Lobotomist
Sıra dışı bir tıp dehasının ve akıl hastalıklarını yeryüzünden silme girişimlerinin trajik öyküsü
“Büyüleyici... psikiyatri tarihine önemli ve rahatsız edici bir katkı.”
New Statesman
“Lobotomist, zihin ve beden bilimiyle ilgilenen herkes için kesinlikle okunması gereken bir eserdir.”
Science and Theology News
Bu çığır açan biyografi, okuru Amerikan tıbbının en karanlık dönemlerinden birine götürüyor; 20. yüzyılın ortalarında yardıma ihtiyacı olan yüz binlerce psikiyatri hastasını tedavi etmek için ortaya atılan umutsuz bir girişime.
1950’lerde, etkili psikiyatrik ilaçların kullanılmasından önce hastaların kalabalık ve korkunç akıl hastanelerine kapatılmayı kabul etmekten veya tehlikeli “şok” tedavilere başvurmaktan başka çareleri yoktu. Ancak nörolog ve psikiyatrist Walter Freeman bu bataklıktan bir çıkış yolu olduğuna inanıyordu. Freudyen psikanalizin ve diğer “konuşma” terapilerinin öne çıkmaya başladığı bir dönemde Freeman tamamen farklı bir tedaviyi savundu: psikotik semptomların şiddetini azaltmaya yönelik bir beyin ameliyatı olan lobotomi. Beyin cerrahı James Watts’la birlikte çalışan Freeman, pek tanınmamış Portekizli bir doktorun cerrahi tekniğini benimsedi ve buradan yola çıkarak lobotomiyi ABD’de uygulamaya başladı. Zamanla bunu tartışmalı bir ayakta tedavi prosedürüne dönüştürdü ve hayatını hastalarının iyileşmesini izlemeye adadı.
Gerilim filmlerini aratmayacak kadar sürükleyici bir kitap olan Lobotomist, deha ile kibri, bencillik ile şefkati, kararlılık ile inatçılığı kişiliğinde bir arada barındıran bir adamın motivasyonlarını inceliyor. Sonuç, tıp tarihinin yanı sıra sayısız hastanın hayatını da sonsuza dek değiştiren bir doktorun unutulmaz portresi.
“Walter Freeman’ın bakışları mutfak çekmecesindeki buz kıracağına indiği anda kaygan zeminde yolculuğa başlıyorsunuz. Bu kitap sadece Freeman’ın değil; tuhaf, trajik ve en az Freeman’ın kendisi kadar çarpıcı olan lobotomi prosedürünün de biyografisi.”
Mary Roach
“Lobotomist’in bazı bölümlerini okumanın en iyi yolu cenin pozisyonu almak ama okuyuculara neyse ki fazla uzun olmayan ürkütücü kısımlara da dayanmalarını tavsiye ederiz. Bunun nedeni Walter Freeman’ın tanınmaya değer bir adam olmasıdır. Freeman tek bir büyük fikre yıllarını veren klasik Amerikan dâhi arketipidir.”
California Literary Review
“Bu büyüleyici kitap, bilime şovmenliği getiren ve bir nesil psikiyatri hastasının gri maddesine dokunan bir adamın hayatını anlatıyor. Kısmen dâhi kısmen kaçık bir adam olan Freeman, zihin ile beyin arasındaki bağlantıya bakışımızı sonsuza dek değiştirdi. Modern psikiyatri tarihi o olmadan eksiktir.”
Andrew Solomon
“Saygın bir bilim gazetecisi olan Jack El-Hai, araştırmaya Freeman’ın Josef Mengele’ye benzediğini varsayarak başlamış.”
Karen R. Long
“Bilinen en tartışmalı tıbbi prosedürlerden biri olan kötü şöhretli lobotominin hikâyesinin anlatıldığı etkileyici bir çalışma. Jack El-Hai, kariyerini lobotomiyi ilerletmek üzerine inşa eden sıra dışı bir doktorun yaşamını ve düşüncelerini sonunda anlaşılabilir hale getiriyor.”
T. J. Stiles
“Jack El-Hai, akıl hastalıklarının tedavisine katkısı çok uzun süredir yanlış anlaşılan, parlak, biraz acımasız ama son derece özgün bir bilim insanını betimlemede ustaca bir iş çıkarmış.”
