Kültürlerarası iletişim alanı farklı kültürlerin karşılaşmasıyla ortaya çıkan bir disiplindir. Farklılık bu bağlamda alanın temel kavramları arasındadır ve aynı zamanda toplumsal uyum bağlamında bir çatışma ortamı oluşturabilir. Toplumsal uyumun sağlanabilmesi çatışma ortamının en aza indirgenmesiyle mümkün olmaktadır. Bunun için kültürlerarası duyarlılık ve yaşanılan toplum içerisinde elde edilen sosyal sermaye birikimi önemli kavramlar olarak ortaya çıkmaktadır.
Kültürlerarası duyarlılık, kültürlerarası iletişimin duygusal boyutunu ifade etmektedir. Kültürlerarası duyarlılık farklılıkların hegemonik olarak tanımlanmaması gerekliliğini ve bir arada yaşamanın mümkün olduğunu savunmaktadır. Bu bağlamda bireylerin farklı kültürden biriyle karşılaştığında gösterdiği empati, anlayış, hoşgörü, kapsayıcı olma gibi kavramlar üzerinde durmaktadır.
Sosyal sermaye içinde yaşanılan toplumda en az iki kişi arasında duyulan güven olarak tanımlanmaktadır. Toplumsal uyumun sağlanması sosyal sermayenin büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Birçok çalışma sosyal sermayenin sosyal refah ve toplumsal uyum için önemli olduğu üzerinde durmaktadır. Sosyal sermaye kültürlerarası duyarlılık ve toplumsal uyum üzerinde pozitif yönde aracı role sahiptir. Bu sosyal sermayenin kültürel duyarlılık ve toplumsal uyum üzerinde olumlu yönde etki gösterdiği anlamına gelmektedir.
Sonuç olarak güç olsa da farklılıklara rağmen bir arada uyumlu bir toplum olarak yaşamak mümkündür. Çalışma bu bağlamda kültürlerarası duyarlılık ve sosyal sermaye kavramlarının önemi üzerinde durmaktadır.
Kültürlerarası iletişim alanı farklı kültürlerin karşılaşmasıyla ortaya çıkan bir disiplindir. Farklılık bu bağlamda alanın temel kavramları arasındadır ve aynı zamanda toplumsal uyum bağlamında bir çatışma ortamı oluşturabilir. Toplumsal uyumun sağlanabilmesi çatışma ortamının en aza indirgenmesiyle mümkün olmaktadır. Bunun için kültürlerarası duyarlılık ve yaşanılan toplum içerisinde elde edilen sosyal sermaye birikimi önemli kavramlar olarak ortaya çıkmaktadır.
Kültürlerarası duyarlılık, kültürlerarası iletişimin duygusal boyutunu ifade etmektedir. Kültürlerarası duyarlılık farklılıkların hegemonik olarak tanımlanmaması gerekliliğini ve bir arada yaşamanın mümkün olduğunu savunmaktadır. Bu bağlamda bireylerin farklı kültürden biriyle karşılaştığında gösterdiği empati, anlayış, hoşgörü, kapsayıcı olma gibi kavramlar üzerinde durmaktadır.
Sosyal sermaye içinde yaşanılan toplumda en az iki kişi arasında duyulan güven olarak tanımlanmaktadır. Toplumsal uyumun sağlanması sosyal sermayenin büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Birçok çalışma sosyal sermayenin sosyal refah ve toplumsal uyum için önemli olduğu üzerinde durmaktadır. Sosyal sermaye kültürlerarası duyarlılık ve toplumsal uyum üzerinde pozitif yönde aracı role sahiptir. Bu sosyal sermayenin kültürel duyarlılık ve toplumsal uyum üzerinde olumlu yönde etki gösterdiği anlamına gelmektedir.
Sonuç olarak güç olsa da farklılıklara rağmen bir arada uyumlu bir toplum olarak yaşamak mümkündür. Çalışma bu bağlamda kültürlerarası duyarlılık ve sosyal sermaye kavramlarının önemi üzerinde durmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65,45 | 65,45 |