Müslümanca varoluş, kendisini Müslüman olarak kabul eden her insan için farz olan bir varoluştur. İnsan olmanın doğasında tutarlılık vardır. Bu tutarlılığı olduğu gibi görünme ve göründüğü gibi olma şeklinde izah ediyoruz. Bu tutarlılığın bilinçli katilleri Müslümanların Medine döneminde ortaya çıkan münafıklardır. Bunların söyledikleriyle niyetleri aynı değildi. Hayatlarını ikiyüzlülük üzerine kurmuşlardı. Bunlar bu duruma zorlayan bir etken olmamasına rağmen muhtemeldir ki birtakım dünyevi çıkarlar için bunu yapmışlardır. Bu durumu, hakikatle bir ilgisi olmadığı için yüzde yüz sahtekâr bir durum olarak niteliyoruz. Bunları niçin hatırlatıyorum? Çünkü bu durumlar Müslümanca varoluşu dinamitleyen durumlardır. Bilinçli ve kasıtlı olmasa da Müslümanlar da bu duruma düşmektedir.
Müslümanların Müslümanca varoluş sorunu her zaman olmuştur. Aslında böyle bir sorunun varlığı, birçok çelişkileri de beraberinde getiriyor Müslümanca varoluşun koşullan açık bir şekilde bilinirken çelişkiler yaşamak sadece çok büyük bir gafletin göstergesi olabilir. Ne yazık ki bu gafleti oluşturan sebepler arasında bizatihi Müslümanlar adına ileri sürülen, inanç yerine geçen kesinlik ve keskinliğe sahip yorumlar olmuştur. Hâlbuki yoruma dayalı olan kanaatlerin inanç düzeyine çıkarılması bizatihi büyük bir çelişki demektir. Böylesi büyük çelişkilerin Müslüman insana yönelik yok edici bir mahiyet taşıdığını fark etmenin çok önemli olduğundan şüphe etmemek gerekir.
Müslümanca varoluş, kendisini Müslüman olarak kabul eden her insan için farz olan bir varoluştur. İnsan olmanın doğasında tutarlılık vardır. Bu tutarlılığı olduğu gibi görünme ve göründüğü gibi olma şeklinde izah ediyoruz. Bu tutarlılığın bilinçli katilleri Müslümanların Medine döneminde ortaya çıkan münafıklardır. Bunların söyledikleriyle niyetleri aynı değildi. Hayatlarını ikiyüzlülük üzerine kurmuşlardı. Bunlar bu duruma zorlayan bir etken olmamasına rağmen muhtemeldir ki birtakım dünyevi çıkarlar için bunu yapmışlardır. Bu durumu, hakikatle bir ilgisi olmadığı için yüzde yüz sahtekâr bir durum olarak niteliyoruz. Bunları niçin hatırlatıyorum? Çünkü bu durumlar Müslümanca varoluşu dinamitleyen durumlardır. Bilinçli ve kasıtlı olmasa da Müslümanlar da bu duruma düşmektedir.
Müslümanların Müslümanca varoluş sorunu her zaman olmuştur. Aslında böyle bir sorunun varlığı, birçok çelişkileri de beraberinde getiriyor Müslümanca varoluşun koşullan açık bir şekilde bilinirken çelişkiler yaşamak sadece çok büyük bir gafletin göstergesi olabilir. Ne yazık ki bu gafleti oluşturan sebepler arasında bizatihi Müslümanlar adına ileri sürülen, inanç yerine geçen kesinlik ve keskinliğe sahip yorumlar olmuştur. Hâlbuki yoruma dayalı olan kanaatlerin inanç düzeyine çıkarılması bizatihi büyük bir çelişki demektir. Böylesi büyük çelişkilerin Müslüman insana yönelik yok edici bir mahiyet taşıdığını fark etmenin çok önemli olduğundan şüphe etmemek gerekir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 168,00 | 168,00 |