Bu kitap, 2000’li yılların başından itibaren küresel ölçekte yaşanan güvenlik kırılmalarını, devletlerin savunma harcamaları ve askeri güç edinim yaklaşımları çerçevesinde değerlendiriyor. Aynı zamanda, çalışma, söz konusu harcamaların belirleyici unsurlarını, dinamik ve statik faktörler üzerinden izah ediyor. Dr. Seren, çalışma boyunca devletlerin harcama eğilimlerinin tarihsel güven(siz)lik mirasının bir uzantısı olabileceği gibi caydırıcılık ve güç arzusu, yayılmacılık arayışı, siyasi baskı/tercih, ticari girdi, yaşamsal bir ihracat kalemi, uzun dönemli AR-GE, ÜR GE, AR-TEK ve Savunma İnovasyonu yatırımı, bölgesel örgütlerden kaynaklı angajman ve taahhütler, takip/taklitçi davranışı gibi çok sayıda etmene dayanabileceğini de gösteriyor. Bu yönüyle çalışma, ülkelerin askeri güç imkan ve kabiliyetleri ile savunma harcamaları arasındaki ilişkiyi ele alarak savunma sektörünün cazibesinin yüksek risk ve tehdit algısının devamına mı bağlı olduğu, yoksa uzun vadeli kazanç sağlayacak teknolojik bir yatırım olarak mı görülmesi gerektiği sorusuna cevap veriyor. Aynı zamanda kitap, askeri/savunma yatırımları perspektifinden yola çıkarak, ‘askeri güç’ gibi, ‘savunma sanayii gücü’nün de bir ülkenin milli güç unsurları arasında müstakil bir çerçeveye kavuşması gerektiğini ileri sürerek multidisipliner ve interdisipliner bir yaklaşımla ele alınması gereken savunma sanayiinin, diğer milli güç unsurlarını besleyeceğini ve tamamlayacağını ortaya koyuyor. Savunma sanayiine çok boyutlu bir bakış açısı geliştiren ve dünyadaki güncel gelişmeler doğrultusunda Türkiye’deki savunma çalışmalarına ışık tutan bu kitabın alanında bir boşluğu doldurduğu söylenebilir
Bu kitap, 2000’li yılların başından itibaren küresel ölçekte yaşanan güvenlik kırılmalarını, devletlerin savunma harcamaları ve askeri güç edinim yaklaşımları çerçevesinde değerlendiriyor. Aynı zamanda, çalışma, söz konusu harcamaların belirleyici unsurlarını, dinamik ve statik faktörler üzerinden izah ediyor. Dr. Seren, çalışma boyunca devletlerin harcama eğilimlerinin tarihsel güven(siz)lik mirasının bir uzantısı olabileceği gibi caydırıcılık ve güç arzusu, yayılmacılık arayışı, siyasi baskı/tercih, ticari girdi, yaşamsal bir ihracat kalemi, uzun dönemli AR-GE, ÜR GE, AR-TEK ve Savunma İnovasyonu yatırımı, bölgesel örgütlerden kaynaklı angajman ve taahhütler, takip/taklitçi davranışı gibi çok sayıda etmene dayanabileceğini de gösteriyor. Bu yönüyle çalışma, ülkelerin askeri güç imkan ve kabiliyetleri ile savunma harcamaları arasındaki ilişkiyi ele alarak savunma sektörünün cazibesinin yüksek risk ve tehdit algısının devamına mı bağlı olduğu, yoksa uzun vadeli kazanç sağlayacak teknolojik bir yatırım olarak mı görülmesi gerektiği sorusuna cevap veriyor. Aynı zamanda kitap, askeri/savunma yatırımları perspektifinden yola çıkarak, ‘askeri güç’ gibi, ‘savunma sanayii gücü’nün de bir ülkenin milli güç unsurları arasında müstakil bir çerçeveye kavuşması gerektiğini ileri sürerek multidisipliner ve interdisipliner bir yaklaşımla ele alınması gereken savunma sanayiinin, diğer milli güç unsurlarını besleyeceğini ve tamamlayacağını ortaya koyuyor. Savunma sanayiine çok boyutlu bir bakış açısı geliştiren ve dünyadaki güncel gelişmeler doğrultusunda Türkiye’deki savunma çalışmalarına ışık tutan bu kitabın alanında bir boşluğu doldurduğu söylenebilir
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 342,00 | 342,00 |