Michael Ende Kitapları Koleksiyonu (9 Kitap)

Stok Kodu:
9786254104398
Boyut:
13.5x21
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%31 indirimli
1.911,00TL
1.318,59TL
Tedarikçi Stoğu 2 Adet
9786254104398
809537
Michael Ende Kitapları Koleksiyonu (9 Kitap)
Michael Ende Kitapları Koleksiyonu (9 Kitap)
1318.59

MOMO

Zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.

Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kızdır. Buldukları ya da kendisine hediye edilenler dışında hiçbir şeyi yoktur. Ancak olağanüstü bir yeteneği vardır: Momo, muhteşem bir dinleyicidir ve bunun için oldukça bol zamanı vardır.

Bir gün hayaletimsi topluluk “duman adamlar” ortaya çıkar. İnce hesaplı planlar kurup insanların zamanını çalarlar. Onları durduracak tek kişiyse Momo’dur.

Momo elinde bir çiçek, koltuğunun altında bir kaplumbağa ve gizemli Hora Usta’nın da yardımıyla koskoca duman adamlar ordusunun karşısında tek başına durur. Acaba Momo, zamanı çalan adamları tek başına alt edebilecek midir?

Toplumumuz ve günümüz insanının zaman algısı ve zamanı okuması üzerine bir masal olan Momo’yla Michael Ende, Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’ne layık görülmüştür. Pek çok kez sinemaya uyarlanan Momo, kırktan fazla dile çevrilmiş, tüm dünyada 7 milyonun üzerinde satılmıştır.


 “Michael Ende’nin romanları uzun yıllardır ‘kült kitaplar’ arasında.”
Stuttgarter Zeitung 

“Momo, hem çocuklar hem de yetişkinler için bir masal niteliğinde.”
Die Welt 

“Michael Ende’nin hayal gücü ve fantazyalarla dolu bu masal-romanı dünya çapında bir başarıya ulaştı ve klasikleşti.”
Buch aktuell

 

BİTMEYECEK
ÖYKÜ

“İnsanlar vardır, asla Fantazya’ya gidemezler,” dedi Bay Koreander. “Ve insanlar vardır, gidebilirler ama sonsuza kadar orada kalırlar. Sonra bir de Fantazya’ya gidip geri dönenler vardır. Senin gibi. İşte bunlar iki dünyayı da esenliğe kavuştururlar.”


NE İSTİYORSAN ONU YAP, yazıyordu sınırsız güce sahip İmparatoriçe’nin sembolünde. Ancak Bastian, bu cümlenin gerçekten ne ifade ettiğini, uzun ve zahmetli arayış sonucu öğrenecektir.

Bastian tuhaf görünümlü bir kitap sayesinde kendini, güzel fakat tehlikenin pençesindeki Fantazya diyarında bulur. Bu büyülü ülkeyi, Çocuk İmparatoriçe’ye yeni bir isim vererek sadece bir “insan” kurtarabilir. Ancak saraya giden yol ejderhalar, devler, canavarlar ve birçok büyülü yaratığın yaşadığı yerlerden geçmektedir.

Bastian maceraya atılır atılmasına… ancak dönüş yolunu bulmak o kadar kolay değildir. Fantazya’nın derinliklerine girdikçe, dile getirilemeyecek kadar kötü yaratıklarla ve kendi kalbinin gizemleriyle yüzleşecek cesareti bulması gerekecektir.


“Büyülü dünyaya dalıveriyorsunuz… Hareketli, yenilikçi ve duyarlı.”
The Washington Post

 

DİLEK ŞURUBU

Zamana karşı yarış başladı! 

İblis Şarlatan başarılı bir büyücüdür. Ancak bu yıl yeteri kadar kötülük yapmayı bir türlü başaramamıştır. Şarlatan’dan şüphelenen Hayvanlar Yüksek Şurası harekete geçmiş ve Şarlatan’ın evine onu gözlemlemesi için bir ajan göndermiştir: Mauro adında bir kedi. Biraz saf olmasına rağmen meraklı davrandığı için Şarlatan onun yanında dikkatlidir ve kafasına göre kötü büyüler yapamamaktadır. 

