Bir dilin hem art zamanlı hem de eş zamanlı çeşitlilik arz etmesi, onunla geçmişte ve hâlde üretilenleri anlama yolunda bizimle onlar arasında vasıta olacak eserlerin de mevcudiyetini gerektirmektedir. Dilin kurallarını irdeleyen dilbilgisi kitapları ile söz varlığını ve bu sözlerin neye karşılık geldiğini gösteren sözlükler, tarihî ve günümüz lehçeleri ile meydana getirilmiş metinlerin çözümünde temel kaynak durumundadırlar. Bu bakımdan bir dilin dağılarak çok sayıda yazılı dil haline gelmesinden itibaren lehçeler arası gramerler gibi lehçeler arası sözlüklerin de ortaya çıktığı görülmektedir. Türkçenin de 11. yüzyıl sonrasında kullanıcılarıyla birlikte geniş bir coğrafyaya yayılıp yeni kültür merkezlerinin teşkilinin ardından yeni yazı dillerinin ortaya çıkması sonucunda özellikle Batı Türklerinde (Osmanlı Devleti ve Safevî Devleti bünyesinde teşkilatlanan Türkler) Altınordu, Timurlular ve sonrası Türkistan coğrafyasında ortaya konan edebî eserleri, bilhassa Ali Şîr Nevâyî'ninkileri okuyup anlayabilme, anlayıp aktarabilme, benzerlerini oluşturma gibi saiklerle sözlükler vücuda getirilmiştir. İşte bu sözlüklerden biri kitabımızın konusunu teşkil eden Luğat-i Pîr Alî Şîr Nevâyî 'dir. Tahminen 16. yüzyılda yazılıp daha sonra pek çok defa istinsah edilen eserin müellifi belli değildir. Çağatayca ile Osmanlıca arasındaki benzerlikleri değil de farklılıkları esas alan kısa, satır arası bir sözlük olması onu açıklamalı ve örneklendirmeli sözlüklerden ayırmaktadır. Ayrıca bazı kelimelerin Osmanlıca karşılıklarının diğer sözlüklerden farklılığı, yeni bir kısım kelimenin anlamlarının verilmiş olması onun değerini artırıcı niteliktedir.
Çalışmamızda bu esere binaen evvela tarihî lehçeler arası sözlükçülük irdelenmiş, Çağataycadan Osmanlıcaya sözlükler ve bu sözlüklerin nitelikleri üzerinde durulmuştur. Çağatayca madde başları ses ve şekil bilgisi bakımından değerlendirilerek bu lehçenin temel hususiyetleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Ardından çalışmamızda, kurulan metin ve metinle ilgili düzeltmeler ve bu düzeltmelerle ilgili açıklamalar kısmına yer verilmiştir. “Karşılaştırmalı Metin” bölümünde elde edilen Çağatayca ve Osmanlıca malzeme “Madde Başları Dizini” ve “Karşılıklar Dizini” olmak üzere iki ayrı bölümde değerlendirilmiştir. Metne esas alınan her üç nüsha da “Tıpkıbasımlar” kısmında verilerek araştırmacıların faydasına sunulmuştur.
Bir dilin hem art zamanlı hem de eş zamanlı çeşitlilik arz etmesi, onunla geçmişte ve hâlde üretilenleri anlama yolunda bizimle onlar arasında vasıta olacak eserlerin de mevcudiyetini gerektirmektedir. Dilin kurallarını irdeleyen dilbilgisi kitapları ile söz varlığını ve bu sözlerin neye karşılık geldiğini gösteren sözlükler, tarihî ve günümüz lehçeleri ile meydana getirilmiş metinlerin çözümünde temel kaynak durumundadırlar. Bu bakımdan bir dilin dağılarak çok sayıda yazılı dil haline gelmesinden itibaren lehçeler arası gramerler gibi lehçeler arası sözlüklerin de ortaya çıktığı görülmektedir. Türkçenin de 11. yüzyıl sonrasında kullanıcılarıyla birlikte geniş bir coğrafyaya yayılıp yeni kültür merkezlerinin teşkilinin ardından yeni yazı dillerinin ortaya çıkması sonucunda özellikle Batı Türklerinde (Osmanlı Devleti ve Safevî Devleti bünyesinde teşkilatlanan Türkler) Altınordu, Timurlular ve sonrası Türkistan coğrafyasında ortaya konan edebî eserleri, bilhassa Ali Şîr Nevâyî'ninkileri okuyup anlayabilme, anlayıp aktarabilme, benzerlerini oluşturma gibi saiklerle sözlükler vücuda getirilmiştir. İşte bu sözlüklerden biri kitabımızın konusunu teşkil eden Luğat-i Pîr Alî Şîr Nevâyî 'dir. Tahminen 16. yüzyılda yazılıp daha sonra pek çok defa istinsah edilen eserin müellifi belli değildir. Çağatayca ile Osmanlıca arasındaki benzerlikleri değil de farklılıkları esas alan kısa, satır arası bir sözlük olması onu açıklamalı ve örneklendirmeli sözlüklerden ayırmaktadır. Ayrıca bazı kelimelerin Osmanlıca karşılıklarının diğer sözlüklerden farklılığı, yeni bir kısım kelimenin anlamlarının verilmiş olması onun değerini artırıcı niteliktedir.
Çalışmamızda bu esere binaen evvela tarihî lehçeler arası sözlükçülük irdelenmiş, Çağataycadan Osmanlıcaya sözlükler ve bu sözlüklerin nitelikleri üzerinde durulmuştur. Çağatayca madde başları ses ve şekil bilgisi bakımından değerlendirilerek bu lehçenin temel hususiyetleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Ardından çalışmamızda, kurulan metin ve metinle ilgili düzeltmeler ve bu düzeltmelerle ilgili açıklamalar kısmına yer verilmiştir. “Karşılaştırmalı Metin” bölümünde elde edilen Çağatayca ve Osmanlıca malzeme “Madde Başları Dizini” ve “Karşılıklar Dizini” olmak üzere iki ayrı bölümde değerlendirilmiştir. Metne esas alınan her üç nüsha da “Tıpkıbasımlar” kısmında verilerek araştırmacıların faydasına sunulmuştur.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 106,40 | 106,40 |