Labirentin Sonu

Stok Kodu:
9789750510502
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
198
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2019-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%27 indirimli
175,00TL
127,75TL
Taksitli fiyat: 1 x 127,75TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9789750510502
515780
Labirentin Sonu
Labirentin Sonu
127.75

Hapishaneler toplumların zuladaki resimleridir. Hapishaneler, arada sırada ceplerden çıkarıp bakmaya bile cesaret edilemeyen, duvarlar arasına hapsedilmiş dünyalardır. Türkiye'de siyasi mahkumların varlığının devam etmesi, hapishanelerin zuladan sık sık çıkarılmasını gerektirir. Özellikle sol/sosyalist hareketlerin tarihlerinde hapishanede geçirilen dönemler üzerine devasa bir ‘güzelleme' külliyatı oluşturulmuştur. Ama buna mukabil bilhassa son dönemlerde sol/sosyalist hareketler "dışarıdaki" seslerini yitirmeye başladıklarında, seslerini "içeriden" daha gür çıkartmaya, iradelerini ve politik hatlarının doğruluğunu koruduklarını böylece göstermeye yönelirler. Bunun getirdiği sonuç daha fazla içine kapanmak, kapandıkça da o iradeyi zedeleyecek olduğuna hükmedilen unsurları bertaraf etmeye yönelmek olur çoğunlukla. Siyasal ayrışmaların daha çok ‘kadroların' çoğunun "içeride" olduğu dönemlerde yaşanması herhalde rastlantı değildir.

Aytekin Yılmaz, İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu'nda siyasi mahkumluğun ne çetin bir hayat olduğunu anlatırken, "içerideki" hapishanelerin nasıl yaratıldığını, nasıl işlediğini ve mapusların neler yaşadıklarını ders alınması gereken bir insanilikle anlatıyor.

"İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu, bu derin acılı, ürkütücü tragediyi, onun en yoğun biçimde yansıdığı "siyasi hapishane"lerde yaşamış, bu noktadan çıkış umudunu yitirmeyerek ve o çıkış yolu için vicdanımıza ve aklımıza çağrı yapan bir insanın tanıklığıdır. Bu sorunun dışımızda değil, içimizde, yüreğimiz ve aklımızın bir sorunu olduğunu, burada çözüleceğini bilen ve inanan bir tanıklıktır bu."

-Ömer Laçiner

Hapishaneler toplumların zuladaki resimleridir. Hapishaneler, arada sırada ceplerden çıkarıp bakmaya bile cesaret edilemeyen, duvarlar arasına hapsedilmiş dünyalardır. Türkiye'de siyasi mahkumların varlığının devam etmesi, hapishanelerin zuladan sık sık çıkarılmasını gerektirir. Özellikle sol/sosyalist hareketlerin tarihlerinde hapishanede geçirilen dönemler üzerine devasa bir ‘güzelleme' külliyatı oluşturulmuştur. Ama buna mukabil bilhassa son dönemlerde sol/sosyalist hareketler "dışarıdaki" seslerini yitirmeye başladıklarında, seslerini "içeriden" daha gür çıkartmaya, iradelerini ve politik hatlarının doğruluğunu koruduklarını böylece göstermeye yönelirler. Bunun getirdiği sonuç daha fazla içine kapanmak, kapandıkça da o iradeyi zedeleyecek olduğuna hükmedilen unsurları bertaraf etmeye yönelmek olur çoğunlukla. Siyasal ayrışmaların daha çok ‘kadroların' çoğunun "içeride" olduğu dönemlerde yaşanması herhalde rastlantı değildir.

Aytekin Yılmaz, İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu'nda siyasi mahkumluğun ne çetin bir hayat olduğunu anlatırken, "içerideki" hapishanelerin nasıl yaratıldığını, nasıl işlediğini ve mapusların neler yaşadıklarını ders alınması gereken bir insanilikle anlatıyor.

"İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu, bu derin acılı, ürkütücü tragediyi, onun en yoğun biçimde yansıdığı "siyasi hapishane"lerde yaşamış, bu noktadan çıkış umudunu yitirmeyerek ve o çıkış yolu için vicdanımıza ve aklımıza çağrı yapan bir insanın tanıklığıdır. Bu sorunun dışımızda değil, içimizde, yüreğimiz ve aklımızın bir sorunu olduğunu, burada çözüleceğini bilen ve inanan bir tanıklıktır bu."

-Ömer Laçiner

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 127,75    127,75   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat