Bu kitap beden temeli üzerinden yükselmektedir. Beden, tüm insani/toplumsal yaşamı kurgulamanın ve yönetmenin ön koşullarından biridir. Bu niteliğinden ötürü beden, var olduğundan beri disiplinler arası ilgilerin merkezindedir. Bedenin yapısı; gücü, yetenekleri, sosyalliği, sağlığı ve güzelliği ona yönelen başlıca merak konularını teşkil etmektedir. İlerleyen toplumsal ve bilimsel süreçle birlikte bedene duyulan merak yerini keşiflere, öğrenmelere, bilgilere ve icatlara devretmiştir. Bu süreçten itibaren beden, artık çözümlenen, düzenlenen, değiştirilen, üzerinde iktidar ilişkilerinin yürütüldüğü bir gövdedir.
Beden ve iktidar ilişkileri çeşitli kanallarla gerçekleşebilmektedir. İçinde bulunulan çağlara göre şekil ve içerik değiştirebilmektedir. Bugünün tıbbı, söz konusu iktidar kanallarının en radikallerindendir. Kendi bilgileri, bulguları ve uygulamalarıyla bedeni kontrol eden tıp, bu yolla onu yaşatmakta, korumakta ve var kılmaktadır. Tıp, sağlık açısından şimdilik alternatifsiz göründüğünden beden üstündeki iktidarına dönük eleştiriler de genellikle güçsüz kalmaktadır.
Estetik cerrahi ise beden üzerinde güzellik için çalışmaktadır. Güzellik tıbbi olmaktan ziyade kültürel bir karakter taşımaktadır. Başta bu nedenle estetik cerrahi bir kültür alanı gibi de durmakta, dolayısıyla beden üzerindeki uygulamaları tartışmaya daha kolay açılmaktadır.
Bu kitapta modern kültür bağlamında estetik cerrahi ile beden arasındaki iktidar ilişkileri kaleme alınmaktadır. Kitap iki büyük kısmı birbirine bağlamaktadır: İlk kısım literatür tartışmalarını ve Foucault özelindeki kuramsal yazını kapsamaktadır. Diğeri ise sahaya inerek konuyla ilgili deneyimlere sahip bireylerin ve estetik cerrahların görüşlerini içermektedir. Sonunda, kitabın temel problemi çerçevesinde kuram ile realitenin birbirini nasıl ve ne kadar doğrulayıp doğrulamadığı belirlenmekte ve yorumlanmaktadır.
Bu kitap beden temeli üzerinden yükselmektedir. Beden, tüm insani/toplumsal yaşamı kurgulamanın ve yönetmenin ön koşullarından biridir. Bu niteliğinden ötürü beden, var olduğundan beri disiplinler arası ilgilerin merkezindedir. Bedenin yapısı; gücü, yetenekleri, sosyalliği, sağlığı ve güzelliği ona yönelen başlıca merak konularını teşkil etmektedir. İlerleyen toplumsal ve bilimsel süreçle birlikte bedene duyulan merak yerini keşiflere, öğrenmelere, bilgilere ve icatlara devretmiştir. Bu süreçten itibaren beden, artık çözümlenen, düzenlenen, değiştirilen, üzerinde iktidar ilişkilerinin yürütüldüğü bir gövdedir.
Beden ve iktidar ilişkileri çeşitli kanallarla gerçekleşebilmektedir. İçinde bulunulan çağlara göre şekil ve içerik değiştirebilmektedir. Bugünün tıbbı, söz konusu iktidar kanallarının en radikallerindendir. Kendi bilgileri, bulguları ve uygulamalarıyla bedeni kontrol eden tıp, bu yolla onu yaşatmakta, korumakta ve var kılmaktadır. Tıp, sağlık açısından şimdilik alternatifsiz göründüğünden beden üstündeki iktidarına dönük eleştiriler de genellikle güçsüz kalmaktadır.
Estetik cerrahi ise beden üzerinde güzellik için çalışmaktadır. Güzellik tıbbi olmaktan ziyade kültürel bir karakter taşımaktadır. Başta bu nedenle estetik cerrahi bir kültür alanı gibi de durmakta, dolayısıyla beden üzerindeki uygulamaları tartışmaya daha kolay açılmaktadır.
Bu kitapta modern kültür bağlamında estetik cerrahi ile beden arasındaki iktidar ilişkileri kaleme alınmaktadır. Kitap iki büyük kısmı birbirine bağlamaktadır: İlk kısım literatür tartışmalarını ve Foucault özelindeki kuramsal yazını kapsamaktadır. Diğeri ise sahaya inerek konuyla ilgili deneyimlere sahip bireylerin ve estetik cerrahların görüşlerini içermektedir. Sonunda, kitabın temel problemi çerçevesinde kuram ile realitenin birbirini nasıl ve ne kadar doğrulayıp doğrulamadığı belirlenmekte ve yorumlanmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 312,30 | 312,30 |