İbnü’l-Cevzî, tarih, biyografi, hadis, tefsir ve akaid alanlarında yaklaşık üç yüz civarında eser telif etmiş, aynı zamanda çok sayıda öğrenci yetiştirmiş bir âlimdir. Eserlerinden felsefe ve dinler tarihi gibi alanlarda da eleştiri yapabilecek seviyede bir kültüre sahip olduğu anlaşılmaktadır. Fıkıh usulü âlimleri arasında da gösterilen İbnü’l-Cevzî, fıkıhta Ahmed b. Hanbel’in mezhebini benimsemekle birlikte onu aynen taklit etmemiş, fıkhî hükümlerin delillerini araştırıp ona göre hareket etmeyi gerekli görmüştür.
İbnü’l-Cevzî’nin ilmî şahsiyetinde önemli bir yönü de onun bir usûlü’d-dîn ve akaid âlimi olmasıdır. Kendi dönemine kadar teşekkül eden İslâmî disiplinlere eleştirel yaklaşımlarda bulunması Kur’an, Sünnet ve beşerî ilimler açısından İslâm’a genel çerçevede kendine özgü bir bakışa sahip olduğunu göstermektedir. İlmî kişiliği yanında İbnü’l-Cevzî’nin hoş sohbet birisi olduğu, pratik zekâsı ve hazır cevap bir kişiliğe sahip olduğu da ifade edilmektedir.
Te’lif etmiş olduğu ve tercümesini yapmaya çalıştığımız Funûnu’l-Efnân fî Ulûmi’l-Kur’ân adlı eserine İbnü’l-Cevzî, ilk olarak Kur’an’ın mahlûk olup olmadığı hususunda âlimlerin görüşlerine yer vererek giriş yapmaktadır. Ardından Kur’an’ın yedi harf üzere nazil olması, Kur’an’daki ayet sayısı, surelerin ayet sayılarına göre benzerlikleri, bazı kelimelerin Kur’an’da kullanılışı, Kur’an’daki kelimeler ve harf sayıları hakkında bilgi, Mekkî ve Medenî Sureler, Kur’an’da geçen Arap Lehçeleri, başka dillere ait kelimeler ile muhkem-müteşabih lafızlar ve daha pek çok konuları ele almaktadır. Eserin son kısmında ise önceki Peygamberlerin ümmetleri ile peygamberimizin ümmetinin ortak özelliklerine değinilmektedir. İbnü’l-Cevzî’nin bu eseri, Kur’an İlimleri sahasında müstakil olarak telif edilmiş ilk eserlerden olması ve sözü edilen sahaya dair önemli bilgileri ihtiva etmesi açısından kıymet-i harbiyesi bulunan klasik eserlerden birisidir.
İbnü’l-Cevzî, tarih, biyografi, hadis, tefsir ve akaid alanlarında yaklaşık üç yüz civarında eser telif etmiş, aynı zamanda çok sayıda öğrenci yetiştirmiş bir âlimdir. Eserlerinden felsefe ve dinler tarihi gibi alanlarda da eleştiri yapabilecek seviyede bir kültüre sahip olduğu anlaşılmaktadır. Fıkıh usulü âlimleri arasında da gösterilen İbnü’l-Cevzî, fıkıhta Ahmed b. Hanbel’in mezhebini benimsemekle birlikte onu aynen taklit etmemiş, fıkhî hükümlerin delillerini araştırıp ona göre hareket etmeyi gerekli görmüştür.
İbnü’l-Cevzî’nin ilmî şahsiyetinde önemli bir yönü de onun bir usûlü’d-dîn ve akaid âlimi olmasıdır. Kendi dönemine kadar teşekkül eden İslâmî disiplinlere eleştirel yaklaşımlarda bulunması Kur’an, Sünnet ve beşerî ilimler açısından İslâm’a genel çerçevede kendine özgü bir bakışa sahip olduğunu göstermektedir. İlmî kişiliği yanında İbnü’l-Cevzî’nin hoş sohbet birisi olduğu, pratik zekâsı ve hazır cevap bir kişiliğe sahip olduğu da ifade edilmektedir.
Te’lif etmiş olduğu ve tercümesini yapmaya çalıştığımız Funûnu’l-Efnân fî Ulûmi’l-Kur’ân adlı eserine İbnü’l-Cevzî, ilk olarak Kur’an’ın mahlûk olup olmadığı hususunda âlimlerin görüşlerine yer vererek giriş yapmaktadır. Ardından Kur’an’ın yedi harf üzere nazil olması, Kur’an’daki ayet sayısı, surelerin ayet sayılarına göre benzerlikleri, bazı kelimelerin Kur’an’da kullanılışı, Kur’an’daki kelimeler ve harf sayıları hakkında bilgi, Mekkî ve Medenî Sureler, Kur’an’da geçen Arap Lehçeleri, başka dillere ait kelimeler ile muhkem-müteşabih lafızlar ve daha pek çok konuları ele almaktadır. Eserin son kısmında ise önceki Peygamberlerin ümmetleri ile peygamberimizin ümmetinin ortak özelliklerine değinilmektedir. İbnü’l-Cevzî’nin bu eseri, Kur’an İlimleri sahasında müstakil olarak telif edilmiş ilk eserlerden olması ve sözü edilen sahaya dair önemli bilgileri ihtiva etmesi açısından kıymet-i harbiyesi bulunan klasik eserlerden birisidir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 207,90 | 207,90 |