Allah’ın insanlar tarafından uygulanması ve yaşanması için ilahi kelamıyla bildirdiği, Peygamber’i aracılığıyla da öğrettiği sosyal ve idari sistemin kıyamete kadar yeryüzünde uygulanmasını istemesi insanlığın dünya ve âhirette mutluluğa, kurtuluşa ermesini istediği içindir. Allah, kelamı Kur’ân-ı Kerim’i sadece okunsun diye bir dua kitabı olarak indirmiş değildir. Bu ilahi emirler manzumesinin insanlar tarafından sosyal, siyasi, idari, adli ve ekonomik alanlarda tek rehber olarak alınıp hükümlerinin uygulanmasını istediği için indirmiştir. Dolayısıyla Kur’an toplumun vazgeçilmez düsturudur.
Bu yüce Kitab -birçok ayette belirtildiği gibi- geldiği toplumun ve o topluma gelen peygamberin dili ile -Arapça olarak- indirilmiştir. Arapça bir kitap olmasına rağmen bu dili bilen ve bilmeyen herkese hitap etmekte, herkese bir sorumluluk yüklemektedir. Dolayısıyla bütün insanlara buna iman edip emirlerine göre hareket etmelerinin emredilmesi tevhid inancının önemli bir iman ilkesidir. Ancak herkesin Arapça bilmesi veya Kur’ân’ın içeriğini tam anlamıyla kavrayabilecek kadar bu dili öğrenmesi mümkün olmayabilir. Bunun için İslâm’ın ilk devirlerinden itibaren ilim adamlarımız Kur’ân-ı Kerim’i önceleri Farsça ve Türkçeye, ardından zaman içinde ümmetin bu dini ulaştırdığı diğer milletlerin de dillerine tercüme etmişlerdir. Bu gerçekten bir ihtiyaçtır. Ancak Arapça metnin asıl maksadının belki diğer dillerde aynen ifade edilmesi mümkün olmayabilir.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakça hazırlamış olduğu bu çalışmada kelime kelime tercüme yaklaşımıyla Kur’ân-ı Kerim’in Türkçeye doğru bir şekilde aktarılmasını sağlamış, çeviriden kaynaklanan anlam farklılıklarını gidermek amacıyla parantez içi açıklamalarla anlaşılırlığı kolaylaştırmıştır.
Çalışmanın asıl hedefi gençlerin alabildiğince yaygın olan meal okumalarına daha kolay ulaşabilmelerine ve okuduklarını anlayıp hayatlarına uygulayabilmelerine katkıda bulunmaktır.
Allah’ın insanlar tarafından uygulanması ve yaşanması için ilahi kelamıyla bildirdiği, Peygamber’i aracılığıyla da öğrettiği sosyal ve idari sistemin kıyamete kadar yeryüzünde uygulanmasını istemesi insanlığın dünya ve âhirette mutluluğa, kurtuluşa ermesini istediği içindir. Allah, kelamı Kur’ân-ı Kerim’i sadece okunsun diye bir dua kitabı olarak indirmiş değildir. Bu ilahi emirler manzumesinin insanlar tarafından sosyal, siyasi, idari, adli ve ekonomik alanlarda tek rehber olarak alınıp hükümlerinin uygulanmasını istediği için indirmiştir. Dolayısıyla Kur’an toplumun vazgeçilmez düsturudur.
Bu yüce Kitab -birçok ayette belirtildiği gibi- geldiği toplumun ve o topluma gelen peygamberin dili ile -Arapça olarak- indirilmiştir. Arapça bir kitap olmasına rağmen bu dili bilen ve bilmeyen herkese hitap etmekte, herkese bir sorumluluk yüklemektedir. Dolayısıyla bütün insanlara buna iman edip emirlerine göre hareket etmelerinin emredilmesi tevhid inancının önemli bir iman ilkesidir. Ancak herkesin Arapça bilmesi veya Kur’ân’ın içeriğini tam anlamıyla kavrayabilecek kadar bu dili öğrenmesi mümkün olmayabilir. Bunun için İslâm’ın ilk devirlerinden itibaren ilim adamlarımız Kur’ân-ı Kerim’i önceleri Farsça ve Türkçeye, ardından zaman içinde ümmetin bu dini ulaştırdığı diğer milletlerin de dillerine tercüme etmişlerdir. Bu gerçekten bir ihtiyaçtır. Ancak Arapça metnin asıl maksadının belki diğer dillerde aynen ifade edilmesi mümkün olmayabilir.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakça hazırlamış olduğu bu çalışmada kelime kelime tercüme yaklaşımıyla Kur’ân-ı Kerim’in Türkçeye doğru bir şekilde aktarılmasını sağlamış, çeviriden kaynaklanan anlam farklılıklarını gidermek amacıyla parantez içi açıklamalarla anlaşılırlığı kolaylaştırmıştır.
Çalışmanın asıl hedefi gençlerin alabildiğince yaygın olan meal okumalarına daha kolay ulaşabilmelerine ve okuduklarını anlayıp hayatlarına uygulayabilmelerine katkıda bulunmaktır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 272,00 | 272,00 |