Şarlatan’ın teyzesi Zalime Vampirsoy’un da durumu pek parlak değildir. Karga Yakup, onu izlemeye başladığından beri Zalime istediği kadar kötülük yapamaz olmuştur. Kötülük açığını kapamak için İblis Şarlatan ve Zalime Vampirsoy bir araya gelip kolları sıvarlar. Zalime Vampirsoy’un, sorunu hızlıca çözüme ulaştıracak ve onları iki ajandan kurtaracak çok özel bir planı vardır… 


“Kitaplarım arasında belki de en eğlencelisi.” 
Michael Ende 

“Zıpır kelime oyunlarıyla renklenmiş, komik bir hikâye. Dâhiyane ve oldukça yaratıcı.” 
Kirkus Reviews 

 

CİM DÜĞME 
VE LOKOMOTİFÇİ LUKAS

Düdüğünü neşeyle öttüren Emma, bilge Lukas ve küçük Cim’le arkadaşlığın değerini ve gökkuşağının tüm renklerinin bir aradayken daha güzel olduğunu keşfedeceksiniz…

Lokomotifçi Lukas, lokomotifi Emma’yla küçücük bir ada ülkesi olan Hasvetya’da yaşar. Bir gün postacı adaya şüpheli bir paket getirir. Paketten çıkan küçük Cim büyüyüp delikanlı olduğunda adada yeteri kadar yer olmayacağı için Lukas ve Emma ile adayı terk edip büyük bir maceraya atılır. 

Camdan ağaçlar, ejderhalar, güyadevler, bezelye kadar çocuklar ve krallarla dolu bu macerada kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmayacaktır. 

Momo ve Bitmeyecek Öykü’nün yazarı Michael Ende’den, hem çocuklar hem de yüreği çocuk kalan yetişkinler için, arkadaşlık ve cesaret üzerine Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü sahibi bir başyapıt daha… 

 

CİM DÜĞME 
VE VAHŞİ 13’LER

 Meşhur lokomotifçilerimiz birbirinden fantastik yaratıklar, korkunç tehlikeler ve yeni keşiflerle dolu maceralarına devam ediyor. Onlar için hedeflerine giden yolculukta hiçbir yol uzak değil, hiçbir su derin değil ve hiçbir dağ çok yüksek değil… 

Yabancı,
Bu bebeği bulduysan bilesin ki: 
Kim ki onu kurtarıp sevgi ve bağlılıkla bağrına basar, günün birinde iyiliğinin karşılığında kral tarafından ödüllendirilir. 
Kim ki ona kötülük eder, bütün güç ve kuvvetinden mahrum bırakılır, kıskıvrak bağlanır ve mahkûm edilir. Çünkü bu çocuk sayesinde tek, çift olur. 

Hasvetya’nın acilen deniz fenerine ihtiyacı var! Bu yüzden Kral Onikiyeçeyrekinci Alfons, Lukas ve Cim’i, Güyadev Bay Tur Tur’u bulmak için görevlendirir. İki arkadaş yeniden uzun bir yolculuğa çıkarlar. Ancak yolculuk boyunca başlarına gelmeyen kalmaz! Üstelik Jim’in lokomotifi Moli, Vahşi 13’ler tarafından kaçırılmıştır. Moli’yi kurtarmak için kötü korsanların peşine düşen iki arkadaş, Cim’in geçmişindeki sırrı da çözebilecek mi? 

Momo ve Bitmeyecek Öykü’nün yazarı Michael Ende’nin kaleminden Çuf Çuf Emma ve meşhur lokomotifçilerimiz Cim ve Lukas’ın bu macerasında tüm sorular cevaplanacak…

 

HOYRAT RODRIGO VE YAVERİ BÜCÜR

Michael Ende tarafından yazılmaya başlanmış, Wieland Freund tarafından tamamlanmış modern bir klasik.
 
Bücür, içinde gerçek bir soyguncu şövalyenin yattığını düşünüyordu. Bu yüzden de Soyguncu Şövalye Hoyrat Rodrigo’nun yaveri olmalıydı. Rodrigo ise ondan cesaretini kanıtlaması için bir testi geçmesini istemişti. Heyecan içindeki Bücür bunun üzerine bir prenses kaçırmaya karar verdi, sonuçta prensesi kaçırmaktan daha büyük bir suç olabilir miydi ki? Ancak Bücür’ün, kendisinden çok daha amansız bir suçlunun da prensesin peşinde olduğundan haberi yoktu. 
 
