(…) bizde musiki inkılabı yönünden fransızcadan tercüme edilenlerden çok daha ziyade ehemmiyeti haiz üç eser vardı. Bunlar Çuhacıyan’ın “Arifin Hilesi”, “Köse Kahya” ve “Leblebici Horhor” adlı eserleri idi. Bunlara aid defterler tamamile elde edilebilmiş miydi, burası şüpheli... Zaten o zamandan sonra da büsbütün unutulmuş olan ilk ikisinden başka, üçüncüsü, meşhur “Leblebici Horhor” türlü türlü maceralardan geçerek, her adımda yapraklarından birkaçını rüzgarlara vererek bugün öyle dağınık ve bozuk bir halde şu zamana kadar gelebilmiştir ki bugünün şeklile ilk şekli arasında pek büyük bir değişiklik olmuştur. (...)
(Halid Ziya Uşaklıgil, “Musiki İşi - 8”, Cumhuriyet, 31 Ocak 1935, s. 3.)
Tiyatro tarihçisi Dr. Efdal Sevinçli, bu kitabında, Leblebici Horhor Ağa operetinin 140 yıllık serüvenini, Osmanlıca ve Ermenice kaynaklardan derlediği ve şimdiye kadar hiçbir yerde yayımlanmamış belgelerden gün yüzüne çıkartıyor.
(…) bizde musiki inkılabı yönünden fransızcadan tercüme edilenlerden çok daha ziyade ehemmiyeti haiz üç eser vardı. Bunlar Çuhacıyan’ın “Arifin Hilesi”, “Köse Kahya” ve “Leblebici Horhor” adlı eserleri idi. Bunlara aid defterler tamamile elde edilebilmiş miydi, burası şüpheli... Zaten o zamandan sonra da büsbütün unutulmuş olan ilk ikisinden başka, üçüncüsü, meşhur “Leblebici Horhor” türlü türlü maceralardan geçerek, her adımda yapraklarından birkaçını rüzgarlara vererek bugün öyle dağınık ve bozuk bir halde şu zamana kadar gelebilmiştir ki bugünün şeklile ilk şekli arasında pek büyük bir değişiklik olmuştur. (...)
(Halid Ziya Uşaklıgil, “Musiki İşi - 8”, Cumhuriyet, 31 Ocak 1935, s. 3.)
Tiyatro tarihçisi Dr. Efdal Sevinçli, bu kitabında, Leblebici Horhor Ağa operetinin 140 yıllık serüvenini, Osmanlıca ve Ermenice kaynaklardan derlediği ve şimdiye kadar hiçbir yerde yayımlanmamış belgelerden gün yüzüne çıkartıyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 93,00 | 93,00 |