marşımız tarihi Basilica'anın taş duvarlarında yedi kez çınladı.
Kemal Ateş, dört yılı bulan titiz bir çalışmayla bu iki büyük zaferi yaratanların yaşamlarını araştırdı, yüzlerce kişiyle konuştu; Denizli, Adana, Yozgat, Samsun, Eskişehir, Antalya bölgelerini dolaşarak onların hikâyelerini dinledi, yaşayan şampiyonlarla uzun görüşmeleri oldu. Araştırmayla geçen bu dört yıla, yazarın gençliğinde adı geçen şampiyonlarla aynı mindere ter döktüğü yılların birikimi de eklenirse, kitabın nasıl bir emek ürünü olduğunu daha doğru anlamış oluruz...
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 14,89 | 14,89 |