Lamalar ve Gölgeler

Mevkiinin bakısı neye göre belirlenir? Kastım, Dokuzlar Dağının günü gören yüzü değil
elbette. Kurulun aldığı kararda geçen “bakmak” fiiline sevinmemden ötürü bu düşüncem.
Uzun zaman önce cılız bir akıntı ile eteğime takılan bir çocuk sesi, çocuk düşünü hatırlatıyor
bana. Dönem ödevini hangi dersten alacağına karar verilemeyen çocuklardan biriydi
muhtemelen. “Bakmakla görmek arasındaki fark nedir?” diye sormuş öğretmeni. Elindeki
sözlüğe göre bakmak, bakışı bir şey üzerine çevirmekmiş. Görmekse bir şeyin varlığını
algılamak, seçmekmiş. Düşü duyunca anlamdan ziyade “bakmayı” tercih ettim ben. Çünkü
kollarımla da algıladım, seçtim nice suyu, çöpü. Gözün ne olduğunu merak ettiğim kadar
hiçbir şeyi merak etmedim. Bu yüzden seslenirken “bakma”yı seçtim, içinde “bakmak” geçen
cümleleri sevdim.