“Konağın Alfabesi” bir dönem romanı gibi gözükse de, yakın dönemin siyasal, sosyal, ekonomik ve toplumsal gelişim ve değişimin izlerini sürüyor. Kuşaklar arası aktarımların, gayri resmi tarihin içerisinden çıkarılan hatıratların, anıların izdüşümleriyle okuruna birden çok bakma-görme alanı açıyor.
Romanın anlatıcısı ise, bir konak. Konakların kültür hayatımızdaki özel yeri düşünüldüğünde, tarihsel okumanın da kaçınılmazlığı ortaya çıkıyor. Çünkü konaklarda hayat bir iç hukuk oluşturduğu kadar, dışarıya yönelmenin ilke ve ölçülerini de oluşturur.
Konakların esas yöneticileri ise elbette kadınlardır. Kadınların iktidar savaşları, biricik olma çabaları, konağı yönetme gücünü elinde bulundurma çabaları, aslında tüm hane halkına biçim ve yön vermek içindir. Roman boyunca yine üç kadının hayatlarındaki erkekleri nasıl yönlendirdiklerine, kendi yaşam alanlarının dokunulmazlıklarını kurmak için girdikleri kıyasıya mücadeleye tanık oluyoruz.
Elena Gavuraki’nin ilk romanı olan “Konağın Alfabesi” gerilimi yüksek, heyecanı kesintisiz süren, hem bir belgesel roman hem de tanıklıların içinden süzülüp gelen biyografik özellikler taşıyan, çok kültürlüğün oluşturduğu büyük uzlaşmanın ahengini öne çıkaran bir roman.
Okur, 1800’lerden günümüze uzanan İstanbul silueti içinden Adalara kadar uzanan pastoral bir dünyayı da doyasıya duyumsayacak bu romanda…
“Konağın Alfabesi” bir dönem romanı gibi gözükse de, yakın dönemin siyasal, sosyal, ekonomik ve toplumsal gelişim ve değişimin izlerini sürüyor. Kuşaklar arası aktarımların, gayri resmi tarihin içerisinden çıkarılan hatıratların, anıların izdüşümleriyle okuruna birden çok bakma-görme alanı açıyor.
Romanın anlatıcısı ise, bir konak. Konakların kültür hayatımızdaki özel yeri düşünüldüğünde, tarihsel okumanın da kaçınılmazlığı ortaya çıkıyor. Çünkü konaklarda hayat bir iç hukuk oluşturduğu kadar, dışarıya yönelmenin ilke ve ölçülerini de oluşturur.
Konakların esas yöneticileri ise elbette kadınlardır. Kadınların iktidar savaşları, biricik olma çabaları, konağı yönetme gücünü elinde bulundurma çabaları, aslında tüm hane halkına biçim ve yön vermek içindir. Roman boyunca yine üç kadının hayatlarındaki erkekleri nasıl yönlendirdiklerine, kendi yaşam alanlarının dokunulmazlıklarını kurmak için girdikleri kıyasıya mücadeleye tanık oluyoruz.
Elena Gavuraki’nin ilk romanı olan “Konağın Alfabesi” gerilimi yüksek, heyecanı kesintisiz süren, hem bir belgesel roman hem de tanıklıların içinden süzülüp gelen biyografik özellikler taşıyan, çok kültürlüğün oluşturduğu büyük uzlaşmanın ahengini öne çıkaran bir roman.
Okur, 1800’lerden günümüze uzanan İstanbul silueti içinden Adalara kadar uzanan pastoral bir dünyayı da doyasıya duyumsayacak bu romanda…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 113,40 | 113,40 |