 
“Michael Ende’nin kitapları okuru için olağanüstü kahramanlar, ülkeler ve diyarlardan oluşan bir evren yaratıyor.”
Süddeutsche Zeitung

“Çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de keyif verecek eğlenceli ve komik bir hikâye…”
1001 Buch

“Michael Ende’ye bir saygı duruşu niteliğinde sevgi dolu bir peri masalı.”
Kronen Zeitung

“Korkular, yalanlar ve hikâye anlatıcılığına dair orijinal, komik ve ustaca kurgulanmış bir roman.”
Rheinische Post

“Wieland Freund, Michael Ende’nin yarım bıraktığı bu hikâyeyi yüksek bir espri anlayışı, ince bir zekâ ve renkli bir dille ele alarak tamamlamış. Çocuklar için daha keyifli bir kitap düşünülemez.”
Studio 9, Deutschlandfunk Kultur

“Michael Ende’nin bu kitaba nasıl bir son tasarladığını bilmiyoruz ama Wieland Freund, Ende’nin Rodrigosu’nu sevgi dolu, neşeli ve eğlenceli bir kahramana dönüştürerek büyük küçük herkesin okuması gereken bir roman yaratmış.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung

“Okuduğunuzda keşfettiğiniz dünyayla yüzünüze bir gülümseme yerleştirecek büyüleyici bir çocuk kitabı!”
World of Books and Dreams

“Macera dolu, komik ve fantastik bir peri masalı. Wieland Freund usta yazarlığı sayesinde Michael Ende’nin yarım bıraktığı romana muhteşem bir son yazmış. Kitap boyunca heyecanlanıp gülümsedim ve Regina Kehn’in güzelim çizimlerinden gözlerimi alamadım. Hoyrat Rodrigo ve Yaveri Bücür hem çocukların hem de yetişkinlerin okuması gereken bir macera.”
Die Bücherwelt von CorniHolmes

“Tuhaf ve sevimli kahramanları, şaşırtıcı hikâye ilerleyişi ve muhteşem çizimlerle Hoyrat Rodrigo ve Yaveri Bücür, Michael Ende geleneğinin en iyi örneklerinden, sürükleyici bir macera.”
Gelnhäuser Neue Zeitung

“Michael Ende’nin bu öyküyü nasıl bitirmeyi tasarladığını bilmiyoruz ama Wieland Freund’un tasarladığı son övgüyü hak ediyor.”
Ausburger Allgemeine

 

BÜYÜ OKULU 
ve diğer öyküler 


Çocuklar ve yetişkinler için eşine az rastlanır bir okuma deneyimi: Michael Ende’nin tüm hikâye ve masalları aynı kitapta. 

İstekler Ülkesi’nin nerede olduğunu biliyor musun? Ya tuhaflıklarla dolu Saçmalıklar Ülkesi’ni? Belki de Rüyayiyen ya da Küçük Soytarı Kuklası gibi eğlenceli kahramanlarla tanışmak istiyorsundur. 

İster yavaş ama emin adımlarla ilerleyen Sakin Tosbağa Ağıraksakgil, ister Çıplak Gergedan Norbert Kalıngerdan, Filemon Derisikatlı ya da Küçük Soytarı kuklası olsun, Michael Ende’nin tüm öykülerinde sıradışı kahramanlar bize büyü dolu ve yabancı diyarlardan öyküler anlatır. Michael Ende’nin öykülerinin ve masallarının tümünü içinde barındıran bu antoloji hem çocukların hem de yetişkinlerin tekrar tekrar okuyacağı ve yıllarca elinden bırakamayacağı büyüleyici bir dünyanın kapılarını aralıyor. 

 

AYNA İÇİNDE AYNA:
Bir Labirent 

“İnsan neyse odur. Özgürlük her zaman için yalnızca gelecekte mevcuttur. Geçmişte bulunamaz. Hiç kimse başka bir geçmiş seçemez kendine. Önemli olan tek şey rüyadan uyanmaktır. Yine de özgürlüğün peşinden koşarız, elimizden başka türlüsü gelmez ama özgürlük bir serap gibi hep bizden bir adım önde gider, hep bir sonraki anda, hep gelecektedir…”
 
Bir aynayı gösteren bir ayna düşünün, aslında yansıtılan hangisidir? İşte asıl soru bu. İki okur aynı kitabı okusa da aslında okudukları kitap aynı değildir; ikisi de okuduklarına kendi düşünce ve tecrübelerini katar. Kitap aslında okuru yansıtan bir ayna gibidir. Ama aynı zamanda okur da okuduğunu yansıtan bir aynadır. Böylece kitap, okuru kendini keşfetmeye davet eder. 