Robin Marantz Henig
“Son derece titiz bir araştırmanın ürünü olan Lobotomist, kapsamlı ve etkileyici bir biyografi. Jack El-Hai, Amerikan tıp tarihinin en tartışmalı figürlerinden birinin hayatını ve takıntılarını tüm berraklığıyla gözler önüne seriyor.” Dave Isay
“El-Hai’nin kitabı hem Amerika’nın en karmaşık figürlerinden birinin ayrıntılı bir portresi hem de geçen yüzyıl boyunca akıl hastalıklarının tedavisinde meydana gelen kültürel değişimleri gözler önüne sermesi açısından başarılı bir çalışma.” Publishers Weekly
“Okurun elinden bırakmak istemeyeceği, ilgi çekici ayrıntılarla dolu harika bir kitap.” The New York Review of Books
“El-Hai’nin kitabının sayısız başarısından biri, Freeman’ın hayatına ve fikirlerine dair zengin ayrıntılar barındırmasıdır.” Los Angeles Times
“Freeman’ın notlarından, mektuplarından ve geride bıraktığı belgelerden yola çıkan El-Hai, asıl görevi çaresi olmayana çare bulmak olan bir adamın hayatını yeniden inşa ediyor. Azimli, bencil ve zeki bir bilim insanı olan Freeman, El-Hai’nin bu çalışmasında, yazdığı yirminci yüzyıl psikiyatri tarihinin en önemli isimlerinden biri olarak sahneye çıkıyor.” Donna Chavez
“Jack El-Hai’nin bu canlı biyografisinde Freeman sadece klasik bir Amerikalı değil, aynı zamanda iyi niyetli ama başarısız bir reformcu ve azimli bir bilim insanı olarak da karşımıza çıkıyor.” William Grimes
“Freeman yaklaşık üç bin beş yüz hastaya lobotomi uyguladı ve Nazi doktor Josef Mengele’den sonra, yirminci yüzyılın en kibirli hekimlerinden biri olarak tarihteki yerini aldı. Yine de o yıllarda tıp alanında dönemin öne çıkan isimlerinin çoğu, Freeman’ın çalışmalarını destekledi. Ne de olsa Freeman, hastalarına zarar vermek istemiyordu. ‘İtiraf etmek zorundayım ki,’ diyor El-Hai, ‘çalıştığı tıbbi ortamın ve bilimsel inovasyonun tehlikeli koşullarında, lobotomi hastalarının çıkarlarına uygun davrandığına dair ikna edici çok sayıda kanıt var.’” Washington Post Book World
“Çaresi olmayan hastalıklardan muzdarip insanları kurtarmak için mücadele eden bir doktor ile binlerce hastanın, ailenin, klinisyenin ve politika belirleyicinin dâhil olduğu bir çaresizlik öyküsü. Aynı zamanda da üzerinde yeterince durulmayan sorunlara çözüm arayan doktorların endişe verici girişimlerinin… El-Hai’nin bu tıbbi meseleyi ele alma biçimi ve araştırma yöntemi dokunaklı ve aydınlatıcı.” Scientific American Mind
“İftiraya uğramış ve yanlış anlaşılmış bir hekimin capcanlı biyografisi…” Journal of the Royal Society of Medicine
“Yirminci yüzyılın ortalarında geçen, iyi araştırılmış bir beyin cerrahisi hikâyesi…” The Guardian
“Titizlikle araştırılmış bir hikâye…” British Medical Journal
“Bu biyografide Freeman’ın yükselişi ve düşüşünün yanı sıra savunduğu prosedür de ustaca anlatılıyor. Yaklaşık yetmiş yıl önce Freeman, hastanın göz kapağının altına ve beyninin ön loblarına keskin bir aletin sokulduğu lobotomi prosedürünü uygulamaya başladı ve bu birçok hastada hem sinir zedelenmelerine neden oldu hem de kayda değer iyileşmeler sağladı. Zamanla operasyon tıp dünyası tarafından yaygın olarak kabul edildi ve akıl sağlığı profesyonelleri, aileler ve birçok hasta tarafından desteklendi. Yine de bu uygulamanın işe yaramaz, acımasız veya temelde canice olduğunu düşünen lobotomi muhalifleri her zaman vardı.” Library Journal
“Tıp tarihinde Freeman’dan daha meraklı karakterler var ama bu derecede meraklı olan çok az Amerikalı bulunur.” Discover Magazine
“İyi biyografi yazarları basmakalıp düşünmeyi ve indirgemeciliği önlemek için açık fikirli olmalı. Neyse ki El-Hai iyi bir biyografi yazarı.” The Philadelphia Inquirer
Sıra dışı bir tıp dehasının ve akıl hastalıklarını yeryüzünden silme girişimlerinin trajik öyküsü
“Büyüleyici... psikiyatri tarihine önemli ve rahatsız edici bir katkı.”
