Medeniyetler birbirlerinden farklı insan ve kültürlerin ortak çalışmasından doğar. Şimdi eğitimle bütün dünyayı standartlaştırmaya çalışıyoruz. Eğitim; çocuklarda ve gençlerde evrensel akıl ve karakteri oluşturacağım derken onları özelliksiz, kişiliksiz hale getiriyor. Birçok zihin kendi topraklarından, kendi kültürlerinden koparılıp yabancı kültürlerde köklendirilmeye çalışılıyor. El becerileri makinelere aktarılarak insan beceriksizleştiriliyor; işe yaramaz, fazla, aşağı bir varlık haline geliyor. Batı dini eğitimi sınırlamaya çalışıyor, ama din kurumu kolay teslim olmuyor. Din ve onun getirdiği ahlâk sistemi Batı medeniyetinin temellerinden biri idi. Batı Allah’ın verdiği bilgi ile yetinmektense, onun bilgi ağacından çalmaya devam ediyor; barış ve huzur yerine çalışma, acı ve ölüm ortamında “ne kendi huzur buluyor ne de dünyaya huzur veriyor.”
Üniversiteler artık gerçeğin peşinde değil, paranın peşinde. Sermaye üniversiteyi esir aldı ve üniversiteler boğazına kadar ikiyüzlülük ve yalan içinde. Öğretim aşağılanıyor, aptalca araştırmalar teşvik ediliyor, disiplinleri yok ediliyor, boş zaman sporlarıyla vakit geçiriliyor… Daha önce hiç olmadığı kadar çok öğrenci, daha fazla profesör, daha fazla para, daha fazla araştırma ve daha fazla yayın var; yükseköğretim “hiç bu kadar yüksek olmamıştı.”
Medeniyetler birbirlerinden farklı insan ve kültürlerin ortak çalışmasından doğar. Şimdi eğitimle bütün dünyayı standartlaştırmaya çalışıyoruz. Eğitim; çocuklarda ve gençlerde evrensel akıl ve karakteri oluşturacağım derken onları özelliksiz, kişiliksiz hale getiriyor. Birçok zihin kendi topraklarından, kendi kültürlerinden koparılıp yabancı kültürlerde köklendirilmeye çalışılıyor. El becerileri makinelere aktarılarak insan beceriksizleştiriliyor; işe yaramaz, fazla, aşağı bir varlık haline geliyor. Batı dini eğitimi sınırlamaya çalışıyor, ama din kurumu kolay teslim olmuyor. Din ve onun getirdiği ahlâk sistemi Batı medeniyetinin temellerinden biri idi. Batı Allah’ın verdiği bilgi ile yetinmektense, onun bilgi ağacından çalmaya devam ediyor; barış ve huzur yerine çalışma, acı ve ölüm ortamında “ne kendi huzur buluyor ne de dünyaya huzur veriyor.”
Üniversiteler artık gerçeğin peşinde değil, paranın peşinde. Sermaye üniversiteyi esir aldı ve üniversiteler boğazına kadar ikiyüzlülük ve yalan içinde. Öğretim aşağılanıyor, aptalca araştırmalar teşvik ediliyor, disiplinleri yok ediliyor, boş zaman sporlarıyla vakit geçiriliyor… Daha önce hiç olmadığı kadar çok öğrenci, daha fazla profesör, daha fazla para, daha fazla araştırma ve daha fazla yayın var; yükseköğretim “hiç bu kadar yüksek olmamıştı.”
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 486,20 | 486,20 |