Ayna İçinde Ayna, fantastik öykülerin iç içe geçirilip örülmesiyle oluşan, eşine rastlanmamış ustalıkta bir labirent. Michael Ende’nin “Yetişkinler İçin Bitmeyecek Öykü” olarak tanımladığı bu kitapta okur kendini tuhaf durumların ve gizemli yazgıların yanı sıra sürreal imgeler ve felsefi düşüncelerle örülmüş, tehlikelerle dolu bir anlatı dünyasında buluyor. Bu şaşırtıcı hayallerin ve fantastik öykülerin götürdüğü yeri merak edip kendini bu yola vuranlar, Michael Ende’nin büyülü labirentinden çıktıklarında dünyaya bambaşka gözlerle bakacaklar.


“Bir ustalık eseri.”
Crash

“Bu dünyayla öteki âlem arasından sürrealist imgeler… Mistik öykülerden hoşlanan okurların kesinlikle kaçırmaması gereken bir kitap.”
Thüringer Allgemeine Zeitung

“Michael Ende, ‘rüya içinde rüya’ kavramını başarılı bir şekilde kullanarak okurun rüyalarına musallat olacak sürreal bir dünya yaratmış.”
Radio Tirol

“Bu öykülerin her biri, sonucu olmayan bir bilmece ve kendi deneyimlerinden ve düşüncelerinden yola çıkarak cevabı bulmak sadece okurun elinde.”
Ausburger Allgemeine Zeitung

“Alışık olmadığınız bir Ende kitabı. Bu kitapta hayaller ve rüyalardan örülmüş fantastik bir dünya yerine bir kâbuslar evreni var. Çünkü Ende, rüyalar ve umutlar kadar korkuları da kullanarak okurun kendini kolay kolay kurtaramayacağı, gerçek üstü bir evren yaratıyor.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung

“Ayna İçinde Ayna okurda, Kafka’nın öyküleri ya da Luis Buñuel’in Özgürlük Hayaleti filmine oldukça benzeyen bir etki bırakıyor.”
The Encyclopedia of Fantasy

 

ÖZGÜRLÜK HAPİSHANESİ

Bitmek bilmeyen bir hayal gücü, yepyeni dünyalar

Roma’daki gösterişli bir sarayın koridoru kısacıktı ama sonuna asla ulaşamıyordunuz; Nazi Almanya’sında esrarengiz bir villa lüks görünüşüyle bizi içine girmeye davet etse de bir kapıdan girdiğinizde sizi diğer kapıdan dışarı atıyordu; gün ışığının girmediği gölgelerin dünyasında hiçbir şey aslında göründüğü gibi değildi…

Kendine has yazım ve anlatı tarzıyla fantastik edebiyatın büyük ustası Michael Ende, yetişkinlere yönelik bu öykülerde büyü ve sihrin dünyasında ip üstünde yürüyen bir cambazın maharetiyle ilerliyor. Ve yarattığı her bir karakter, mekân ve zaman okura, ilk şaşkınlığı atlattıktan sonra tanıdık ama unuttuğu bir dostuymuş gibi geliyor.


YAZARLAR HAKKINDA
MICHAEL ENDE 1929 yılında Almanya’da dünyaya geldi. II. Dünya Savaşı’ndan sonra bir drama okuluna gitti, aktörlük yaptı, skeçler ve kısa oyunlar yazdı, tiyatro yönetmenliği ve film eleştirmenliği yaptı. Çocuk ve gençlik kitaplarının yanı sıra yetişkin kitapları, tiyatro eserleri ve şiir kitapları da yazan Ende’nin ilk büyük başarısı, çocuklar için yazdığı Cim Düğme ve Lokomotifçi Lukas’tı. 1973 yılında yazdığı Momo’ysa büyük ses getirdi. 1979 tarihli fantastik romanı Bitmeyecek Öykü’yle de dünya üzerindeki milyonlarca insanı büyüledi. Kırktan fazla dile çevrilen Ende’nin eserleri uluslararası alanda pek çok prestijli ödüle layık görüldü.

WIELAND FREUND 1969’da doğdu, on yaşındayken Bitmeyecek Öykü’yü okudu. Alman Dili ve Edebiyatı ile İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitimi gördü ve Michael Ende’ye sadık kaldı. Kendisini Almanya’da üne kavuşturan çocuk kitapları yazdı. En son Krakonos romanıyla Rattenfänger Edebiyat Ödülü’nü kazandı ve Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’ne aday gösterildi. 