New Statesman
“Lobotomist, zihin ve beden bilimiyle ilgilenen herkes için kesinlikle okunması gereken bir eserdir.”
Science and Theology News
Bu çığır açan biyografi, okuru Amerikan tıbbının en karanlık dönemlerinden birine götürüyor; 20. yüzyılın ortalarında yardıma ihtiyacı olan yüz binlerce psikiyatri hastasını tedavi etmek için ortaya atılan umutsuz bir girişime.
1950’lerde, etkili psikiyatrik ilaçların kullanılmasından önce hastaların kalabalık ve korkunç akıl hastanelerine kapatılmayı kabul etmekten veya tehlikeli “şok” tedavilere başvurmaktan başka çareleri yoktu. Ancak nörolog ve psikiyatrist Walter Freeman bu bataklıktan bir çıkış yolu olduğuna inanıyordu. Freudyen psikanalizin ve diğer “konuşma” terapilerinin öne çıkmaya başladığı bir dönemde Freeman tamamen farklı bir tedaviyi savundu: psikotik semptomların şiddetini azaltmaya yönelik bir beyin ameliyatı olan lobotomi. Beyin cerrahı James Watts’la birlikte çalışan Freeman, pek tanınmamış Portekizli bir doktorun cerrahi tekniğini benimsedi ve buradan yola çıkarak lobotomiyi ABD’de uygulamaya başladı. Zamanla bunu tartışmalı bir ayakta tedavi prosedürüne dönüştürdü ve hayatını hastalarının iyileşmesini izlemeye adadı.
Gerilim filmlerini aratmayacak kadar sürükleyici bir kitap olan Lobotomist, deha ile kibri, bencillik ile şefkati, kararlılık ile inatçılığı kişiliğinde bir arada barındıran bir adamın motivasyonlarını inceliyor. Sonuç, tıp tarihinin yanı sıra sayısız hastanın hayatını da sonsuza dek değiştiren bir doktorun unutulmaz portresi.
“Walter Freeman’ın bakışları mutfak çekmecesindeki buz kıracağına indiği anda kaygan zeminde yolculuğa başlıyorsunuz. Bu kitap sadece Freeman’ın değil; tuhaf, trajik ve en az Freeman’ın kendisi kadar çarpıcı olan lobotomi prosedürünün de biyografisi.”
Mary Roach
“Lobotomist’in bazı bölümlerini okumanın en iyi yolu cenin pozisyonu almak ama okuyuculara neyse ki fazla uzun olmayan ürkütücü kısımlara da dayanmalarını tavsiye ederiz. Bunun nedeni Walter Freeman’ın tanınmaya değer bir adam olmasıdır. Freeman tek bir büyük fikre yıllarını veren klasik Amerikan dâhi arketipidir.”
California Literary Review
“Bu büyüleyici kitap, bilime şovmenliği getiren ve bir nesil psikiyatri hastasının gri maddesine dokunan bir adamın hayatını anlatıyor. Kısmen dâhi kısmen kaçık bir adam olan Freeman, zihin ile beyin arasındaki bağlantıya bakışımızı sonsuza dek değiştirdi. Modern psikiyatri tarihi o olmadan eksiktir.”
Andrew Solomon
“Saygın bir bilim gazetecisi olan Jack El-Hai, araştırmaya Freeman’ın Josef Mengele’ye benzediğini varsayarak başlamış.”
Karen R. Long
“Bilinen en tartışmalı tıbbi prosedürlerden biri olan kötü şöhretli lobotominin hikâyesinin anlatıldığı etkileyici bir çalışma. Jack El-Hai, kariyerini lobotomiyi ilerletmek üzerine inşa eden sıra dışı bir doktorun yaşamını ve düşüncelerini sonunda anlaşılabilir hale getiriyor.”
T. J. Stiles
“Jack El-Hai, akıl hastalıklarının tedavisine katkısı çok uzun süredir yanlış anlaşılan, parlak, biraz acımasız ama son derece özgün bir bilim insanını betimlemede ustaca bir iş çıkarmış.”
