Amerikan edebiyatından dilimize aktarılan Horace Mc Coy’un ‘Gazeteci’nin Ölümü’ adlı romanında, romanın kahramanı Mike Dolan’ın şahsında ilkeli bir gazetecinin ölümüne (öldürülmesine) kadar uzanan mücadelesi dile getirilir. Mike Dolan’ın gazetecilik serüveni, Batı toplumlarında ortaya konulan, gerek klasik ve gerekse günümüz iletişim ortamından neş’et eden hemen hemen bütün etik kodların ihlali ve savunmasına birer canlandırmalı örnek gibi geçer. Romanın ilk sayfaları kahramanın, medya yöneticileri tarafından ısrarla gizlenmek istenen bir ‘doğru’ haberin halka duyurulabilmesi için işini kaybetmeyi dahi göze alacak kadar ilkeli tavırları ile başlarken, tahmin edileceği üzere, son sayfaları da onun yine ‘katı - ahlaki’ duruşu nedeniyle öldürülmesiyle ortaya çıkar. Romanın sonunda, adeta öldürülen sadece Mike Dolan değil, aynı zamanda medya ahlakıdır...
Amerikan edebiyatından dilimize aktarılan Horace Mc Coy’un ‘Gazeteci’nin Ölümü’ adlı romanında, romanın kahramanı Mike Dolan’ın şahsında ilkeli bir gazetecinin ölümüne (öldürülmesine) kadar uzanan mücadelesi dile getirilir. Mike Dolan’ın gazetecilik serüveni, Batı toplumlarında ortaya konulan, gerek klasik ve gerekse günümüz iletişim ortamından neş’et eden hemen hemen bütün etik kodların ihlali ve savunmasına birer canlandırmalı örnek gibi geçer. Romanın ilk sayfaları kahramanın, medya yöneticileri tarafından ısrarla gizlenmek istenen bir ‘doğru’ haberin halka duyurulabilmesi için işini kaybetmeyi dahi göze alacak kadar ilkeli tavırları ile başlarken, tahmin edileceği üzere, son sayfaları da onun yine ‘katı - ahlaki’ duruşu nedeniyle öldürülmesiyle ortaya çıkar. Romanın sonunda, adeta öldürülen sadece Mike Dolan değil, aynı zamanda medya ahlakıdır...