MOMO

Zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.

Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kızdır. Buldukları ya da kendisine hediye edilenler dışında hiçbir şeyi yoktur. Ancak olağanüstü bir yeteneği vardır: Momo, muhteşem bir dinleyicidir ve bunun için oldukça bol zamanı vardır.

Bir gün hayaletimsi topluluk “duman adamlar” ortaya çıkar. İnce hesaplı planlar kurup insanların zamanını çalarlar. Onları durduracak tek kişiyse Momo’dur.

Momo elinde bir çiçek, koltuğunun altında bir kaplumbağa ve gizemli Hora Usta’nın da yardımıyla koskoca duman adamlar ordusunun karşısında tek başına durur. Acaba Momo, zamanı çalan adamları tek başına alt edebilecek midir?

Toplumumuz ve günümüz insanının zaman algısı ve zamanı okuması üzerine bir masal olan Momo’yla Michael Ende, Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’ne layık görülmüştür. Pek çok kez sinemaya uyarlanan Momo, kırktan fazla dile çevrilmiş, tüm dünyada 7 milyonun üzerinde satılmıştır.


 “Michael Ende’nin romanları uzun yıllardır ‘kült kitaplar’ arasında.”
Stuttgarter Zeitung 

“Momo, hem çocuklar hem de yetişkinler için bir masal niteliğinde.”
Die Welt 

“Michael Ende’nin hayal gücü ve fantazyalarla dolu bu masal-romanı dünya çapında bir başarıya ulaştı ve klasikleşti.”
Buch aktuell

 

BİTMEYECEK
ÖYKÜ

“İnsanlar vardır, asla Fantazya’ya gidemezler,” dedi Bay Koreander. “Ve insanlar vardır, gidebilirler ama sonsuza kadar orada kalırlar. Sonra bir de Fantazya’ya gidip geri dönenler vardır. Senin gibi. İşte bunlar iki dünyayı da esenliğe kavuştururlar.”


NE İSTİYORSAN ONU YAP, yazıyordu sınırsız güce sahip İmparatoriçe’nin sembolünde. Ancak Bastian, bu cümlenin gerçekten ne ifade ettiğini, uzun ve zahmetli arayış sonucu öğrenecektir.

Bastian tuhaf görünümlü bir kitap sayesinde kendini, güzel fakat tehlikenin pençesindeki Fantazya diyarında bulur. Bu büyülü ülkeyi, Çocuk İmparatoriçe’ye yeni bir isim vererek sadece bir “insan” kurtarabilir. Ancak saraya giden yol ejderhalar, devler, canavarlar ve birçok büyülü yaratığın yaşadığı yerlerden geçmektedir.

Bastian maceraya atılır atılmasına… ancak dönüş yolunu bulmak o kadar kolay değildir. Fantazya’nın derinliklerine girdikçe, dile getirilemeyecek kadar kötü yaratıklarla ve kendi kalbinin gizemleriyle yüzleşecek cesareti bulması gerekecektir.


“Büyülü dünyaya dalıveriyorsunuz… Hareketli, yenilikçi ve duyarlı.”
The Washington Post

 

DİLEK ŞURUBU

Zamana karşı yarış başladı! 

İblis Şarlatan başarılı bir büyücüdür. Ancak bu yıl yeteri kadar kötülük yapmayı bir türlü başaramamıştır. Şarlatan’dan şüphelenen Hayvanlar Yüksek Şurası harekete geçmiş ve Şarlatan’ın evine onu gözlemlemesi için bir ajan göndermiştir: Mauro adında bir kedi. Biraz saf olmasına rağmen meraklı davrandığı için Şarlatan onun yanında dikkatlidir ve kafasına göre kötü büyüler yapamamaktadır. 

