Tunus Nahda Hareketi'nin lideri Raşit Gannuşi'nin "Laiklik ve Sivil Toplum Üzerine" adlı kitabının müsveddesini okuduğumdan dolayı şu günlerde mutluyum. Çünkü ben, bu çağda kültürel özgünlükten ve çağdaş ve kadim felsefe okumalarından büyük ölçüde nasibini almış, seçkin bir İslami yazarla karşı karşıyayım. Bütün bu meziyetler onu, asrı kuşatabilmeye ve saf İslami değerlerine zarar vermeksizin bu asrın farklı kültürlerini hazmetmeye hazır hale getiriyor. Gannuşi parlak bir İslami yazar. Kati İslami temellerden hareket ediyor, hukuki ve fikri değerlerden taviz vermiyor. Ama bunları her zaman çağdaş bir dille sunduğu için makul ve kabul edilebilir buluyorsunuz. O, sadece teori yazarı değil, ümmetin siyasi ve toplumsal yükselişi için çalışan bir mücahittir. Gannuşi siyaset ya da parti çalışmasını çağdaş İslam kültürüyle aydınlatır, kültürel çalışmayı da salt teori çerçevesinden çıkarıp ümmetin daha güzel yarınlara doğru yaptığı yürüyüşte önemli bir etken ve rehber olmasını sağlar. Böylece siyaset ve kültür arasındaki kaynaşma sağlanmış olur. Parlak İslam düşüncesi her kalkınma hareketinin ekseni olur.
Elimizdeki bu kitap laiklik, devlet ve sivil toplum haklarını ele alan değerlendirmelerden oluşmaktadır. Bu haklardan her biri, kapsamlı bir araştırma olarak ele alınmasa da, bir ya da birçok açıdan değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Yazarın amacı, İslam toplumlarında bariz bir etkisi olan bu açılara okuyucunun dikkatini çekmektir. Bu değerlendirmelerin genel özelliği düşünsel netlik olmakla birlikte içinde yenilik de barındırmaktadır. İslami sistemde ve İslam tarihinde insan hakları ile özgürlüklerden bahsetmek ve bunların yeni evrensel sistemle karşılaştırılması; İslami harekete, insan hakları ve özgürlüklerini laik sistemlerin buluşları olarak gören çağdaş düzenle olan savaşımında ihtiyaç duyacağı ivmeyi kazandırır.
İslam'da uygar toplumdan bahsetmek; İslami sistemin, devletin vatandaşlara zulmetmesine karşı çıkan ve halka daha fazla hak ve özgürlük tanıyan uygar toplumun inşasındaki öncül konumunu ortaya çıkarır. Kitabın içindeki on ana başlıktan her biri belirli bir fikri açıklarken yeni bir noktaya da dikkat çekmektedir. Ayrıca bu değerlendirmeler, İslam kültürünü daha köklü ve çağın yeniliklerini özümseyecek hale getiren önemli eklerden oluşmaktadır.
Tunus Nahda Hareketi'nin lideri Raşit Gannuşi'nin "Laiklik ve Sivil Toplum Üzerine" adlı kitabının müsveddesini okuduğumdan dolayı şu günlerde mutluyum. Çünkü ben, bu çağda kültürel özgünlükten ve çağdaş ve kadim felsefe okumalarından büyük ölçüde nasibini almış, seçkin bir İslami yazarla karşı karşıyayım. Bütün bu meziyetler onu, asrı kuşatabilmeye ve saf İslami değerlerine zarar vermeksizin bu asrın farklı kültürlerini hazmetmeye hazır hale getiriyor. Gannuşi parlak bir İslami yazar. Kati İslami temellerden hareket ediyor, hukuki ve fikri değerlerden taviz vermiyor. Ama bunları her zaman çağdaş bir dille sunduğu için makul ve kabul edilebilir buluyorsunuz. O, sadece teori yazarı değil, ümmetin siyasi ve toplumsal yükselişi için çalışan bir mücahittir. Gannuşi siyaset ya da parti çalışmasını çağdaş İslam kültürüyle aydınlatır, kültürel çalışmayı da salt teori çerçevesinden çıkarıp ümmetin daha güzel yarınlara doğru yaptığı yürüyüşte önemli bir etken ve rehber olmasını sağlar. Böylece siyaset ve kültür arasındaki kaynaşma sağlanmış olur. Parlak İslam düşüncesi her kalkınma hareketinin ekseni olur.
Elimizdeki bu kitap laiklik, devlet ve sivil toplum haklarını ele alan değerlendirmelerden oluşmaktadır. Bu haklardan her biri, kapsamlı bir araştırma olarak ele alınmasa da, bir ya da birçok açıdan değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Yazarın amacı, İslam toplumlarında bariz bir etkisi olan bu açılara okuyucunun dikkatini çekmektir. Bu değerlendirmelerin genel özelliği düşünsel netlik olmakla birlikte içinde yenilik de barındırmaktadır. İslami sistemde ve İslam tarihinde insan hakları ile özgürlüklerden bahsetmek ve bunların yeni evrensel sistemle karşılaştırılması; İslami harekete, insan hakları ve özgürlüklerini laik sistemlerin buluşları olarak gören çağdaş düzenle olan savaşımında ihtiyaç duyacağı ivmeyi kazandırır.
İslam'da uygar toplumdan bahsetmek; İslami sistemin, devletin vatandaşlara zulmetmesine karşı çıkan ve halka daha fazla hak ve özgürlük tanıyan uygar toplumun inşasındaki öncül konumunu ortaya çıkarır. Kitabın içindeki on ana başlıktan her biri belirli bir fikri açıklarken yeni bir noktaya da dikkat çekmektedir. Ayrıca bu değerlendirmeler, İslam kültürünü daha köklü ve çağın yeniliklerini özümseyecek hale getiren önemli eklerden oluşmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 100,80 | 100,80 |