Gecenin karanlığında önündeki buzdağına doğru hızla ilerleyen Titanik gemisinin mutfağında canlı canlı haşlanmayı bekleyen ıstakozlar için "Titanik Faciası" başlarına gelebilecek en harika şeydi. Titanik’in okyanusun dondurucu sularına gömülmesi yolcuların perspektifine göre ölüm demek iken, ıstakozlara göre ise yaşam demekti. Titanik’teki ıstakozun perspektifinden "Pazarlama İletişimi, Marka, Halkla İlişkiler, Reklam ve Satın Alma Davranışları" nasıl görünür? İster kendini üretici olarak gör, ister pazarlama iletişimcisi, PR’cı ya da reklamcı. Elindekileri pazarlamak için şirketin ya da markan savaşmıyor, sadece algılamalar savaşıyor. Müşterin mantıklı değil, tamamen duygusal sebeplerle tercih ediyor senin ürününü. Ve duygusal sebeplerle verdiği bu satın alma kararını destekleyici rasyonel sebepler buluyor kendince. Ya Sen, bu savaşın ortasında kalan tüketici? Yalnız değilsin. Unutma ki hepimiz tüketiciyiz. Sahip olduğumuz bu tüketici kimliğimiz güven duygusu veriyor bizlere. Eksikliğini hissettiğimiz gücümüzü, otomobilimizin yüksek motor gücüyle ya da üzerimizde taşıdığımız logolarla tamamlamaya çalışıyoruz. Sosyal medyada hepimiz şöhretiz. Toplumdaki yerimizi ürettiklerimizle değil, tüketirken tercih ettiğimiz markalarla belirliyoruz. Bilinçli bir tüketici olmak için sadece organik ürünler tüketip ambalajın üzerindeki minicik yazıları okumak yetmiyor. Günde binlerce kez maruz kaldığın pazarlama mesajı bombardımanının "farkında mısın?"
Gecenin karanlığında önündeki buzdağına doğru hızla ilerleyen Titanik gemisinin mutfağında canlı canlı haşlanmayı bekleyen ıstakozlar için "Titanik Faciası" başlarına gelebilecek en harika şeydi. Titanik’in okyanusun dondurucu sularına gömülmesi yolcuların perspektifine göre ölüm demek iken, ıstakozlara göre ise yaşam demekti. Titanik’teki ıstakozun perspektifinden "Pazarlama İletişimi, Marka, Halkla İlişkiler, Reklam ve Satın Alma Davranışları" nasıl görünür? İster kendini üretici olarak gör, ister pazarlama iletişimcisi, PR’cı ya da reklamcı. Elindekileri pazarlamak için şirketin ya da markan savaşmıyor, sadece algılamalar savaşıyor. Müşterin mantıklı değil, tamamen duygusal sebeplerle tercih ediyor senin ürününü. Ve duygusal sebeplerle verdiği bu satın alma kararını destekleyici rasyonel sebepler buluyor kendince. Ya Sen, bu savaşın ortasında kalan tüketici? Yalnız değilsin. Unutma ki hepimiz tüketiciyiz. Sahip olduğumuz bu tüketici kimliğimiz güven duygusu veriyor bizlere. Eksikliğini hissettiğimiz gücümüzü, otomobilimizin yüksek motor gücüyle ya da üzerimizde taşıdığımız logolarla tamamlamaya çalışıyoruz. Sosyal medyada hepimiz şöhretiz. Toplumdaki yerimizi ürettiklerimizle değil, tüketirken tercih ettiğimiz markalarla belirliyoruz. Bilinçli bir tüketici olmak için sadece organik ürünler tüketip ambalajın üzerindeki minicik yazıları okumak yetmiyor. Günde binlerce kez maruz kaldığın pazarlama mesajı bombardımanının "farkında mısın?"
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 35,10 | 35,10 |