Şarlatan’ın teyzesi Zalime Vampirsoy’un da durumu pek parlak değildir. Karga Yakup, onu izlemeye başladığından beri Zalime istediği kadar kötülük yapamaz olmuştur. Kötülük açığını kapamak için İblis Şarlatan ve Zalime Vampirsoy bir araya gelip kolları sıvarlar. Zalime Vampirsoy’un, sorunu hızlıca çözüme ulaştıracak ve onları iki ajandan kurtaracak çok özel bir planı vardır… 


“Kitaplarım arasında belki de en eğlencelisi.” 
Michael Ende 

“Zıpır kelime oyunlarıyla renklenmiş, komik bir hikâye. Dâhiyane ve oldukça yaratıcı.” 
Kirkus Reviews 

 

CİM DÜĞME 
VE LOKOMOTİFÇİ LUKAS

Düdüğünü neşeyle öttüren Emma, bilge Lukas ve küçük Cim’le arkadaşlığın değerini ve gökkuşağının tüm renklerinin bir aradayken daha güzel olduğunu keşfedeceksiniz…

Lokomotifçi Lukas, lokomotifi Emma’yla küçücük bir ada ülkesi olan Hasvetya’da yaşar. Bir gün postacı adaya şüpheli bir paket getirir. Paketten çıkan küçük Cim büyüyüp delikanlı olduğunda adada yeteri kadar yer olmayacağı için Lukas ve Emma ile adayı terk edip büyük bir maceraya atılır. 

Camdan ağaçlar, ejderhalar, güyadevler, bezelye kadar çocuklar ve krallarla dolu bu macerada kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmayacaktır. 

Momo ve Bitmeyecek Öykü’nün yazarı Michael Ende’den, hem çocuklar hem de yüreği çocuk kalan yetişkinler için, arkadaşlık ve cesaret üzerine Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü sahibi bir başyapıt daha… 

 

CİM DÜĞME 
VE VAHŞİ 13’LER

 Meşhur lokomotifçilerimiz birbirinden fantastik yaratıklar, korkunç tehlikeler ve yeni keşiflerle dolu maceralarına devam ediyor. Onlar için hedeflerine giden yolculukta hiçbir yol uzak değil, hiçbir su derin değil ve hiçbir dağ çok yüksek değil… 

Yabancı,
Bu bebeği bulduysan bilesin ki: 
Kim ki onu kurtarıp sevgi ve bağlılıkla bağrına basar, günün birinde iyiliğinin karşılığında kral tarafından ödüllendirilir. 
Kim ki ona kötülük eder, bütün güç ve kuvvetinden mahrum bırakılır, kıskıvrak bağlanır ve mahkûm edilir. Çünkü bu çocuk sayesinde tek, çift olur. 

Hasvetya’nın acilen deniz fenerine ihtiyacı var! Bu yüzden Kral Onikiyeçeyrekinci Alfons, Lukas ve Cim’i, Güyadev Bay Tur Tur’u bulmak için görevlendirir. İki arkadaş yeniden uzun bir yolculuğa çıkarlar. Ancak yolculuk boyunca başlarına gelmeyen kalmaz! Üstelik Jim’in lokomotifi Moli, Vahşi 13’ler tarafından kaçırılmıştır. Moli’yi kurtarmak için kötü korsanların peşine düşen iki arkadaş, Cim’in geçmişindeki sırrı da çözebilecek mi? 

Momo ve Bitmeyecek Öykü’nün yazarı Michael Ende’nin kaleminden Çuf Çuf Emma ve meşhur lokomotifçilerimiz Cim ve Lukas’ın bu macerasında tüm sorular cevaplanacak…

 

HOYRAT RODRIGO VE YAVERİ BÜCÜR

Michael Ende tarafından yazılmaya başlanmış, Wieland Freund tarafından tamamlanmış modern bir klasik.
 
Bücür, içinde gerçek bir soyguncu şövalyenin yattığını düşünüyordu. Bu yüzden de Soyguncu Şövalye Hoyrat Rodrigo’nun yaveri olmalıydı. Rodrigo ise ondan cesaretini kanıtlaması için bir testi geçmesini istemişti. Heyecan içindeki Bücür bunun üzerine bir prenses kaçırmaya karar verdi, sonuçta prensesi kaçırmaktan daha büyük bir suç olabilir miydi ki? Ancak Bücür’ün, kendisinden çok daha amansız bir suçlunun da prensesin peşinde olduğundan haberi yoktu. 
 
