Milattan Sonra Aşk

Stok Kodu:
9786257306638
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
248
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%33 indirimli
45,00TL
30,15TL
9786257306638
447423
Milattan Sonra Aşk
Milattan Sonra Aşk
30.15

Ebru’nun iki hayatı vardı. Biri, gerçek dünya. Biraz acımasız olsa da kendi içinde tatlı, hep mücadeleyle geçen; diğeri ise rüyalarındaki dünya. Eşi benzeri olmayan, gönlünce koşup oynadığı, tüm hayallerini yaşadığı dünya.

Her rüyanın bir sonu olduğunu biliyor olmanın tatlı telaşıyla yaşadılar aşklarını… “İkisi de hiç bitmesin istiyordu sanki. Havada uçuşan kelebekler gibiydiler, yere konmak istemediler, bu bir rüyaysa uyanmamalıydılar, gözleri kapalı olduğu hâlde gökkuşağını görüyorlardı. Mutluluk bu olmalıydı.”

“Keşke başka şartlarda olsalardı o da Emin gibi olsaydı, talihsiz kaza olmasaydı, ara sıra bunlar aklından geçiyordu. Birinin bir anlık yaptığı hata başka birisinin tüm yaşamını etkiliyordu. Acımasız bir hayat, nereden baksan garipliklerle dolu, onca yaşanmışlıklar bir saniyede altüst olabiliyordu.” Ebru aklının, kalbinin bir köşesinde hep bunları geçiriyordu. Hep bir korku vardı içinde, kendinden bile sakladığı.

“Yersiz düşüncelerle uğraşma, sen benden, ötekinden, çoğumuzdan daha sağlıklısın. Yürüyüp de aklını boşa kullanan o kadar çok kişi var ki çevremizde, onlar şu an senin yerinde olmak için can atıyorlar, sen oturmuşsun neler düşünüyorsun. Kendine gel, kendine.” telkinlerine rağmen Ebru, içten içe hep bilmişti çekeceklerini. O güzel rüyalardaki soğuk silüet söylüyordu bunu, hiç konuşmadan hem de.

Bazen hayatın altı üstünden daha görkemli, daha zor olsa da daha güzel olabiliyordu. Herkes ektiğini biçecekti, herkes ettiği büyük lafları ekmeksiz yemek zorunda kalacaktı. Bu hikâyenin tek kazananı ise, şüphesiz, kalbinde engeli olmayanlardı.

Ebru’nun iki hayatı vardı. Biri, gerçek dünya. Biraz acımasız olsa da kendi içinde tatlı, hep mücadeleyle geçen; diğeri ise rüyalarındaki dünya. Eşi benzeri olmayan, gönlünce koşup oynadığı, tüm hayallerini yaşadığı dünya.

Her rüyanın bir sonu olduğunu biliyor olmanın tatlı telaşıyla yaşadılar aşklarını… “İkisi de hiç bitmesin istiyordu sanki. Havada uçuşan kelebekler gibiydiler, yere konmak istemediler, bu bir rüyaysa uyanmamalıydılar, gözleri kapalı olduğu hâlde gökkuşağını görüyorlardı. Mutluluk bu olmalıydı.”

“Keşke başka şartlarda olsalardı o da Emin gibi olsaydı, talihsiz kaza olmasaydı, ara sıra bunlar aklından geçiyordu. Birinin bir anlık yaptığı hata başka birisinin tüm yaşamını etkiliyordu. Acımasız bir hayat, nereden baksan garipliklerle dolu, onca yaşanmışlıklar bir saniyede altüst olabiliyordu.” Ebru aklının, kalbinin bir köşesinde hep bunları geçiriyordu. Hep bir korku vardı içinde, kendinden bile sakladığı.

“Yersiz düşüncelerle uğraşma, sen benden, ötekinden, çoğumuzdan daha sağlıklısın. Yürüyüp de aklını boşa kullanan o kadar çok kişi var ki çevremizde, onlar şu an senin yerinde olmak için can atıyorlar, sen oturmuşsun neler düşünüyorsun. Kendine gel, kendine.” telkinlerine rağmen Ebru, içten içe hep bilmişti çekeceklerini. O güzel rüyalardaki soğuk silüet söylüyordu bunu, hiç konuşmadan hem de.

Bazen hayatın altı üstünden daha görkemli, daha zor olsa da daha güzel olabiliyordu. Herkes ektiğini biçecekti, herkes ettiği büyük lafları ekmeksiz yemek zorunda kalacaktı. Bu hikâyenin tek kazananı ise, şüphesiz, kalbinde engeli olmayanlardı.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 30,15    30,15   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat