"Neden Yanlış Yaşıyoruz" özellikle temel sağlık açısından sindirim sistemi hakkında bilmemiz gerekenler, kalp rahatsızlıklarından korunma önerileri, genç ve zinde kalmak için beslenme ve nöralterapinin anti-agingde yeri ve önemi, yüksek ve düşük tansiyonda beslenme ve korunma yöntemlerine dair kapsamlı bilgiler içermektedir. Günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olan su ve tuzun öneminin ayrıntılı olarak ele alındığı, son yıllarda sanki toplum olarak depresyondaymışız gibi anti depresan tüketiminin had safhaya çıktığı, oysa yan etkileri sıfıra yakın olan bach çiçekleri hakkında önemli değerlendirmeler de verilmiştir. XXI. yüzyılın en büyük kâbusu kanser hastalığını tarihsel açıdan ele aldıktan sonra nasıl korunulacağı tartışılmaktadır. Kanser tanısı yaşamın sonu değil. Ben kanser tanısının beden için bir sarı kart olduğunu düşünüyorum. Bu uyarı çerçevesinde biçilen ömürlerin çok da gerçeği yansıtmadığını gözlemliyorum. Organizma yaşam boyunca sürekli yenilenmektedir. Hücreler bölünür, olgunlaşır, belli bir yaşam süresi sonunda ölürler. Bu şekilde ergin bir insanda her gün yaklaşık 350 milyar hücre yeniden oluşmakta, bütünsel biçim, düzen ve işlev daima korunmaktadır. Bu kitap en ciddi hastalık olarak bilinen kanser tanısında bile yalnız olmadığınız, hastalığı kabul ettiğiniz an yaşamınızı kendi elinize alabilme olanaklarını sunan veya farkındalığını yaratan rehber niteliğinde bir kaynaktır.
"Neden Yanlış Yaşıyoruz" özellikle temel sağlık açısından sindirim sistemi hakkında bilmemiz gerekenler, kalp rahatsızlıklarından korunma önerileri, genç ve zinde kalmak için beslenme ve nöralterapinin anti-agingde yeri ve önemi, yüksek ve düşük tansiyonda beslenme ve korunma yöntemlerine dair kapsamlı bilgiler içermektedir. Günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olan su ve tuzun öneminin ayrıntılı olarak ele alındığı, son yıllarda sanki toplum olarak depresyondaymışız gibi anti depresan tüketiminin had safhaya çıktığı, oysa yan etkileri sıfıra yakın olan bach çiçekleri hakkında önemli değerlendirmeler de verilmiştir. XXI. yüzyılın en büyük kâbusu kanser hastalığını tarihsel açıdan ele aldıktan sonra nasıl korunulacağı tartışılmaktadır. Kanser tanısı yaşamın sonu değil. Ben kanser tanısının beden için bir sarı kart olduğunu düşünüyorum. Bu uyarı çerçevesinde biçilen ömürlerin çok da gerçeği yansıtmadığını gözlemliyorum. Organizma yaşam boyunca sürekli yenilenmektedir. Hücreler bölünür, olgunlaşır, belli bir yaşam süresi sonunda ölürler. Bu şekilde ergin bir insanda her gün yaklaşık 350 milyar hücre yeniden oluşmakta, bütünsel biçim, düzen ve işlev daima korunmaktadır. Bu kitap en ciddi hastalık olarak bilinen kanser tanısında bile yalnız olmadığınız, hastalığı kabul ettiğiniz an yaşamınızı kendi elinize alabilme olanaklarını sunan veya farkındalığını yaratan rehber niteliğinde bir kaynaktır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 237,25 | 237,25 |