Türk tarihinin en önemli kahramanlarından biri, birinci Göktürk devletinin şadlarından olan, Hüseyin Nihal Atsız hocamızın “ Bozkurtlar “ romanı ile Türk milleti tarafından tanınmış, sevilmiş ve saygı görmüş olan Kürşad'dır.
Kırk arkadaşı ile birlikte Çin yazlık sarayını basan imparatoru kaçırarak Türk Hakanı ile değiştirmeyi düşünen Kürşad'ın hayatı hakkında detaylı bilgiler çok azdır, yok derecesindedir.
Çin tarihçileri tarafından “ Chiu-ch'eng Sarayı Olayı” olarak değerlendirilen bu olay, çeşitli Çin kaynaklarında bazen birkaç satır, bazen biraz daha uzun, bir paragraf olarak yer almıştır.
Çinli tarihçilerin önemsemediği, üzerinde fazla durulması gerekmeyen bir olay gibi naklettikleri bu isyan hareketi, Türk tarihi ve Türk milleti üzerinde geniş yankılar bulmuş ve derin izler bırakmıştır. İkinci Göktürk devletinin kurulmasının ilk adımı olan bu isyan, İlteriş Kutluk Hakan ve Tonyukuk'un altı yüz seksen iki yılında başlattıkları isyanın ve ikinci Göktürk Devletinin kurulmasının esin kaynağı olmuştur.
Atsız hocamızın eserindeki Kürşad, Türk milletinin hafızasına, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık anlayışının tarihi şahsiyeti olarak kazınmıştır. Yani Türk milleti, romanda anlatılınlar gerçek olmasa dahi, olanları gerçek gibi algılamış ve Kürşad'ı, hafızasına o şekliyle nakşetmiştir.
Bu romanda anlatılan Kürşad, ağabeyi ile Çin'e sığınan Kürşad değildir. Milletin algıladığı Kürşad'dır. Kürşad, o kahramanın gerçek adı değil, ünvanının adıdır. Gerçek adının şu ya da bu olması da önemli değildir. Çocukluğumuzda, o romanı okuduğumuz zaman, arkadaşlarımızla ona gerçek bir ad aramış ve Bozkurt adında birleşmiştik. Bu yüzden, bizim eserimizdeki kahramanın adı önce Bozkurt, sonra Kürşad olmuştur.
Türk tarihine, Türk milletinin yararı açısından baktığımız için, romana eklenen kurgular da o yarara uygun olarak yapılmıştır. Mesele; Türk milletini on bin yıldır tarih sahnesinde canlı bir element olarak tutan milli ruhu, canlı ve işler tutabilmek ve gençliğimize bu ruhu verebilmektir.
Biz, Kürşad romanını bu duygularla yazdık. Belki, genel olarak sadık kalsak da, tam manası ile tarihe sadık kalamadığımızı söylemek durumundayım. Kürşad'ı Çinli tarihçilerin yazdığı şekilde göstermeyi içimize sindiremedik. Bizim Kürşad'ımız, çocukluğumuzdan beri, ruhumuzda, benliğimizde yaşattığımız Atsız hocamızın Kürşad'ı gibi olmalı, diye düşündük ve öyle de yazdık.
Bu tür romanlar yazmayı sürdüreceğiz. Romantizmin, gençliğimiz için, önemli bir esin ve duygu dünyası yarattığını düşünüyoruz. Bu yolda, Kürşad gibi daha nice kahramanlarımızı hatırlatmak bizim için onur verici bir görevdir.
Türk tarihinin en önemli kahramanlarından biri, birinci Göktürk devletinin şadlarından olan, Hüseyin Nihal Atsız hocamızın “ Bozkurtlar “ romanı ile Türk milleti tarafından tanınmış, sevilmiş ve saygı görmüş olan Kürşad'dır.
Kırk arkadaşı ile birlikte Çin yazlık sarayını basan imparatoru kaçırarak Türk Hakanı ile değiştirmeyi düşünen Kürşad'ın hayatı hakkında detaylı bilgiler çok azdır, yok derecesindedir.
Çin tarihçileri tarafından “ Chiu-ch'eng Sarayı Olayı” olarak değerlendirilen bu olay, çeşitli Çin kaynaklarında bazen birkaç satır, bazen biraz daha uzun, bir paragraf olarak yer almıştır.
Çinli tarihçilerin önemsemediği, üzerinde fazla durulması gerekmeyen bir olay gibi naklettikleri bu isyan hareketi, Türk tarihi ve Türk milleti üzerinde geniş yankılar bulmuş ve derin izler bırakmıştır. İkinci Göktürk devletinin kurulmasının ilk adımı olan bu isyan, İlteriş Kutluk Hakan ve Tonyukuk'un altı yüz seksen iki yılında başlattıkları isyanın ve ikinci Göktürk Devletinin kurulmasının esin kaynağı olmuştur.
Atsız hocamızın eserindeki Kürşad, Türk milletinin hafızasına, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık anlayışının tarihi şahsiyeti olarak kazınmıştır. Yani Türk milleti, romanda anlatılınlar gerçek olmasa dahi, olanları gerçek gibi algılamış ve Kürşad'ı, hafızasına o şekliyle nakşetmiştir.
Bu romanda anlatılan Kürşad, ağabeyi ile Çin'e sığınan Kürşad değildir. Milletin algıladığı Kürşad'dır. Kürşad, o kahramanın gerçek adı değil, ünvanının adıdır. Gerçek adının şu ya da bu olması da önemli değildir. Çocukluğumuzda, o romanı okuduğumuz zaman, arkadaşlarımızla ona gerçek bir ad aramış ve Bozkurt adında birleşmiştik. Bu yüzden, bizim eserimizdeki kahramanın adı önce Bozkurt, sonra Kürşad olmuştur.
Türk tarihine, Türk milletinin yararı açısından baktığımız için, romana eklenen kurgular da o yarara uygun olarak yapılmıştır. Mesele; Türk milletini on bin yıldır tarih sahnesinde canlı bir element olarak tutan milli ruhu, canlı ve işler tutabilmek ve gençliğimize bu ruhu verebilmektir.
Biz, Kürşad romanını bu duygularla yazdık. Belki, genel olarak sadık kalsak da, tam manası ile tarihe sadık kalamadığımızı söylemek durumundayım. Kürşad'ı Çinli tarihçilerin yazdığı şekilde göstermeyi içimize sindiremedik. Bizim Kürşad'ımız, çocukluğumuzdan beri, ruhumuzda, benliğimizde yaşattığımız Atsız hocamızın Kürşad'ı gibi olmalı, diye düşündük ve öyle de yazdık.
Bu tür romanlar yazmayı sürdüreceğiz. Romantizmin, gençliğimiz için, önemli bir esin ve duygu dünyası yarattığını düşünüyoruz. Bu yolda, Kürşad gibi daha nice kahramanlarımızı hatırlatmak bizim için onur verici bir görevdir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 20,84 | 20,84 |