Kadim medeniyetlere ve dinlere ev sahipliği yapan Ortadoğu, stratejik konumu ve doğal zenginliği ile her daim ilgiyi üzerine çeken bir coğrafya olmuştur. Batılı güçlerin bölgeye gelişine kadar lider konumda olan Ortadoğu, daha sonra farklı çatışmalara maruz kalan bir bölge durumuna gelmiştir. Bu açıdan Ortadoğu kavramı bile Batılı devletlerin sömürge faaliyetlerinin bir uzantısı olarak karşımıza çıkmakta ve ideolojik bir mahiyet arz etmektedir. Buna rağmen literatürde kabul görmesinden dolayı Ortadoğu kavramı bu çalışmada tercih edilmiştir. Batı dünyasında son birkaç asırdır yaşanan siyasal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler, Batı’nın ilerleme kaydetmesini sağlamıştır. Buna karşın Batı dışı toplumlar bu tarihi tecrübeleri yaşamadan kendisinden üstün gördüğü Batı’ya özenerek modernleşme serüvenine girmiştir. Malumdur ki Batı’da başlayan aydınlanma ve akabindeki modernleşme süreci farklı coğrafyalara ithal edilerek bu coğrafyalarda da modernleşmenin tesis edilmesine çalışılmıştır. Zahiren iyi niyetli görünen bu tutumun temelinde aslında Batılı güçlerin kendi değerlerini diğer toplumlara benimsetme ve sömürgecilik anlayışı yatmaktadır. Bu yönüyle Batılılaşmadan modernleşmeye çalışan toplumların önüne engeller çıkarılmış, “modernleşme” Batı haricindeki toplumlarda Batılılaşma olarak anlam kazanmıştır. Bu açıdan kendi kültürüne bağlı bir medeniyet davasına karşın, Batı düşüncesinin etkisinde kalan Ortadoğu, kendi şartlarında bir model ortaya çıkarma yolunda zorluklar yaşamıştır. Ortadoğu’yu Batılılaşma süreci ile içine düştüğü girdaptan ve yaşanan kaostan kurtaracak yol, küresel bağlamı da gözeterek, bölgenin kendi iç dinamiklerine ve medeniyet değerlerine dayalı yeni bir model inşâ etmektir. Bu yaklaşım, üstün olarak addedilen Batı’ya benzemeyi bir kenara bırakarak bu coğrafyanın kendi medeniyetini yeniden ihya etmesine bir zemin sunacaktır. Çalışmanın esas amacı modernleşmeye topyekün bir karşıtlık ortaya koymaktan ziyade, modernleşmenin Batılılaştırma ve zihinsel sömürgeleştirme “ruhu”na karşı bir perspektif sunmaktır. Ortadoğu’nun modernleşme sürecini konu alan bu kitapta alanında değerli araştırmacıların kıymetli emekleri ile ortaya koyduğu farklı konu başlıkları ve bazı ülkeler nezdindeki modernleşme süreçleri ele alınmıştır. Ortadoğu çok geniş bir inceleme alanı olduğundan, bu çalışma bir bakıma Ortadoğu araştırmalarına bir giriş mahiyetinde olup her bir bölüm müstakil bir araştırmaya konu olacak kadar kapsamlıdır.
Kadim medeniyetlere ve dinlere ev sahipliği yapan Ortadoğu, stratejik konumu ve doğal zenginliği ile her daim ilgiyi üzerine çeken bir coğrafya olmuştur. Batılı güçlerin bölgeye gelişine kadar lider konumda olan Ortadoğu, daha sonra farklı çatışmalara maruz kalan bir bölge durumuna gelmiştir. Bu açıdan Ortadoğu kavramı bile Batılı devletlerin sömürge faaliyetlerinin bir uzantısı olarak karşımıza çıkmakta ve ideolojik bir mahiyet arz etmektedir. Buna rağmen literatürde kabul görmesinden dolayı Ortadoğu kavramı bu çalışmada tercih edilmiştir. Batı dünyasında son birkaç asırdır yaşanan siyasal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler, Batı’nın ilerleme kaydetmesini sağlamıştır. Buna karşın Batı dışı toplumlar bu tarihi tecrübeleri yaşamadan kendisinden üstün gördüğü Batı’ya özenerek modernleşme serüvenine girmiştir. Malumdur ki Batı’da başlayan aydınlanma ve akabindeki modernleşme süreci farklı coğrafyalara ithal edilerek bu coğrafyalarda da modernleşmenin tesis edilmesine çalışılmıştır. Zahiren iyi niyetli görünen bu tutumun temelinde aslında Batılı güçlerin kendi değerlerini diğer toplumlara benimsetme ve sömürgecilik anlayışı yatmaktadır. Bu yönüyle Batılılaşmadan modernleşmeye çalışan toplumların önüne engeller çıkarılmış, “modernleşme” Batı haricindeki toplumlarda Batılılaşma olarak anlam kazanmıştır. Bu açıdan kendi kültürüne bağlı bir medeniyet davasına karşın, Batı düşüncesinin etkisinde kalan Ortadoğu, kendi şartlarında bir model ortaya çıkarma yolunda zorluklar yaşamıştır. Ortadoğu’yu Batılılaşma süreci ile içine düştüğü girdaptan ve yaşanan kaostan kurtaracak yol, küresel bağlamı da gözeterek, bölgenin kendi iç dinamiklerine ve medeniyet değerlerine dayalı yeni bir model inşâ etmektir. Bu yaklaşım, üstün olarak addedilen Batı’ya benzemeyi bir kenara bırakarak bu coğrafyanın kendi medeniyetini yeniden ihya etmesine bir zemin sunacaktır. Çalışmanın esas amacı modernleşmeye topyekün bir karşıtlık ortaya koymaktan ziyade, modernleşmenin Batılılaştırma ve zihinsel sömürgeleştirme “ruhu”na karşı bir perspektif sunmaktır. Ortadoğu’nun modernleşme sürecini konu alan bu kitapta alanında değerli araştırmacıların kıymetli emekleri ile ortaya koyduğu farklı konu başlıkları ve bazı ülkeler nezdindeki modernleşme süreçleri ele alınmıştır. Ortadoğu çok geniş bir inceleme alanı olduğundan, bu çalışma bir bakıma Ortadoğu araştırmalarına bir giriş mahiyetinde olup her bir bölüm müstakil bir araştırmaya konu olacak kadar kapsamlıdır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 273,00 | 273,00 |