Yaşın ilerlemesine bağlı olarak sistemlerimizin ve bu sistemleri oluşturan organlarımızın fonksiyonlarında ne yazık ki gerilemeler oluşmakta, hatta yetmezlikler görülebilmektedir. Kronik hastalık tanımı genel olarak bulaşıcı olmayan hastalıkları ifade eder. Kanserler, kardiyovasküler hastalıklar, KOAH, Alzheimer hastalığı, artrit, diyabet, obezite, osteoporoz gibi kronik hastalıklar tüm dünyada disabilite ve ölümlerin önde gelen nedenlerindendir. Dünya Sağlık Örgütü bulaşıcı olmayan hastalıkları sağlık alanında, küresel düzeydeki on tehditten birisini olarak bildirmektedir. Bu hastalıkların gelişmesindeki önemli etmenlerden birisi gençlik ve orta yaşlarda sağlıklı olmayan yaşam tarzı faktörlerine uzun süre maruz kalınmasıdır. Tıbbın gelişmesi, tedavi ve bakım hizmetlerindeki gelişmelere paralel, bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarla yaşayan hastaların sayısı da giderek artmaktadır. Kronik hastalıklar belirli sürelerle sınırlı süreçler değildir, genellikle bunlara ek yeni sorunlar eklenir; bu çoklu sorunların tedavisinde de çoklu ilaç kullanımı yani “polifarmasi” gerekir ki bu da sonuçları ile başlı başına ayrı bir sorundur.
Yaşlılıkta fizyolojik, fiziksel ve psikolojik döngüler sonucu meydana gelen değişikler, kişilerde inaktiviteye neden olarak günlük yaşam aktivitelerini olumsuz yönde etkiler. Düzenli yapılan egzersizler bu olumsuz sonuçları engeller ve düzelmelerine ortam hazırlar. Amerikan Spor Hekimliği Birliği (ACSM) “Egzersiz ilaçtır” sloganı ile bireyleri fiziksel aktivite yapmaya davet etmekte, kronik hastalıkları olan yaşlıların, sağlık üzerine olumlu etkileri nedeniyle haftada en az 150 dakika orta şiddetli fiziksel aktivite yapmalarını önermektedir. Sağlıklı yaşlanmanın, yaşam kalitesini sürdürebilmenin, kendi kendine yeterli olabilmenin, başkalarının desteğine mümkün olduğunca ihtiyaç duymadan yaşamını devam ettirebilmenin fiziksel aktivitelerle, esneklik, dayanıklılık, kuvvet, denge, koordinasyon ve eklem hareket açıklığının korunması ile mümkün olabileceği, tüm bu unsurların iyi planlanmış, düzenli yapılan egzersizler ile günlük yaşama aktarılabileceği unutulmamalıdır.
Her yaşta ve kronik hastalığı bulunan tüm bireylerde hastalığın evresine bakılmaksızın yapabilecekleri uygun bir egzersiz olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle mutlaka bu konuda uzman bir doktora danışılarak kişiye özel bir egzersiz programı düzenlenmesi gerekmektedir.
Yaşın ilerlemesine bağlı olarak sistemlerimizin ve bu sistemleri oluşturan organlarımızın fonksiyonlarında ne yazık ki gerilemeler oluşmakta, hatta yetmezlikler görülebilmektedir. Kronik hastalık tanımı genel olarak bulaşıcı olmayan hastalıkları ifade eder. Kanserler, kardiyovasküler hastalıklar, KOAH, Alzheimer hastalığı, artrit, diyabet, obezite, osteoporoz gibi kronik hastalıklar tüm dünyada disabilite ve ölümlerin önde gelen nedenlerindendir. Dünya Sağlık Örgütü bulaşıcı olmayan hastalıkları sağlık alanında, küresel düzeydeki on tehditten birisini olarak bildirmektedir. Bu hastalıkların gelişmesindeki önemli etmenlerden birisi gençlik ve orta yaşlarda sağlıklı olmayan yaşam tarzı faktörlerine uzun süre maruz kalınmasıdır. Tıbbın gelişmesi, tedavi ve bakım hizmetlerindeki gelişmelere paralel, bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarla yaşayan hastaların sayısı da giderek artmaktadır. Kronik hastalıklar belirli sürelerle sınırlı süreçler değildir, genellikle bunlara ek yeni sorunlar eklenir; bu çoklu sorunların tedavisinde de çoklu ilaç kullanımı yani “polifarmasi” gerekir ki bu da sonuçları ile başlı başına ayrı bir sorundur.
Yaşlılıkta fizyolojik, fiziksel ve psikolojik döngüler sonucu meydana gelen değişikler, kişilerde inaktiviteye neden olarak günlük yaşam aktivitelerini olumsuz yönde etkiler. Düzenli yapılan egzersizler bu olumsuz sonuçları engeller ve düzelmelerine ortam hazırlar. Amerikan Spor Hekimliği Birliği (ACSM) “Egzersiz ilaçtır” sloganı ile bireyleri fiziksel aktivite yapmaya davet etmekte, kronik hastalıkları olan yaşlıların, sağlık üzerine olumlu etkileri nedeniyle haftada en az 150 dakika orta şiddetli fiziksel aktivite yapmalarını önermektedir. Sağlıklı yaşlanmanın, yaşam kalitesini sürdürebilmenin, kendi kendine yeterli olabilmenin, başkalarının desteğine mümkün olduğunca ihtiyaç duymadan yaşamını devam ettirebilmenin fiziksel aktivitelerle, esneklik, dayanıklılık, kuvvet, denge, koordinasyon ve eklem hareket açıklığının korunması ile mümkün olabileceği, tüm bu unsurların iyi planlanmış, düzenli yapılan egzersizler ile günlük yaşama aktarılabileceği unutulmamalıdır.
Her yaşta ve kronik hastalığı bulunan tüm bireylerde hastalığın evresine bakılmaksızın yapabilecekleri uygun bir egzersiz olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle mutlaka bu konuda uzman bir doktora danışılarak kişiye özel bir egzersiz programı düzenlenmesi gerekmektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 837,20 | 837,20 |