11 Eylül saldırılarının ardından, dünyada yeni bir ''paylaşılmış toprakların yeniden paylaşılması'' mücadelesi, başka bir deyişle, ''imparatorluk'' tahtına kimin oturacağına ilişkin bir hegemonya mücadelesi başlamıştır. Dünya pazarları ABD'den Çin'e doğru geçmektedir; ABD'nin çabası bunu durdurmaktır. Dünya ölçeğinde ABD ile Çin arasında yaşanmakta olan hegemonya mücadelesi, ülkemizde de paralel biçimde onların işbirlikçileri arasında yürütülmektedir. Son yıllara damgasını vuran Ergenekon- AKP çatışması, gerçekte Avrasyacılar-ABD çatışmasıdır. Türkiye'nin savaşta nasıl konumlanacağını anlamak için, işbirlikçi burjuvazinin emperyalistlerle olan ilişkilerinin durumuna ve tarih boyunca bu ilişkilerin seyrine bakmak zorunludur.
11 Eylül saldırılarının ardından, dünyada yeni bir ''paylaşılmış toprakların yeniden paylaşılması'' mücadelesi, başka bir deyişle, ''imparatorluk'' tahtına kimin oturacağına ilişkin bir hegemonya mücadelesi başlamıştır. Dünya pazarları ABD'den Çin'e doğru geçmektedir; ABD'nin çabası bunu durdurmaktır. Dünya ölçeğinde ABD ile Çin arasında yaşanmakta olan hegemonya mücadelesi, ülkemizde de paralel biçimde onların işbirlikçileri arasında yürütülmektedir. Son yıllara damgasını vuran Ergenekon- AKP çatışması, gerçekte Avrasyacılar-ABD çatışmasıdır. Türkiye'nin savaşta nasıl konumlanacağını anlamak için, işbirlikçi burjuvazinin emperyalistlerle olan ilişkilerinin durumuna ve tarih boyunca bu ilişkilerin seyrine bakmak zorunludur.