Bu çalışmanın merkezinde, Mahir Konuk’un bundan önce yayımlanan üç kitabından bildiğimiz bakış açısıyla ele alıp deşifre ettiği üç edebiyatçının öne çıkan romanları var. Sözü edilen yazarların kitap metinlerini sağlam bir okumaya tabi tutarak sorular sorar, sorgular ve vardığı sonuçlardan hareketle dikkate değer tanımlamalarda bulunur. Analizlerinde, sosyal ve politik gelişmelerin romanlardaki karakterler aracılığıyla nasıl neoliberal ideolojik yüklerle dolu olduğuna dikkat çeker. Neoliberalizm ideolojisinin ve yöneliminin bu romanlara içerimlenmiş “gizini” masaya yatırır, otopsisini yaparak gerçek niteliğini gözler önüne serer.
Aşk, sevgi, kadın-erkek ilişkisi ve evlilik temeli üzerinde şekillenen bağların, değerlerin, neoliberal dönemin ihtiyaçlarına göre nasıl da çarpıtıldığını, ne gibi edebi formlara büründürüldüğüne ışık tutarak iz bırakan değerlendirmelerde bulunur.
Çalışma her ne kadar romanlarla sınırlansa da, günümüzde edebiyat alanı üzerinden servis edilen neoliberal saldırıların, insan, toplum, kültür ve tarihi sinsice hedef tahtasına oturttuğunun çarpıcı ipuçlarını da sunuyor. İnsanlığın mücadele yoluyla üreterek yaşamsal kıldığı değerlere, devrimci pratiğe ve deneyimlere yönelik yarattığı kirliliği anlamak bakımından yabana atılmayacak imkânlar sağlıyor. Neoliberalizmle harmanlanmış edebi söylemlerin, yazım türlerinin bozucu ideoloji üreterek insanı küçülttüğünü, tarihi “sıfırladığını” amaç edindiğini bu örneklemeler üzerinde irdeleyerek ortaya koyuyor.
Elinizde tuttuğunuz kitap aslında bir ideolojik keşif çalışmasıdır. Kavga kitabı da denilebilir. Kitap “aşık olmayı ve yeni bir dünya için savaşmayı kendilerine bir yaşam biçimi olarak seçmiş gençlere” adanmıştır.
Bu çalışmanın merkezinde, Mahir Konuk’un bundan önce yayımlanan üç kitabından bildiğimiz bakış açısıyla ele alıp deşifre ettiği üç edebiyatçının öne çıkan romanları var. Sözü edilen yazarların kitap metinlerini sağlam bir okumaya tabi tutarak sorular sorar, sorgular ve vardığı sonuçlardan hareketle dikkate değer tanımlamalarda bulunur. Analizlerinde, sosyal ve politik gelişmelerin romanlardaki karakterler aracılığıyla nasıl neoliberal ideolojik yüklerle dolu olduğuna dikkat çeker. Neoliberalizm ideolojisinin ve yöneliminin bu romanlara içerimlenmiş “gizini” masaya yatırır, otopsisini yaparak gerçek niteliğini gözler önüne serer.
Aşk, sevgi, kadın-erkek ilişkisi ve evlilik temeli üzerinde şekillenen bağların, değerlerin, neoliberal dönemin ihtiyaçlarına göre nasıl da çarpıtıldığını, ne gibi edebi formlara büründürüldüğüne ışık tutarak iz bırakan değerlendirmelerde bulunur.
Çalışma her ne kadar romanlarla sınırlansa da, günümüzde edebiyat alanı üzerinden servis edilen neoliberal saldırıların, insan, toplum, kültür ve tarihi sinsice hedef tahtasına oturttuğunun çarpıcı ipuçlarını da sunuyor. İnsanlığın mücadele yoluyla üreterek yaşamsal kıldığı değerlere, devrimci pratiğe ve deneyimlere yönelik yarattığı kirliliği anlamak bakımından yabana atılmayacak imkânlar sağlıyor. Neoliberalizmle harmanlanmış edebi söylemlerin, yazım türlerinin bozucu ideoloji üreterek insanı küçülttüğünü, tarihi “sıfırladığını” amaç edindiğini bu örneklemeler üzerinde irdeleyerek ortaya koyuyor.
Elinizde tuttuğunuz kitap aslında bir ideolojik keşif çalışmasıdır. Kavga kitabı da denilebilir. Kitap “aşık olmayı ve yeni bir dünya için savaşmayı kendilerine bir yaşam biçimi olarak seçmiş gençlere” adanmıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 52,80 | 52,80 |