Ülkemizde, İslam felsefesinin klasik dönemiyle ilgili yapılan akademik çalışmalar gerek nicelik gerekse nitelik olarak önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Fakat klasik dönem sonrası İslam felsefesi alanında ortaya konan çabalar ve ürünler hakkında yapılan çalışmalar sınırlıdır. Söz konusu dönem açısından önemli bir yeri olan Mîr Dâmâd ve felsefesi hakkında ülkemizde herhangi bir müstakil çalışma yapılmamıştır. Dünyada ise sadece birkaç tez ile sınırlı sayıda makale, kitap ya da kitap bölümü yazılmıştır. Biz bu çalışma ile Aristoteles ve Fârâbî’nin ardından “Muallim” unvanını (Muallim-i Sâlis) alan ve son dönem İslam felsefesi çalışmalarına canlılık kazandıran İsfahan Okulu’nun kurucusu kabul edilmesinin yanı sıra, Molla Sadrâ’nın da dâhil olduğu bir dizi filozofa hocalık yapan Mîr Dâmâd’ın hayatı ve entelektüel şahsiyeti hakkında bilgi vererek eserlerinin merkezî konusunu teşkil eden “dehrî hudûs” teorisini arka planıyla beraber ilim camiasına sunmayı amaçladık.
Ülkemizde, İslam felsefesinin klasik dönemiyle ilgili yapılan akademik çalışmalar gerek nicelik gerekse nitelik olarak önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Fakat klasik dönem sonrası İslam felsefesi alanında ortaya konan çabalar ve ürünler hakkında yapılan çalışmalar sınırlıdır. Söz konusu dönem açısından önemli bir yeri olan Mîr Dâmâd ve felsefesi hakkında ülkemizde herhangi bir müstakil çalışma yapılmamıştır. Dünyada ise sadece birkaç tez ile sınırlı sayıda makale, kitap ya da kitap bölümü yazılmıştır. Biz bu çalışma ile Aristoteles ve Fârâbî’nin ardından “Muallim” unvanını (Muallim-i Sâlis) alan ve son dönem İslam felsefesi çalışmalarına canlılık kazandıran İsfahan Okulu’nun kurucusu kabul edilmesinin yanı sıra, Molla Sadrâ’nın da dâhil olduğu bir dizi filozofa hocalık yapan Mîr Dâmâd’ın hayatı ve entelektüel şahsiyeti hakkında bilgi vererek eserlerinin merkezî konusunu teşkil eden “dehrî hudûs” teorisini arka planıyla beraber ilim camiasına sunmayı amaçladık.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 124,25 | 124,25 |