 
“Michael Ende’nin kitapları okuru için olağanüstü kahramanlar, ülkeler ve diyarlardan oluşan bir evren yaratıyor.”
Süddeutsche Zeitung

“Çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de keyif verecek eğlenceli ve komik bir hikâye…”
1001 Buch

“Michael Ende’ye bir saygı duruşu niteliğinde sevgi dolu bir peri masalı.”
Kronen Zeitung

“Korkular, yalanlar ve hikâye anlatıcılığına dair orijinal, komik ve ustaca kurgulanmış bir roman.”
Rheinische Post

“Wieland Freund, Michael Ende’nin yarım bıraktığı bu hikâyeyi yüksek bir espri anlayışı, ince bir zekâ ve renkli bir dille ele alarak tamamlamış. Çocuklar için daha keyifli bir kitap düşünülemez.”
Studio 9, Deutschlandfunk Kultur

“Michael Ende’nin bu kitaba nasıl bir son tasarladığını bilmiyoruz ama Wieland Freund, Ende’nin Rodrigosu’nu sevgi dolu, neşeli ve eğlenceli bir kahramana dönüştürerek büyük küçük herkesin okuması gereken bir roman yaratmış.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung

“Okuduğunuzda keşfettiğiniz dünyayla yüzünüze bir gülümseme yerleştirecek büyüleyici bir çocuk kitabı!”
World of Books and Dreams

“Macera dolu, komik ve fantastik bir peri masalı. Wieland Freund usta yazarlığı sayesinde Michael Ende’nin yarım bıraktığı romana muhteşem bir son yazmış. Kitap boyunca heyecanlanıp gülümsedim ve Regina Kehn’in güzelim çizimlerinden gözlerimi alamadım. Hoyrat Rodrigo ve Yaveri Bücür hem çocukların hem de yetişkinlerin okuması gereken bir macera.”
Die Bücherwelt von CorniHolmes

“Tuhaf ve sevimli kahramanları, şaşırtıcı hikâye ilerleyişi ve muhteşem çizimlerle Hoyrat Rodrigo ve Yaveri Bücür, Michael Ende geleneğinin en iyi örneklerinden, sürükleyici bir macera.”
Gelnhäuser Neue Zeitung

“Michael Ende’nin bu öyküyü nasıl bitirmeyi tasarladığını bilmiyoruz ama Wieland Freund’un tasarladığı son övgüyü hak ediyor.”
Ausburger Allgemeine

 

BÜYÜ OKULU 
ve diğer öyküler 


Çocuklar ve yetişkinler için eşine az rastlanır bir okuma deneyimi: Michael Ende’nin tüm hikâye ve masalları aynı kitapta. 

İstekler Ülkesi’nin nerede olduğunu biliyor musun? Ya tuhaflıklarla dolu Saçmalıklar Ülkesi’ni? Belki de Rüyayiyen ya da Küçük Soytarı Kuklası gibi eğlenceli kahramanlarla tanışmak istiyorsundur. 

İster yavaş ama emin adımlarla ilerleyen Sakin Tosbağa Ağıraksakgil, ister Çıplak Gergedan Norbert Kalıngerdan, Filemon Derisikatlı ya da Küçük Soytarı kuklası olsun, Michael Ende’nin tüm öykülerinde sıradışı kahramanlar bize büyü dolu ve yabancı diyarlardan öyküler anlatır. Michael Ende’nin öykülerinin ve masallarının tümünü içinde barındıran bu antoloji hem çocukların hem de yetişkinlerin tekrar tekrar okuyacağı ve yıllarca elinden bırakamayacağı büyüleyici bir dünyanın kapılarını aralıyor. 

 

AYNA İÇİNDE AYNA:
Bir Labirent 

“İnsan neyse odur. Özgürlük her zaman için yalnızca gelecekte mevcuttur. Geçmişte bulunamaz. Hiç kimse başka bir geçmiş seçemez kendine. Önemli olan tek şey rüyadan uyanmaktır. Yine de özgürlüğün peşinden koşarız, elimizden başka türlüsü gelmez ama özgürlük bir serap gibi hep bizden bir adım önde gider, hep bir sonraki anda, hep gelecektedir…”
 
Bir aynayı gösteren bir ayna düşünün, aslında yansıtılan hangisidir? İşte asıl soru bu. İki okur aynı kitabı okusa da aslında okudukları kitap aynı değildir; ikisi de okuduklarına kendi düşünce ve tecrübelerini katar. Kitap aslında okuru yansıtan bir ayna gibidir. Ama aynı zamanda okur da okuduğunu yansıtan bir aynadır. Böylece kitap, okuru kendini keşfetmeye davet eder. 

