21. yüzyılın heyecan verici ülkelerinden biri Çin. Ekonomisinde yaşanan muazzam patlama ve ilerde süpergüç olma ihtimaliyle, Asya'nın doğusundan yayılarak neredeyse dünyanın her tarafında etkisini hissettirmekle kalmıyor, merak, hayranlık ve korku da yaratıyor. Yüzyıllar boyunca Çin, kendisine katılan herkesi Çinlileştirirken, aslında genelde dışarıdan gelenler tarafından yönetilmiş bir ülke. Modern dönem öncesinde, farklı hanedanların hüküm sürdüğü bu topraklar gelişen kültür, hükümdarların dünyanın diğer yörelerine dudak bükmesine yol açmıştı. Orta Asya'nın bozkırlarından gelen Cengiz Han ve Moğol atlıları olsun, Ortaçağ'da İpek Yolu'nu izleyerek gelen Marco Polo ve diğer Avrupalı seyyahlar olsun, Çin nezdinde uygarlaştırılmaları gereken yabancılardı. Bu büyüklük hissi, Avrupa'daki değişimlerin etkisiyle 17. yüzyıldan itibaren kıyılarına gelen gemiler ve sınırlarını zorlayan yerleşimcilerin baskısıyla erimeye, Çin toprakları doğrudan ya da dolaylı olarak yabancıların idaresine geçmeye başlar. 20. yüzyıl ise, tüm dünyada olduğu gibi savaşların çalkantılarıyla geçerken, Çin'in komünizm etkisiyle yeniden birliğini oluşturması ve gururlu bir yükselişe geçmesine zemin oluşturur. İşte Çin ve Dünya, Çin tarihini özellikle yabancılarla ilişkiler üzerinde odaklanarak kat ediyor, yükseliş ve çalkantı örüntüsünün nasıl tekrarladığını göstermeye çalışıyor. Harry G. Gelber, anlatısını renklendirecek bazı çıkmalar yaparak, "Konfüçyüs"ten "Mao'nun cinsel yaşamı"na , "ipek" ve "çay"dan "Madam Çan'ın cazibesine" bazı ilginç konuları da aydınlatıyor.
21. yüzyılın heyecan verici ülkelerinden biri Çin. Ekonomisinde yaşanan muazzam patlama ve ilerde süpergüç olma ihtimaliyle, Asya'nın doğusundan yayılarak neredeyse dünyanın her tarafında etkisini hissettirmekle kalmıyor, merak, hayranlık ve korku da yaratıyor. Yüzyıllar boyunca Çin, kendisine katılan herkesi Çinlileştirirken, aslında genelde dışarıdan gelenler tarafından yönetilmiş bir ülke. Modern dönem öncesinde, farklı hanedanların hüküm sürdüğü bu topraklar gelişen kültür, hükümdarların dünyanın diğer yörelerine dudak bükmesine yol açmıştı. Orta Asya'nın bozkırlarından gelen Cengiz Han ve Moğol atlıları olsun, Ortaçağ'da İpek Yolu'nu izleyerek gelen Marco Polo ve diğer Avrupalı seyyahlar olsun, Çin nezdinde uygarlaştırılmaları gereken yabancılardı. Bu büyüklük hissi, Avrupa'daki değişimlerin etkisiyle 17. yüzyıldan itibaren kıyılarına gelen gemiler ve sınırlarını zorlayan yerleşimcilerin baskısıyla erimeye, Çin toprakları doğrudan ya da dolaylı olarak yabancıların idaresine geçmeye başlar. 20. yüzyıl ise, tüm dünyada olduğu gibi savaşların çalkantılarıyla geçerken, Çin'in komünizm etkisiyle yeniden birliğini oluşturması ve gururlu bir yükselişe geçmesine zemin oluşturur. İşte Çin ve Dünya, Çin tarihini özellikle yabancılarla ilişkiler üzerinde odaklanarak kat ediyor, yükseliş ve çalkantı örüntüsünün nasıl tekrarladığını göstermeye çalışıyor. Harry G. Gelber, anlatısını renklendirecek bazı çıkmalar yaparak, "Konfüçyüs"ten "Mao'nun cinsel yaşamı"na , "ipek" ve "çay"dan "Madam Çan'ın cazibesine" bazı ilginç konuları da aydınlatıyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 19,26 | 19,26 |