O kadar güzeldi ki bu köyde eğer yeni bir gün doğuyorsa onun güzelliğini görmek içindi. Dağlar, onu seyretmek için bu kadar yükselmişlerdi. Esintilerini ovaya yollamalarının amacı onun saçlarına dokunmaktı. Vadiler, Melek bizi duysun diye uğulduyordu. Sular, Melek’e varmak için akıyordu. Ayçiçekleri bile güneşi takibi bırakmışlardı. Gün içerisinde ona göre konum alıyorlardı. O, gittiği her yere bir mutluluk büyüsü bırakıyordu. Herkes, her şey onun kendilerine uğramasını beklerdi. Onun geçmediği yerde bitkiler bile rengini yitirir, solardı. Yaşlılar onun güleç yüzüyle mutlu olurlar, “Ne olur kızım, ara sıra uğra; halimizi hatırımızı sor.” derlerdi. O bu köyün türküsüydü, tınısını sevmeyen yoktu. Yeter ki Melek bir yerden geçsin, Arakas onun etrafında orkestraya dönüyordu. Melodisi o kadar tatlıydı ve öylesine kulağa hoş geliyordu ki kimse bitsin istemiyordu. İnsanlar onu konuşurken bile mutlu olurlardı. Kimi onun yaşıtı bir oğlu olmadığı için yakınırdı, bazıları da onu çocuğuna almak için uğraşırdı. O, bu tür isteklerle karşılaşınca sadece gülümsemekle yetinirdi. O, Arakas’ın tam ortasında berrak bir akarsuydu. Işıl ışıldı. Onun ışıltısı yansıyordu Arakas’ın göğüne.
O kadar güzeldi ki bu köyde eğer yeni bir gün doğuyorsa onun güzelliğini görmek içindi. Dağlar, onu seyretmek için bu kadar yükselmişlerdi. Esintilerini ovaya yollamalarının amacı onun saçlarına dokunmaktı. Vadiler, Melek bizi duysun diye uğulduyordu. Sular, Melek’e varmak için akıyordu. Ayçiçekleri bile güneşi takibi bırakmışlardı. Gün içerisinde ona göre konum alıyorlardı. O, gittiği her yere bir mutluluk büyüsü bırakıyordu. Herkes, her şey onun kendilerine uğramasını beklerdi. Onun geçmediği yerde bitkiler bile rengini yitirir, solardı. Yaşlılar onun güleç yüzüyle mutlu olurlar, “Ne olur kızım, ara sıra uğra; halimizi hatırımızı sor.” derlerdi. O bu köyün türküsüydü, tınısını sevmeyen yoktu. Yeter ki Melek bir yerden geçsin, Arakas onun etrafında orkestraya dönüyordu. Melodisi o kadar tatlıydı ve öylesine kulağa hoş geliyordu ki kimse bitsin istemiyordu. İnsanlar onu konuşurken bile mutlu olurlardı. Kimi onun yaşıtı bir oğlu olmadığı için yakınırdı, bazıları da onu çocuğuna almak için uğraşırdı. O, bu tür isteklerle karşılaşınca sadece gülümsemekle yetinirdi. O, Arakas’ın tam ortasında berrak bir akarsuydu. Işıl ışıldı. Onun ışıltısı yansıyordu Arakas’ın göğüne.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 102,00 | 102,00 |