Ayna İçinde Ayna, fantastik öykülerin iç içe geçirilip örülmesiyle oluşan, eşine rastlanmamış ustalıkta bir labirent. Michael Ende’nin “Yetişkinler İçin Bitmeyecek Öykü” olarak tanımladığı bu kitapta okur kendini tuhaf durumların ve gizemli yazgıların yanı sıra sürreal imgeler ve felsefi düşüncelerle örülmüş, tehlikelerle dolu bir anlatı dünyasında buluyor. Bu şaşırtıcı hayallerin ve fantastik öykülerin götürdüğü yeri merak edip kendini bu yola vuranlar, Michael Ende’nin büyülü labirentinden çıktıklarında dünyaya bambaşka gözlerle bakacaklar.


“Bir ustalık eseri.”
Crash

“Bu dünyayla öteki âlem arasından sürrealist imgeler… Mistik öykülerden hoşlanan okurların kesinlikle kaçırmaması gereken bir kitap.”
Thüringer Allgemeine Zeitung

“Michael Ende, ‘rüya içinde rüya’ kavramını başarılı bir şekilde kullanarak okurun rüyalarına musallat olacak sürreal bir dünya yaratmış.”
Radio Tirol

“Bu öykülerin her biri, sonucu olmayan bir bilmece ve kendi deneyimlerinden ve düşüncelerinden yola çıkarak cevabı bulmak sadece okurun elinde.”
Ausburger Allgemeine Zeitung

“Alışık olmadığınız bir Ende kitabı. Bu kitapta hayaller ve rüyalardan örülmüş fantastik bir dünya yerine bir kâbuslar evreni var. Çünkü Ende, rüyalar ve umutlar kadar korkuları da kullanarak okurun kendini kolay kolay kurtaramayacağı, gerçek üstü bir evren yaratıyor.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung

“Ayna İçinde Ayna okurda, Kafka’nın öyküleri ya da Luis Buñuel’in Özgürlük Hayaleti filmine oldukça benzeyen bir etki bırakıyor.”
The Encyclopedia of Fantasy

 

ÖZGÜRLÜK HAPİSHANESİ

Bitmek bilmeyen bir hayal gücü, yepyeni dünyalar

Roma’daki gösterişli bir sarayın koridoru kısacıktı ama sonuna asla ulaşamıyordunuz; Nazi Almanya’sında esrarengiz bir villa lüks görünüşüyle bizi içine girmeye davet etse de bir kapıdan girdiğinizde sizi diğer kapıdan dışarı atıyordu; gün ışığının girmediği gölgelerin dünyasında hiçbir şey aslında göründüğü gibi değildi…

Kendine has yazım ve anlatı tarzıyla fantastik edebiyatın büyük ustası Michael Ende, yetişkinlere yönelik bu öykülerde büyü ve sihrin dünyasında ip üstünde yürüyen bir cambazın maharetiyle ilerliyor. Ve yarattığı her bir karakter, mekân ve zaman okura, ilk şaşkınlığı atlattıktan sonra tanıdık ama unuttuğu bir dostuymuş gibi geliyor.


YAZARLAR HAKKINDA
MICHAEL ENDE 1929 yılında Almanya’da dünyaya geldi. II. Dünya Savaşı’ndan sonra bir drama okuluna gitti, aktörlük yaptı, skeçler ve kısa oyunlar yazdı, tiyatro yönetmenliği ve film eleştirmenliği yaptı. Çocuk ve gençlik kitaplarının yanı sıra yetişkin kitapları, tiyatro eserleri ve şiir kitapları da yazan Ende’nin ilk büyük başarısı, çocuklar için yazdığı Cim Düğme ve Lokomotifçi Lukas’tı. 1973 yılında yazdığı Momo’ysa büyük ses getirdi. 1979 tarihli fantastik romanı Bitmeyecek Öykü’yle de dünya üzerindeki milyonlarca insanı büyüledi. Kırktan fazla dile çevrilen Ende’nin eserleri uluslararası alanda pek çok prestijli ödüle layık görüldü.

WIELAND FREUND 1969’da doğdu, on yaşındayken Bitmeyecek Öykü’yü okudu. Alman Dili ve Edebiyatı ile İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitimi gördü ve Michael Ende’ye sadık kaldı. Kendisini Almanya’da üne kavuşturan çocuk kitapları yazdı. En son Krakonos romanıyla Rattenfänger Edebiyat Ödülü’nü kazandı ve Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’ne aday gösterildi. 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat