Siyasal İslamcılar, BOP planı çerçevesinde, 2007'den önce, 25 kuruşluk CD'lerle, orduya, yargıya kumpas hazırlıklarına başlamıştı. Cumhuriyet kurumlarını tümüyle teslim almak istiyorlardı.
Yazarımız Ali Eralp, AKP henüz iktidarda değilken, Cumhuriyet gazetesinde yazdığı makalelerle siyasal İslam Faşizmine dikkat çekmiş, uyarılar yapmıştı. Bu kitapta, onun yeni, güncel yazılarının yanında 1999 – 2009 arasında, Cumhuriyet'te yayınlanan bu makalelerinden seçmeler de bulacaksınız.
Yazarımız, Nisan 2006'da “Kuzuların Sessizliği” adlı yazısında, Atatürkçülerin, aydınların direncini, ilgisini siyasal İslam faşizminin ayak seslerine yönlendirmeye çalışıyor, şunları vurguluyordu:
“Siyasal İslam atağa kalktı. Koşar adım ilerliyor. O, ABD'nin BOP planını Türkiye'ye dayatmaya çalışıyor. Okullar, işyerleri, aileler dinci kadrolar tarafından kuşatılıyor. Öyle görünüyor ki siyasal İslamcılar, şeriatçı bir toplumun oluşumuna engel olabilecek ne varsa, onu temizlemek ya da işlevsiz bir konuma getirmek amacındadırlar. Üniversiteler, rektörler derken, şimdi sıra Kara Kuvvetleri Komutanı'na geldi.
Bu pervasız gidişe ve talan düzenine karşı çıkacak, "Dur" diyecek tek güç halktır, halkın örgütlü gücüdür.
Kitleleri demokratik direnişlere, eylemlere yönlendirecek, onların direncini arttıracak güç ise toplumun devrimci, demokrat, ulusal öncüleridir.
Öyleyse, ‘iş işten geçtikten sonra, kendim ettim kendim buldum' dememek için birleşelim, bütünleşelim.
Gün, birlik beraberlik günüdür. Gün, meydanlara çıkma günüdür.
Uyan ey ehl-i vatan, görev başına...”
Siyasal İslamcılar, BOP planı çerçevesinde, 2007'den önce, 25 kuruşluk CD'lerle, orduya, yargıya kumpas hazırlıklarına başlamıştı. Cumhuriyet kurumlarını tümüyle teslim almak istiyorlardı.
Yazarımız Ali Eralp, AKP henüz iktidarda değilken, Cumhuriyet gazetesinde yazdığı makalelerle siyasal İslam Faşizmine dikkat çekmiş, uyarılar yapmıştı. Bu kitapta, onun yeni, güncel yazılarının yanında 1999 – 2009 arasında, Cumhuriyet'te yayınlanan bu makalelerinden seçmeler de bulacaksınız.
Yazarımız, Nisan 2006'da “Kuzuların Sessizliği” adlı yazısında, Atatürkçülerin, aydınların direncini, ilgisini siyasal İslam faşizminin ayak seslerine yönlendirmeye çalışıyor, şunları vurguluyordu:
“Siyasal İslam atağa kalktı. Koşar adım ilerliyor. O, ABD'nin BOP planını Türkiye'ye dayatmaya çalışıyor. Okullar, işyerleri, aileler dinci kadrolar tarafından kuşatılıyor. Öyle görünüyor ki siyasal İslamcılar, şeriatçı bir toplumun oluşumuna engel olabilecek ne varsa, onu temizlemek ya da işlevsiz bir konuma getirmek amacındadırlar. Üniversiteler, rektörler derken, şimdi sıra Kara Kuvvetleri Komutanı'na geldi.
Bu pervasız gidişe ve talan düzenine karşı çıkacak, "Dur" diyecek tek güç halktır, halkın örgütlü gücüdür.
Kitleleri demokratik direnişlere, eylemlere yönlendirecek, onların direncini arttıracak güç ise toplumun devrimci, demokrat, ulusal öncüleridir.
Öyleyse, ‘iş işten geçtikten sonra, kendim ettim kendim buldum' dememek için birleşelim, bütünleşelim.
Gün, birlik beraberlik günüdür. Gün, meydanlara çıkma günüdür.
Uyan ey ehl-i vatan, görev başına...”
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 15,55 | 15,55 |