Robin Marantz Henig
“Son derece titiz bir araştırmanın ürünü olan Lobotomist, kapsamlı ve etkileyici bir biyografi. Jack El-Hai, Amerikan tıp tarihinin en tartışmalı figürlerinden birinin hayatını ve takıntılarını tüm berraklığıyla gözler önüne seriyor.” Dave Isay
“El-Hai’nin kitabı hem Amerika’nın en karmaşık figürlerinden birinin ayrıntılı bir portresi hem de geçen yüzyıl boyunca akıl hastalıklarının tedavisinde meydana gelen kültürel değişimleri gözler önüne sermesi açısından başarılı bir çalışma.” Publishers Weekly
“Okurun elinden bırakmak istemeyeceği, ilgi çekici ayrıntılarla dolu harika bir kitap.” The New York Review of Books
“El-Hai’nin kitabının sayısız başarısından biri, Freeman’ın hayatına ve fikirlerine dair zengin ayrıntılar barındırmasıdır.” Los Angeles Times
“Freeman’ın notlarından, mektuplarından ve geride bıraktığı belgelerden yola çıkan El-Hai, asıl görevi çaresi olmayana çare bulmak olan bir adamın hayatını yeniden inşa ediyor. Azimli, bencil ve zeki bir bilim insanı olan Freeman, El-Hai’nin bu çalışmasında, yazdığı yirminci yüzyıl psikiyatri tarihinin en önemli isimlerinden biri olarak sahneye çıkıyor.” Donna Chavez
“Jack El-Hai’nin bu canlı biyografisinde Freeman sadece klasik bir Amerikalı değil, aynı zamanda iyi niyetli ama başarısız bir reformcu ve azimli bir bilim insanı olarak da karşımıza çıkıyor.” William Grimes
“Freeman yaklaşık üç bin beş yüz hastaya lobotomi uyguladı ve Nazi doktor Josef Mengele’den sonra, yirminci yüzyılın en kibirli hekimlerinden biri olarak tarihteki yerini aldı. Yine de o yıllarda tıp alanında dönemin öne çıkan isimlerinin çoğu, Freeman’ın çalışmalarını destekledi. Ne de olsa Freeman, hastalarına zarar vermek istemiyordu. ‘İtiraf etmek zorundayım ki,’ diyor El-Hai, ‘çalıştığı tıbbi ortamın ve bilimsel inovasyonun tehlikeli koşullarında, lobotomi hastalarının çıkarlarına uygun davrandığına dair ikna edici çok sayıda kanıt var.’” Washington Post Book World
“Çaresi olmayan hastalıklardan muzdarip insanları kurtarmak için mücadele eden bir doktor ile binlerce hastanın, ailenin, klinisyenin ve politika belirleyicinin dâhil olduğu bir çaresizlik öyküsü. Aynı zamanda da üzerinde yeterince durulmayan sorunlara çözüm arayan doktorların endişe verici girişimlerinin… El-Hai’nin bu tıbbi meseleyi ele alma biçimi ve araştırma yöntemi dokunaklı ve aydınlatıcı.” Scientific American Mind
“İftiraya uğramış ve yanlış anlaşılmış bir hekimin capcanlı biyografisi…” Journal of the Royal Society of Medicine
“Yirminci yüzyılın ortalarında geçen, iyi araştırılmış bir beyin cerrahisi hikâyesi…” The Guardian
“Titizlikle araştırılmış bir hikâye…” British Medical Journal
“Bu biyografide Freeman’ın yükselişi ve düşüşünün yanı sıra savunduğu prosedür de ustaca anlatılıyor. Yaklaşık yetmiş yıl önce Freeman, hastanın göz kapağının altına ve beyninin ön loblarına keskin bir aletin sokulduğu lobotomi prosedürünü uygulamaya başladı ve bu birçok hastada hem sinir zedelenmelerine neden oldu hem de kayda değer iyileşmeler sağladı. Zamanla operasyon tıp dünyası tarafından yaygın olarak kabul edildi ve akıl sağlığı profesyonelleri, aileler ve birçok hasta tarafından desteklendi. Yine de bu uygulamanın işe yaramaz, acımasız veya temelde canice olduğunu düşünen lobotomi muhalifleri her zaman vardı.” Library Journal
“Tıp tarihinde Freeman’dan daha meraklı karakterler var ama bu derecede meraklı olan çok az Amerikalı bulunur.” Discover Magazine
“İyi biyografi yazarları basmakalıp düşünmeyi ve indirgemeciliği önlemek için açık fikirli olmalı. Neyse ki El-Hai iyi bir biyografi yazarı.” The Philadelphia Inquirer
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 206,31 | 206,31 |